Rüyadan uyandığım gibi kahvaltımı yapıp kendime yeni bir yer bulma arayışına girdim.Her ne kadarda olsa yer bulmak kolay değil.bir müddet yürüdükten sonra eski okulumun yakınlarından geçiyordum.Geçerken bakmak ve ne hale geldiğini görmek istedim.Bakınca bahçede aylakların olmadığını gördüm.Kapılar kapalı,insan yok,aylaklar yok ve en önemlisi her yere çok yakın.İçeride birinin olup olmadığina dair tedbir amaçlı ağaca tırmanıp bekledim ve dürbünümü elime aldım..
1 saat sonra..
Aradan 1 saat geçti ve ne bir ses,ne de bir görüntü yoktu.Tam aşağı inmeyi düşünüyordum ki gideceğim yolun üzerinde 28 tane aylak vardı.Başta 28 in az olmadığını düşündüm.Çünkü birinin sesine diğerleride geliyordu.Yavaş yavaş hiçbir aylağa görünmeden ilerlesemde okulun kapısından girer girmez kapıyı var gücümle kapatıp kitledim.Hapishane gibi okuldu.2 metre kalınlığında 4 metre boyunda duvar,çelikten 4 metrelik kapı.Tam bir kaleydi.Kötü yanı içeri girmek zorundaydım.Eğer içerde umduğumdan fazla aylak varsa ölürüm eğer yoksa öldürüp temizlerim.Her neyse tüm cesaretimi toplayıp içeri girdim.4 katlı okulda 4 katında da aylak yoktu.Ve işin garibi yaşayan birileride yoktu.Yeni yerimi bulmuştum.Ve en son olarak depoya bakmam lazımdı.Ve depoya yaklaştıkça pis kokular geliyordu.Her adımımda biraz daha koku artıyordu.Silahımı hazırladım.Ve kapıyı açtım.Içerisinde susturucu takılı silahla kendini vuran siyahi bir adam vardı.Kafasına sıkmıştı.Onu dışarı çıkardıktan sonra depoya bir girdim.İçerisinde cephane var mermiler, silahlar, yiyecekler, içecekler... Daha neler neler.Salgın başladıktan sonra belliki adam buraya sığınmış ve burada herşeyi saklamış.Bundan sonra her gün yollara bakmak kalıyor bana.Sigara yakıp okulun damına çıktım.Etrafa bakınıyordum.Ve sonradan batan güneşe baktım.Uzun zamandır bu kadar güvende ve rahat hissetmiyordum.Ve o gün sadece Güneş'in batışını izledim...
Ertesi sabah kahvaltımı yaptıktan sonra okulun içine 5 aylak alacaktım.Çünkü çok iyi bir pilanım vardı.Kendi kendime test yapacaktım.
İlk zombimi içeri aldım ve iki kolunu birden kestim.Ama ağzıyla beni ısırsa bende dönüşecektim.Dişlerini tek tek söktüm.Ve alt çenesini kopardım.Bana hiç bir zararı yoktu.Ve onunla beraber dışarı çıktım zombiler o yanımdayken kokumu alamıyorlardı.Ve artık daha da rahattım.5 tane zombiyede aynısını uyguladım.Artık her yere daha rahat gidiyorum,daha rahat geziyorum.Bunlara rağmen mutsuzdum.Çünkü kardeşim hanry'i düşünmeden edemiyordum.Elimden birşey gelmiyordu.Depodan yeni bir paket sigara açıp yine aynı saatte dama çıktım dürbünle etrafı kolaçan ederken birininde bana dürbünle baktığını fark ettim.Ve dikkatlice baktım.Pencereye birşey astı.Kağıtta yazan"biz çok acız yanınızda yer var mı.?" diye soru vardı.Bende onay işareti yaptım ve gelmelerini istedim.3 kişilerdi.2 kız 1 erkekti.Erkek 14 yaşlarında kızlar 27-28 varlardı.Ve hemen aşağı inip içeri aldım.İçerdeki aylakları gördüklerinde baya bir korkmuşlardı.Ve onlara karkmamalarını söyledim.Belliki iyi insanlar.O yüzden onlara fazla belli etmeden herşeylerine yardımcı olmaktı.Ama her zaman tedbirli hareket ediyorlardı..Ben onları tanısmadan 2 gün kalıp gideceklerini söylediler.Ve bende tamam dedim.2 gün uyumadı. ben öldürürler diye.
2. günün sabahı...
Kızlar:"biz gidiyoruz bize yardim ettiğin için tesekkurler."dediler ama gitmek istemiyor gibi havaları vardı."kuzeyde zombi salgınının olmadığını duyduk.Umarım bizimle gelirsin."dediler.
Ben:"kızlar ben kuzeyden geliyorum her yer böyle her yer aylak kaynıyor giderseniz ölürsünüz"dedim.
Kızlar:"ciddi misin? Biz ne yapacağız peki.?"dediler.
Ben:"benimle kalabilirsiniz."dedim
Kızlar:"çok iyisin ama olmaz.Seni tanımıyoruz."dediler.
Ben:"sizi öldürecek olsam öldürmüştüm"dedim ve birbirlerine bakıp kalmaya karar verdiler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombilerle Yaşam Mücadelesi
FantasyIkiz kardeşlerin hayatta kalma çabalarını ve bunları yaparken zaman zaman başlarından geçen olaylarla dolu hikayesini okumaya hazır mısınız..? ★Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum..★ Devamı için bana yardımcı olabilirsiniz.Mesaj atarak sener...