Kördüğüm Gibi ...

ÖLÜM

 

 

KÖRDÜĞÜM GİBİ 11.

ÖMER: Pantolonumun belinde neşter vardı ne olur ne olmaz diye hani bu Amerikalılar plastik kelepçe kullanıyorlar' ya açılmaz diyorlar ya onun için yanımda bulundururum.

Ellerim arkadan kelepçeliydi, belimden neşteri usulca aldım. Onlar bana vururken onu kestim İsra onları konuşarak oyalarken ben işimi bitirmiştim.Sağa sola baktım silah olabilecek şeyler aradım etrafta.

Bendeki neşterle iki askeri hakladım.Bir askerin belindeki silahı alıp İsra'nın yanındaki askeri vurdum.

LEMEL tam karşımdaydı sana son şans dedim, elimdeki silahı bırakıp yumruğumu ona doğru savurdum.Kavga etmeye başladık bir süre dövüştükten sonra Lemel yere yığılmıştı, üzerine doğru eğildim sana ne demiştim ben !

"Nefes bile almaya ihtiyacın olmayacak !Ben verdiğim sözü tutarım "dedim.

İçerideki demirlerin arasından geçirerek oradaki çelik iple bir bubi tuzağı kurdum ve kapıya sabitledim.Tır' ın kapısı kapandığında Lemel' in sonu gelmiş olacaktı.

Kapıyı aralayıp bizi takip eden Hamza ve Ali' ye işaret verdim, bize iyice yanaştılar masanın üzerindeki İsra'yı korkutmak için kullandıkları el bombasını alıp ipi de kapıya sıkıştırdım.

LEMEL'e dönüp" bir erkeğin mahremini böyle bir şeye karıştırmayacaktın.Hele de bu bir Türk askeriyse çok yanlış yaptın çooook" dedim.

Biz hareket halindeki tır'dan , hareket halindeki otomobilin kaputuna geçtik bombanın pimini çekip kapıyı hızla kapattım.

Hamza'ya " DUR" dedim.

Tır bizden hızla uzaklaşırken, birkaç saniye sonra gürültüyle patladı.

Biz arabanın üzerinde öylece kalakalmıştık. Hamza arabadan inip "iyimisiniz komutanım"dedi.

ALİ telefonla konuşuyordu "Komutanım özel harekat tırı sarmış gerisi onlarda" dedi.Siren sesleri duyuldu karşı yoldan ,ambulanslar geliyordu.

Derin bir ohh çektim İsra'ya "Güzellik o' ne cevaptı öyle evde üzerine konuşalım"dedim, Gülümseyerek.

İSRA: Ben arabanın kaputunda Ömer'e sımsıkı sarılmış oturuyordum."Arabanın kaputunda" biraz önceki yaşadıklarıma inanamıyordum.Sanki bir macera filmi sahnesi gibiydi.

Adam bana verdiğim cevabın üzerine konuşalım diyordu gülerek, anlaşılan o ki karı koca normal değildik kesinlikle.

Bizi Ankara' daki özel harekata götürdüler, önce revirde pansumanlar yapıldı.Ömer komutanlarına rapor vermek üzere komutanlarının yanına gitti.Bende müşahade odasında kendime gelmeye çalışıyordum.

Kafamı kaldırdığımda dayım tam karşımdaydı "Yavrum! Şükürler olsun ki iyisin" deyip sıkıca sarıldı. Dayı babam nasıl nerede onu göremedim dayım yüzüme hüzünle bakıp

"İnna lillahi ve innaileyhi raciun" deyince benim gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

Bu sözün anlamı yankılandı beynimde "Allah'tan geldik ve ona döneceğiz" yani dedim titreyen bir sesle "Mevla rahmetiyle muamele eylesin o yattıkça sana uzun ömür versin" dedi dayım.