{4}

25 26 1
                                    

    Sabah uyandığımda önce tamamen her şeyi idrak edemesemde birden silkelenmiş ve kendime gelmiştim dün gece ben ve 'bay ukalam' birlikte uyumuştuk o kadar huzurlu ve güvende hissediyordumki kendimi o an uzun süredir yaşadığım hiç bir mutluluk buna eş değer değildi. Aslında bir yandan korkuyordum tüm sorularımı geri çeviren  bulduğu her fırsatta beni tersleyen daha adını bile bilmediğim birine kaptırmıştım kendimi.

    Ama ona karşı koymak o kadar zorduki çekici gülüşü karizmatik duruşu hatta sır dolu oluşu bile fazlasıyla kendine çekiyordu ve dün yaptığı şey hoşuma gitmişti bana. Bulduğu her fırsatta yılışan Enes dışında kimseyle bu tarz bir şey yaşamamıştım çok güzel olduğumu söylemişti ve daha güzel olanı adımı söylemişti ve bende bulduğum ilk fırsatta adını soracaktım onun kaçış hakkı yok tu bu defa dün tüm sorularımı cevaplayacağını söylemişti..

   Odada olmadığını anlayınca fırsat kaybetmeden banyoda kuruyan kıyafetlerimi giydim ve onun thişörtünü çantama atmıştım fermuarını kapatacekken mektup gözüme çarpmıştı. Kendi kendime konuşmaya başlamıştım bunu okumaya hazırmıydım içinde ne vardı merak ediyordum kendi kendime mırıldanırken kapı açıldı elinde bir tepsi vardı ve yüzünde hala meşhur gülümsemesini takınmıştı ve bu benim hoşuma gitmişti demek ki dün yaşadıklarımız onuda mutlu etmişti. Girer girmez el çabukluğuyla mektubu tekrar çantama atıp fermuarını kapamıştım.

   Tepsidekileri silip süpürmüştüm yerken beni izlemişti ama onun bakışlarına aldırış edemeyecek kadar açtım ve bana bakıp gülüyordu artık kendimi tutamayıp "sen neye gülüyorsun öyle komik mi yemek yiyişim"diye çıkıştığımda birden durdu.

   Nedense bu soruyu sorduğumda hemen duygu değişimi geçiriyor ve birden ciddileşiyordu bir daha sormamalıydım aklıma dip not olarak düştükten sonra sözleriyle düşünceden çıkmıştım

"aslında" deyip sustu ne diyecektiki acaba merakıma yenik düşüp cesaretimi toplayıp sormuştum sonunda"aslında ne? Ne diyecektin?"susup başını öne eğdi tekrar söze atılıp"bana dün verdiğin sözü unuttun mu yoksa? Tüm sorularıma cevap verecektin." dediğimde yüzünü kaldırıp bana dikkatlice bakarak"tüm sorularına değil cevaplamak istediğim sorularını"derken başını sallıyordu ve hala fazla sertti.

    Düşünmüştüm ki dün yaşadıklarımızdan sonra bir nebze olsun yumuşardı ama o sanki aramızda hiç bir şey olmamış gibi devam ediyordu ben onun gibi yapabilirmiydim bilmiyordum.

    Dediklerine aldırış etmeyip "bence bu sözünün devamını getirmende sorun olmaz." deyip onun oturduğu tekli koltuğun başında dikilmeye başlamıştım.

     Kafasını bana kaldırıp"cevap vermezsem pes etmeyeceksin değil mi?" derken onaylamak için dikkatlice bana bakıyordu o an yüzüne vuran ışıkla gözleri o kadar hoş duruyorduki ona karşı zaaf duvarı örüyordu dediğine karşılık başımı sallayıp"hayır kaçışın yok" deyip imalı imalı bakıyordum.

   Konuşmak için  dudaklarını aralarken bile o kadar hoş duruyorduki kendimi kaptırıyordum git gide"ben sadece diyecektimki yemek yerken çok tatlı duruyorsun küçük"

  Yine o muhteşem gülümsemesi belirdi yüzünde ilk defa ona bu kadar yakındım  sol yanağında beliren gamzesi vardı ve çok hoş duruyordu.
    Dediklerine karşılık yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu biliyordum ve gülümsemesini daha çok belirginleştirerek "ve yine kızardın bu da çok hoş duruyor yüzünde"deyip ayağa kalktı.

   Onun ayağa kalkmasıyla sanki bütün kan damarlarımda ayağa kalkmıştı aramızda ki mesafe çok azdı ve kulağıma eğilip "dün gece  seni öpmemek için o kadar zor tuttum ki şu anda da bunu yapmamak için kendime söz veremiyorum o yüzden dikkat etmelisin yaptıklarına her bir hareketin beni sana çekiyor"

KONYON VADİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin