2.Bölüm

403 4 1
                                    

Sabah telefon alarmımın çalmasıyla gözlerimi bile açmadan telefonumu bulup alarmı kapattım. Bugün için fazla heyecan yaptım ve gece uyumakta çok zorlandım. Zoraki gözlerimi açtığımda tavanıma bakıp bi süre hayatı sorguladım. biraz daha bu şekilde durursam işe gecikeceğim için apar topar kalkıp banyoya gittim. Ardından akşam sandalyemin üzerine bıraktığım mavi pileli elbisemi üzerime geçirdim. kısacık saçlarımı azimle toplamaya çalışmam üzerine kenarlardan çıkan saçları umursamadan rimelimin nerde olduğuna bakındım. Biraz rimel ve çilekli dudak nemlendiricisinden sonra hazır olduğuma emin olarak çantamı elime aldığım gibi evden çıktım. 

Çalıştığım kitapçının sahibi Şükrü amca sağolsun hergün dükkana gelirken kendine ve bana poğaça alır. Bugün ondan ayrılacağımı düşündükçe yüreğimin sızladığını hissediyorum. Hem onu yalnız bırakmak istemiyorum hemde ona gerçekten çok alıştım. Annemden görmediğim sevgiyi ondan görüyorum. O benim ne şartlarda yaşadığımı az çok bildiği için gideceğimi duyunca üzülsede gitme demedi. Yeni bir öğrenciyi hemen bulacağını söylemesi beni biraz rahatlatıyor açıkcası. Gücü kuvveti yerinde bi adam olsada yanında genç birisine ihtiyacı var. 

Dükkana varmamla ortalığı toplamaya başlamam bir oldu. Gün boyu müşterilerle uğraşmanın yanında birde her tarafı düzgün bir şekilde bırakıp gitmek istiyorum. Zaten adamı yalnız bırakıyorum birde ona iş bırakmak istemem. 

Akşama kadar iş saatimin bitmesiyle birlikte bende bitmiştim. Yorgun argın eve gidip evin boş olduğunu gördüğümde bir oh çektim. Annem zaten genelde evde olmuyor olsa bile odasında sessizce uyuyor. Ama Ferhat'ın evde olmaması benim için büyük şanstı. Hoş! olsa bile ne fark eder bu gece bu evden kurtuluyorum ne de olsa.

Eve girip biraz dinlenmek için yatağa koştum o yorgunlukla hemen uyuya kaldım uyandığımda saat on bir'e geliyordu ve benim saat gece bir gibi evden çıkmam lazım. hemen duşa girip rahatladım. Hiç birşey yokmuş gibi sakince pijamalarımı giyip mutfağa gittiğimde tahmin ettiğim gibi Ferhat gelmişti. sessizce yemeğimi yiyip hemen odama gittim. Bana hiç sataşmaması büyük şanstı.

saat bire yaklaşırken Ferhatında uyuduğuna emin olduktan sonra evden çıktım. Zaten eşyalarımı yeni eve yerleştirmiştim. Geriye kalan son eşyalarımıda çantama teptim. Evet bu evden an itibariyle çıkmıştım. Ve bir daha buraya canım pahasına olsa gelmeyeceğime yemin ettim. Kurtuldum! Yıllar sonra rüya gibi geliyor ama ben kendi hayatımı kurmaya başlıyorum sanırım.

Bara gelmemle direk çalışmaya başladım müşterilerin siparişlerini hazırlarken bir yandan da gecenin sonunda istifamı verip kurtulacak mıyım onu düşünüyorum. Aslında eskisi kadar taciz edilmediğimi fark ettim. Çünkü artık insanlar ufacık bi tacizde direk yaka paça atıldıklarını anlamışlardı sanırım. Ama yinede daha düzgün, güvenceli bir iş herkesin hayali olduğu için aklımda hala soru işaretleri var. Peki ya şimdi işten çıksam hemen iş bulabilecek miyim? Al bir de burdan yak arkadaş! Uzun süren bi beyin fırtınasının ardından bir süre daha burda kalıp aynı zamanda da iş aramaya karar verdim. hem düzenimi otutturursam belki yarım bıraktığım üniversiteme devam eder daha iyi bir kariyerle yoluma devam ederim?

Gecenin sonunda işim biter bitmez yeni evime gittim. Evin kapısını açarken hissettiğim huzuru son altı yıldır hiç hissetmiş miydim? Sanırım hayır. Koltuklara kendimi atıp iyice gömülmemle kapının çalması bir oldu. İyi de sabahın altısında kim birinin evine gelir ki? Biraz ürkerek kapının deliğine baktığımda Kaya beyin adamlarını gördüm. Kapıyı açmamla beni yaka paça binadan çıkarıp arabaya atmaları bir oldu. 

