With half an arrow in my chest

766 111 227
                                    

Medyada ki müzikle okuyun lütfen.

Önümde çalışan saate gözlerimi dikmiş ölmeyi bekliyorum..

Damarımda akan zehir vücuduma yayılmak üzere ve ben ölürken bile seni düşünüyorum..

Neden beni görmedin harry?

Gözlerinin içine evimmişsin gibi bakarken, senin beni arkadaş gözüyle sevdiğini izledim..

Bir gün benden gideceğini biliyordum, ama böyle değil harry, bu şekilde değil.

Beni bu zehir değil harry, beni o gün o sözleri söyleyen sen öldürdün.

Gözlerinin içine bakıp seni sevdiğimi söylerken bana attığın tekmeler yada yumrukları önemsememiştim bile.

Ama bana tiksinircesine bakarak söylediğin sözler..

Flashback

Artık dayanamıyordum, ona aşıktım ve ona bunu söyleyememek beni delirtiyordu.

Bir başkasının onu benden alacağını düşünmekse beni öldürüyordu.

Herkes bebeğimi istiyordu.

Harry'nin evine geldiğimde bana arkadaşça bir sarılma verdi ve odasına çıktık.

Onu fazlasıyla heyecanlı görüyordum ve bu meraklanmamı sağlıyordu. Bunun nedenini ona sorardım ama bu cesareti bir daha bulabileceğimi sanmıyordum.

"Harry sana bir şey söylemem lazım ama lafımı bölmemen gerekiyor."

"Benimde sana bir şey söylemem gerekiyor çabuk söyle louis, sabırsızlanıyorum."

Harry heyecanla konuştuğunda ne söyleyeceğini merak etmiştim ama benimkinden önemli olacağını düşünmediğim için sormamıştım.

"Harry, bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum gerçi bu cesaret nereden geldi onu bile bilmiyorum. Sadece uzatmamaya çalışacağım."

Louis titremeye başlamıştı.

"Seni ilk gördüğümde mor bir gömlek siyah dar paça ve kahverengi bir bot giyiyordun. Saçlarını geriye doğru fönlemiş ve sağa doğru yatırmıştın. Üç yıl oldu harry. Bu üç yılda senin için küçük ama benim için dünyanın en önemli bilgilerini öğrendim. Mesela en sevdiğin renk mavi, kedilere bayılırsın, uğurlu sayın yedi, en sevdiğin yemek italyan usulü spagetti. Her gece yatmadan önce bir fincan çay içersin. İlk kelimen bulut'tu harry. Bunu öğrendiğimde çok hoşuma gitmişti çünkü bir bulut kadar masumdun ve ruhun beyazdı."

Louis heyecanlı bir şekilde anlattığında harry huzursuz hissetmeye başlamıştı.

Bu konuşma nereye gidiyordu böyle?

"Uzattığımı biliyorum ama senin hakkında öyle çok şey biliyorum ki.. senin minik şeylerin benim dünyam harry. Yeşillerin mavilerimle buluştuğunda hissettiğim şeyin tek bir anlamı var."

Louis derin bir nefes aldı ve yıllardır içinde tuttuğu sırrı söyledi.

"Sana aşığım, sana iki yıldır aşığım. Bunu daha önce söyleyecek cesareti bulamadım ama şimdi söylüyorum harry. Seni seviyorum."

Louis konuşmayı bitirdiğinde harry donmuş yüz ifadesiyle onu izliyordu.

"Bu bir şaka mı? Ne diyorsun sen tomlinson?"

Harry söylediğinde louis'nin gülümsemesi solmuş yerini hayal kırıklığı almıştı.

"Bunu bana neden şimdi söylüyorsun louis? Tam sana başkasına aşık olduğumu söyleyeceğim günde, neden bana bu saçmalığı söylüyorsun?"

Half A Heart (Larry Stylinson || One shot)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin