Ufaklık

Gidiyorum

Gözlerim dolmuştu. Neden böyle yapıyordu? Neden bir iyi bir kötü davranıyordu?

Yüzünü avuç içime alıp "Berk bana güvenebilirsin. Simdi kime benzediğimi ve neden böyle davrandığını anlat bana." dedim sakince. "Bak sen ona benziyosun sana zarar veremiyorum. Kıyamıyorum sana." dedi titreyerek.  "Özge daha tanışalı 3 gün olmadı ve ben sana çok alıştım seninde onun gibi gitmenden korkuyorum." dedi sesi titrek ve hüzün dolu çıkıyodurdu. "kim o söyle artık." dedim yanağını okşarken. "S-sıla" dedi daha da çok ağlayarak. "Ne yaptı sana?" dedim merakla. "Ben önceden böyle değildim. Karıncayı bile incitemezdim. Sonra bir gün karşıma Sıla çıktı. Çok sevdim be Özge herkesden herşeyden çok evlenicektik. Bıraktı gitti beni öldü o Özge öldü. İntihar etti." dedi göz yaşlarına engel olamadan.

"Artık ben varım" dedim sessizce. "Ben yapamam Özge ona ihanet edemem." dedi o da benim gibi sessizce. Hiçbirşey söyleyemedim o an dilim tutulmuş gibiydi. Ben onu her gördüğümde ona her dokunduğumda kalbim dört nala atarken o bana neler diyordu. Sadece kalkıp üst kattaki lavaboya girdim. Hayatımda ilk defa aşık oluyordum.

Sessizce kapanın arkasına oturdum. ve hayatımda hiç ağlamadığım kadar ağlıyordum.

Bir süre sonra kapı tıklandı. Kapıyı açtım ve karşımda Berki gördüm. Benim kıpkırmızı gözlerimi görünce bana sen malmisın der gibi bakmayı kesti ve eliyle gözyaşlarımı sildi.

"Benim gibi biri için ağlama" dedi ellerimi öperken. "Gidelim artık" diye bildim burnumu çekerken.

    ....
Eve gelir gelmez kendimi yatağa attım.
Aradan on dakika geçtikten sonra Berk aradı. Meşgule attım. Onunla konuştukça ümitleniyordum. Bu yüzden ne mesajlarına cevap verecektim ne de arayışlarına.
Gelen mesaja baktım. Berktendi.

"Ufaklık yapma böyle. Anlattığıma pişman etme beni.
Hem ben seni haketmiyorum bile."

Cevap vermedim. Çok geçmeden kapı çaldı. Ustümde bir gecelik vardı. Babam olduğunu düşünerek kapıyı açtım. Karşımdaki kişiyi görmemle üstümdeki şeye sövmem bir oldu. Berk üstündeki şoku atamamış olacak ki kekeleyerek. "B-ben gideyim" dedi. "Bekle üstümü değiştireyim sen içeri gir." dedim. Koşarak üstüme tertipli kıyafetler giyip aşağıya indim.

"Neden aradığımda açmadın?"  dedi merakla. "Ben annemin yanına gidicem yapamıyorum senin yüzüne bakamıyorum Berk" dedim ağlayarak.
"Gidemezsin sende beni bırakıp gidemezsin" dedi sinirle. Cevap veremedim. Sadece gözlerine baktım.

Olduğum yere geldi ve "Sende bırakma beni" dedi yüzümdeki yaşları silerek. Bakışları yavaş yavaş dudaklarıma indi. İstemsizce dudaklarımı yaladım. Gülümsedi ve aramızdaki mesafeyi kapatmak için daha da yaklaştı. Veee Ding dong kapı çaldı.

Gözlerim kocaman açıldı ve Berki odama sürüklemeye çalıştım. Ama gaburun oğlu bir santim bile kıpırdamıyordu. "Bir kere öp cıkıcam" dedi. Kapı tekrar çalınca yanağına bir buse kondurdum. "Dudağımdan" dedi Berk sessizce Dudağına minnak bir buse kondurdum. O daha da beni kendine çekrek minnak buse mi büyüttü. Geri çekildim "üst kata çık gelicem" dedim nefesimi düzene sokmaya çalışırken. O koşarak üst kata çıktı.