''Sabahın bu vakti beni bu şekilde alıkoyarak ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz!'' diyorum ama kimse beni takmıyor ki arkadaş. ''Size diyorum ne istiyorsunuz benden.Ulan varya bana bişey yapın sizi Kaya Beye söylerim. Kime diyorum!'' Ne desem fayda etmeyeceğini anlayınca sakince bekledim. Zaten belli ki beni mekana götürüyorlardı çünkü yol oraya gidiyor. 

Tahminlerimi doğru çıkması üzerine bara getirilmiş ve yine yaka paça Kaya ayısının odasına bırakılmıştım. Anlamadığım şey bu adam niye bu kadar sinirliydi. Kızım Kumsal haklı olan sensin başını dik tut diye ben kendimi yüreklendirirken Kaya bey sanki kendini sakinleştirmeye çalışıyormuş gibiydi. O sırada içeri girenin adam ''Efendim ev boştu başka bir emriniz var mı?'' dedi. Kaya başıyla çık dedikten sonra bana sakin adımlarla gelmeye başladı. 

Bi anlık cesaretle ''Kaya bey siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Gecenin bi vakti keyfinize göre beni buralara sürükleyemezsiniz. Patronumsunuz tamam ama patron çalışan ilişkisi bunları kapsamıyor.'' Adam dediklerimle beni şöyle bi süzüp iyice dibime girdi. Nefesi boynumda hissediyordum. ''o evde ne işin vardı?'' Pardon da bu onu ne ilgilendirir. İçimdeki sesi onaylayarak ''Bu sizi hiç ilgilendirmez.'' Dedim. ''Beni ilgilendirdiğini düşündüğüm herşey beni ilgilendirir. Dilin fazla uzamış Kumsal ne zamandır sen bana laf yetiştirir oldun.'' bu adam kendini ne sanıyor biri bana açıklasın. ''Siz benim hayatıma saygısızlık yapmaya başladığınızdan beri. Şimdi izin verirseniz evime gidiyorum.'' der demez onun etki alanından çıkıp kapıya yürüyordum ki ''Kumsal o evde ne işin vardı!'' diye kükremesiyle dondum kaldım. Hemen dolmaya başlayan gözlerime lanet ederek ona yüzümü dönüp'' yeni Evim Kaya bey oldu mu!'' İzin verirseniz istifamı verip burdan gitmek istiyorum'' dedim ve onun cevap vermesini beklemeden çıkıp gittim. 

Sinirden dolan gözlerimden nefret ediyorum. Şuan bu adamdan da nefret ediyorum. Gece gece işsizde kaldığıma göre amacının ne olduğunu düşünerek artık uykuya dalabilirim. Gece uykumun en güzel yerinde lanet zilin tekrar çalmasıyla uyandım. Paytak paytak kapıya yürüyüp kapı deliğine bile bakmadan kapıyı açtım. Karşımda yorgunluğu yüzünden okunan bir Kaya Pars tabiki beklemiyordum. Uyku sersemliğiyle ''Ne istiyorsunuz?'' dedim beni itip içeri geçti zaten ''Sadece uyuyacağım.'' demişti. İyide uyumak için benim evimden daha uygun bi mekan bulabilirdi. Şuan uykum daha ağır bastığı için ses çıkarmayıp direk odama gittim. Artık o da başının çaresine bakar. Sonuçta ben davet etmedim. Sıcacık yatağıma girip uykunun kollarına kendimi tam bırakıyordum ki yatağın kenarında oluşan hareket,belime sarılan kollar ve bacağımda hissettiğim bacakla neye uğradığımı şaşırdım. hemen ona yüzümü dönüp ''ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?'' dedim Elini ağzıma koyup ''şşş sus ve uyu diyip kendisi kendini uykuya bıraktı. El mecbur bende belimdeki kollar, boynumdaki nefes ve midemdeki kelebeklerle uykuya daldım. Uyumadan önce son kez yarın bu adamla amacının ne olduğunu konuşacağımı aklıma not ettim.----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Evet! ikinci bölümünde gelmesiyle birlikte yavaş yavaş konuya giriş yapıyoruz. Elimden geldiğince yazım noktalama kurallarına dikkat ediyorum umuyorum ki sizde okurken memnun kalırsınız. Hepinizi öpüyorum...






Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 30, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

REZERVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin