Saat: 05:43
Aynı günün gecesi uyku tutmamıştı.Uzun zaman aradan sonra böyle bir yerde kalıyordum.Biraz rahatsız ediciydi.Tam gözlerimi kapatıp dalmak üzereyken bir ses geldi.Başta aylak olduğunu düşündüm.Ama hırlamalar ve ya ayak sürtme sesi yoktu.Ve hemen o sığınakta saklandım.Biri kapıyı açıp içeri girdi.Bu bizim gruptaki jessica'ydı.Silahı ona doğrulttum ve
Ben:"neden burdasın.?"dedim
Jessica:"Adam başkan hanry'i öldürdü."ve ağlıyordu."ve şimdi seni öldürmek için toplanıyorlar.Benide gece gece dışarı attılar.Lütfen bana yardım et."dedi ama benim yardım edecek bir halim kalmamıştı.Ayağımın bağı çözüldü.Ben bitmiştim.Çünkü zombilerin dünyasında tek kalmıştım.Aklım durmuş,gözlerim karamıştı hiç birşey düşünemiyordum.En son jessica hamile haliyle beni köşeye sürükledi ve sığınağın kapısını kitledi.Başkan ve adamları buraya gelip kapıya baktılar.Dıştan kilitli olduğunu görünce orda olmadığımızı düşünerek devam ettiler.1 hafta kendime gelemedim.Jessica hamile haliyle, aylaklara rağmen yiyecek birseyler bulmak için 1 hafta hiç durmadan bunu yaptı.Ve bir gün Jessica geldi ve yanıma oturdu.
Jessica:"Adam yeter lütfen kendine gelmelisin artık.Kardeşin için bende çok üzülüyorum ama elimizden birşey gelmez hayat devam ediyor."dedi ve bana bakıp tepki alamayınca tokat attı.Ve ben o an neden vurduğunu anlamadım.Kafamı çevirip ona baktım ve bana bakıp
Jessica:"Aynı değilsiniz biliyorum ama artık orada olamayacağıma göre bir birimize bakacağız buna mecburuz."dedi.
Ben:"evet haklısın."dedim. Ve direk dışarı çıktım.Kasabanın tam ortasında bir evi temizleyip derledim oraya jessica'yı götürdüm.Ve her yere yakın olduğum için ikizimin çocuğuna ben bakacaktım.Evin etrafına 2 metrelik çukurlar açtım.Aylaklar gelemden çukura düşüyorlardı.Ve bu yönden güvendelerdi.Ben ise erzak yiyecek içecek topluyordum.
Saat: 17:23
Akşam üzeri yemek bulmak için evden çıkmıştım.Bizim kaldığımız evin 2 sokak ötesindeydim.Ve bir evden bana doğru bakan birini gördüm.Ve ordan hızla uzaklaştım.O evi 3 saat boyunca izledim.Ve evden tanımadığım biri çıktı.Adamın arkasındaydım.Ve silahı doğrulttum.
Ben:"hey silahını yavaşça indir ve işmini söyle."dedim.
Chris:"tamam dostum sakin ol.Ben Chris.Lütfen sende silahı indir."dedi
Ben:tedbir amaçlı silahı indirmedim."neden beni izliyordun.?" diye sordum.
Chris:"ben 2 gündür burdaydım ve seni sürekli görüyordum.Ama yanına gelmeye çekiniyordum dostum.lütfen şu silahı indir ailem burda içerideler onlara bakmak zorundayım."dedi.Ve kücük bir çocuk baba diyerek çıktı kapıdan koşarak karşimdaki adama gitti.
Ben:"tamam bizde 2 sokak ötedeyiz birşey lazım olursa söyleyin."dedim ve hemen gittim.
Chris:"tamam dostum sağol."dedi ve gitti.
1 Hafta Sonra...
Chris ve ben çok iyi anlaşıyorduk ve birbirimize alışmıştık.Chris marangoz olduğu için zombileri engellemek için büyük çitler yapıyorduk çitlerin içinde süper market,elbise mağazası,spor salonu ve 6 ev vardı.Bittiğinde çok iyi bir yer olacaktı.Bunları yaptığımızı görenler sürekli geliyor ve kalabilip kalamayacaklarını soruyorlardı.Ve herkes bir şeye el atıp yardım ediyorlardı.Yeni kuracağımız güvenli bölgeyi kurmakta hep beraber destek vererek yapmaya başladık.Herkez ne yapmak istediğinde özgürdü.
2 Hafta Sonra...
Işimiz tamamen bitti ve zombiler yaptığımız güvenli böygeye gelemiyorlardı.Ve benim yiğenim doğmuştu.Sarı saçları,mavi gözleri ve tombul pembe yanakları vardı.Çok tatlıydı.Ve o bölgede olan herkes birbiriyle iyi anlaşıyor ve sıkıntı çıkmıyordu.Rahat bir ortama yeniden kazanmıştım...
Korkunç bir rüyaydı aslında.Sabaha kan ter içinde kalmıştım ve çok korkmuştum.Ikizimin öldüğünü görmek
beni çok etkilemişti.Ama neyse ki rüyaydı.Rüya olduğuna bu kadar sevinebilirdim anca..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombilerle Yaşam Mücadelesi
Viễn tưởngIkiz kardeşlerin hayatta kalma çabalarını ve bunları yaparken zaman zaman başlarından geçen olaylarla dolu hikayesini okumaya hazır mısınız..? ★Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum..★ Devamı için bana yardımcı olabilirsiniz.Mesaj atarak sener...