Kapıyı açtım. "kızım anahtarı unutmuşm" dedi babam. "sorun değil babiş iyi geceler." diyip koşarak üst kata çıktım. Berk bana piç smile yaparak "Nerede kalmıştık?" dedi. "Bence eve gir artık uykum var benim" dedim kızarırken. "Bu gece burda kalıcam" dedi inatla. "Berk ben seni unutmaya çalışırken sen bana bunu yapamazsın." dedim burnumu çekerek. "Beni unutma ufaklık" dedi güzel gülüşünü sergileyerek. "Yapamıyorum. Sana baktıkça acı çekiyorum anla artık." dedim. "Berk?" dedim ben. "Efendim Ufaklık?" dedi Berk. "Bundan sonra görüşmeyelim, hatta birbirimizi tanımıyormuş gibi davranalım, ben sana deli gibi aşık değilimişim gibi olur mu?" dedim. Kafasını olumlu anlamda salladı ve evin camından çıkıp gitti.

Neden hep kaybeden, üzülen taraf ben oluyordum?

Gidecektim buradan annemin yanına gidecektim. Hiç Berk'i görmemiş hatta tanımamış ve buraya hiç gelememiş gibi yapacaktım ya da burada kalıp acı çekecektim. Hangisini yapmalıydım?

   .....
Sınıfa girer girmez yerime oturdum. Bugün erken gelmiştim biraz kafa dinlemek istiyordum. ve bula bula sınıfı bulmuştum. Boş bir defter çıkardım ve içimden geçenleri yazdım. Üstüne üstlük yazdıklarımı seslice okudum. Psikiloji okudugum için bu yöntemin iyi geldiğini biliyordum.

        Keşke hiç gelmeseydim buralara keşke hiç tanımasaydım seni. Evet başlarda senden nefret ediyor olsamda şimdi en değerli varlığım haline geldin. Ve seni unutabilmenin tek yolu gitmek. Hiçbirşey yaşanmamış gibi gitmek. İlk defa aşık oluyorum ben. Ve bir gün beni sevecek olursan eğer ona benzediğim için değil beni ben olduğum için sev olur mu? Eğer gün gelirse çık karşıma "Seviyorum lan seni!" de sadece üç kelime söyle bana, çünkü seviyorum lan seni! Uğruna ölecek kadar. Senin bana yaptıklarına ramen seni sen olduğun için seviyorum. Ve seni unutmanın tek yolu gitmek üç gün sonra yapacağım gibi.

   Berk'in ağzından
Bu Özge'nin sesiydi ve birşey okuyordu. Onu kapıdan gizlice dinledim.

Evet onu seviyordum hemde onun beni sevdiğinden bile çok. Ama ben yapamam ona ihanet edemem. Bir yanım o intibar etti seni sevmedi diyor ama bir yanım bambaşka birşey söylüyor.

Evet o intuhar etti ve beni sevmiyor.  Biliyorum ama yüzleşmekten korkuyorum.

Ve en önemlisi ben bir sadisttim. Önceden... şimdi ne mi değişti?
Özge beni bir haftada değiştirdi. Ona o kadar benziyordu ki kokusu bile tıpkısıydı. Ama olmaz Sılaya asla ihanet edemem.

Son cümlesinden gitmekten mi bahsediyordu o?
Hızla içeri girdim. Özge toparlandı ve dünkü yaşananlar hiç yaşanmamış hatta onu öpmemişim gibi davranıyordu yine.

"Ufaklık günaydın." dedim ona yaklaşarak. Cevap verme gereksinimi bile duymamıştı. Ben ona ard arda sorular sıralayınca bana döndü ve "dün birbirimizi tanımıyormuş gibi davranacağımızdan bahsetmiştik." dedi cılız sesiyle. "Ben yapamıyorum Özge sensiz olmuyo sana bir haftada bile çok alıştım. Beni çok değiştirdin o gittiğinden beri ilk defa güldüm ben ve beni sen güldürdün" dedim boynuna buse kordururken. Önce şaşırdı tabi. Kızı sürekli boynundan öpmüyorum.

"Beni ümitlendirme artık gidicem yapamıyorum burda" dedi yüzünde acı bir gülümseme vardı.
"Bence ümitlen artık, çünkü ben galiba senden..."

Selam!
hepiniz tahminlerinizi yorumlara bırakırmısınız.
Vote ve yorumları bekliyorum.
Tavsiyelerinizi yazın.
Bu bölüm biraz kısa oldu sorry!
Sizi seviyorumm
Yazım kuralları varsa ona da sorry!
Sevgiler...