Yörüngesinden çıkmış bilmediği bir boşluğa, karanlığa doğru sürüklenen bir yıldızın yaşadığı korkuyu sahiplendiğimde fark etmiştim artık kaybedicek bişeyleri olan kendimle tanışmaya çalıştığımı. Sopalar ve yumruklarla birbirine öldürmek için saldıran yüzlerce kişi vardı beynimin içinde. Çığlık ve kemik sesleri canlanıyordu kulaklarımda. Karın boşluğuma sıkı bir yumruk yemişim gibi kasılmalar açıyordu gözlerimi. Bulanık bir dünya. Kendime gelmek için çok uğraştım. Kalbim bugüne dek hiç bu kadar adrenalini bir arada almadığını bana anlatabilmek için tüm sınırlarını zorluyordu. Sanırım, artık kaybetmekten korktuğum bi duygum vardı.İfadesiz maskelerin arkasındaki ağlayan suratlara sahip olan bir insan kalabalığıyla çevrilmiş etrafım. Yaşıyorum...
Ağlayan maskelerin arkasındaki sırıtan suratlara sahip olan bir insan kalabalığıyla çevrilmiş etrafım. Kahkaha sesleri yavaş yavaş siliniyor kulaklarımdan. Ölmek üzereyim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALAKASIZ
ContoKırık cam parçalarının üzerindeki kan damlacıklarından inşa ettiğim gençliğim kadar heycan verici. Ters kelepçe vurulmuş zanlılar gibi mahkum kaldığım saniyelerden ibaret. Her sabah küfürlerle uyandırdığım bir sevda. Saplantı!