ALIŞMA

65 5 2
                                    


 


ÖMER: İmam israya kabul edip etmediğini sorarken cevabını böyle acıyla vereceğini düşünmemiştim! Kadınların ne kadar narin olduklarını bir kez daha gördüm, ben nasıl güldürecektim bu kızın yüzünü artık bir eştim artık bir karım vardı. Söylemesi bile bir garip karım Aman Ya RABBİ.!!

İmam mihirden bahsedince gerçekten merak etmiştim ne isteyeceğini aslında! Her şeyi hak ediyordu zaten bu kadar şeye katlanması bile çok zordu yeterince . İmam bana sorunca bu yüzden öyle dedim "Ne isterse emri olur" diye ama yaptığı jest'i çok hoştu,aynı günde ikinci artıyı alması da hakkıydı.Sadece cebimdeki parayı istemesi dünyalığa tamah etmediğini olan her şeyi de benim için terk edeceğini söyler gibiydi.Bende bu yüzden hadisi şerifiyle cevap vermiştim ve Ayetle de mühürledim, "Hayatım boyunca senin gibi birini bekledim demek istedim anlamış mıdır? Anlamıştır, Anlamıştır niye anlamasın ki Ayet gayet açıktı.

Hele de Hafız olduğumu duyunca' ki gözünün kenarıyla bana bakması memnun olduğunun göstergesiydi sanki. Dayı 'sıyla konuşması rahatlatmıştı onu Ertuğrul beyin İsra'yı bana emanet ederkenki hali kız babası olmanın ne kadar zor olduğunun bir kanıtıydı.

Birkaç saat olmuştu yola çıkalı kimseden çıt çıkmıyordu.Benzinliğe uğramam gerekti, hem benzin alıp hem de bir şeyler yesek iyi olacaktı.Ama nasıl söyleyecektim offf liseli ergenlere döndüm!! En iyisi Betül hanıma söyleyeyim ! Betül hanım ! İleri de benzin alacağım isterseniz yemeği de orada yiyelim daha iki saatlik yolumuz var aynadan İsra'ya bakıp "ne dersiniz "dedim.

Betül İsra ya bakınca oda başını salladı hafifçe, bende ilerideki benzinlikte durdum.Onlar lavaboya gidince bende benzin aldım, ve bahçedeki etrafı gören bir masaya oturdum cep telefonunu kurcalamaya başladım.

Betül:İsra gördün mü? "neyi Betül abla "Ömeri! Ne kadar zor söyledi." Fark ettim! Bilemiyorum Betül abla ne diyeceğimi, nasıl davranacağımı bilemiyorum " hadi neyse bekletmeyelim Ömer bey'i" tamam Betül abla

İSRA: Bahçesi güzel bir lokantaydı .Yüzbaşı her yeri gören bir masayı seçmişti.Halinden o kadar belliydi ki elindeki telefonla zoraki uğraştığı ya ,Neyse! Masaya oturduk , biz gelince garsonu çağırdı."Ne yersiniz "diye sordu Yüzbaşı.Siparişleri verdik garson yemekleri getirince etrafı kontrol ettim, erkek olup olmadığını.Çünkü yemek yemek için çarşafımın iğnesini açmam gerekti.Sadece babam ve dayımın yanında açmıştım ne zordu elim bir türlü gitmiyordu.Yüzbaşı anlamış olacak ki Betül ablayla yer değiştirdi.

ÖMER: Betül bu tarafa geçer 'misiniz? Arkada hanımlar var rahatsız olmasınlar !

İSRA: Gerçekten arkada hanımlar var mıydı? Yoksa benim için' mi yaptı diye düşünmeden edemedim . Garson yemekleri getirince bir kase çorbayı içmek o kadar zor gelmişti' ki bir kaç kaşık içe bildim sonra devam edemedim.Gözümün kenarıyla baktım o da tabağına hiç dokunmamıştı. Hadi kalkalım 'mı diye sordu" olur" dedim. Sessizce hesabı ödeyip kalktık , yola kaldığımız yerden devam ediyorduk.

Bu yol her zaman bu kadar uzun' muydu yoksa bugün bitmek 'mi bilmiyordu. Eve yaklaşırken öyle yorulmuştum' ki her yanım sızlıyordu sanki ! Bahçe kapısının önünde durduk , nihayet eve gelmiştik. Bahçe işikları yanmadığı için etraf çok karanlıktı .

Kördüğüm Gibi ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin