Evet, her şey zor gelir insana anlamadığı bir şekilde birikir için gittikçe büyür ama yinede ses etmez..
Artık bazı şeylere dayanamaz olmuştum her şekilde dalga konusu oluyordum babam sarhoş ayyaşın teki annem ise yoktu bu şekilde daha ne kadar dayanırdım bilemiyordum. Bu yaşantıya göre derslerim oldukça iyiydi sıradan bir anadolu lisesine gidiyordum 11. sınıf öğrencisiydim çevremde bir arkadaşım bile yoktu tabi çocukluk arkadaşım Suna dışında ama ben Sunaya pek fazla ayak uyduramıyordum o daha çok zengin koca avcısı gibi geziyordu ortalıkta haftada biriktirdiği bütün paralarla zengin yerlerinde harcardı sadece okulda bir aradaydık aynı sırada oturuyorduk zengin koca merakını saymazsak iyiydi aslında bu dünyadaki tek arkadaşımdı. Bir de peşimde gezen Enes dışında her teneffüs her okul çıkışı her bulduğu boş fırsatta yanımda biten Enes aslında fazla ısrarcı yönünü saymazsak o da fena değildi aslında cokta karizmatik biriydi. 1.80 boylarında kumral, siyah gözleri vardı ama ben istemiyordum.
O güne kadar her şey normal ilerliyordu ama o gün..
Her zamanki gibi okuldan çıkmış eve doğru yürüyordum eve yakın siren sesleri duymaya başlamıştım koşuşturmalar derken mahallenin gözü kulağı Selma Teyze pencereden bana sesleniyordu.
"Laden kızım"
Selma Teyzenin bu güne kadar üzerimdeki hakkı o kadar büyüktüki annesizliğin zorluğunu bir nebze olsun azaltıyordu.
"Efendim Selma Teyze"
gözleri dolu doluydu endişeli duruyordu.
"birşeymi oldu Selma Teyze".
"kızım çok üzgünüm Allah yardımcın olsun"
Daha çok endişelenmiştim dolu gözleriyle bizim eve doğru bakıyordu eve doğru hızla koştum. Polisler,ambulans, kalabalık hiçbirne aldırış etmeden içeri doğru koşarken bir elin tutmasıyla irkildim arkamı döndüm iri yarı polis memuru durduruyordu
" bırakın beni burası benim evim ne oldu burada"
Çığlıklarıma rağmen kimse beni takmıyordu polis memuru elini biraz daha gevşetip yüzümü ona çevirip
"Mehmet Ulu neyin oluyor?"
başıma sanki soğuk sular sepiyorlardı." baa- babam ne oldu ona bir şeymi oldu?" polis memuru başını öne eğip" üzgünüm kızım başın sağolsun"
Ne diyordu bu adam annesizliği çektiğim bu dünyada bir de babasızlıkmı çekecektim babam sarhoştu eve uğradığı yoktu ama yinede başımdaydı ne olursa olsun. Hıçkırıklar içindeydim
"nasıl oldu peki"
Kelimeler zar zor çıkıyordu ağzımdan
" tam olarak bilemiyoruz ama intihar gibi gözüküyor"
Nasıl olurdu bu, babam canına o kadar düşkündüki kendine kıyması imkansızdı diğer bi memur yanımıza yaklaşırken
" komiserim içeride bunu bulduk üzerinde Laden'ime yazıyor "
Polis memurunun elindeki mektubu alıp bana bakarak,
" Laden sen misin?"
Diye sorduğunda kafamı evet anlamında salladım.
"Laden şimdi biliyorum üzgünsün ama bizimle karakola kadar gelip bir iki sorumuzu yanıtlaman gerekiyor."
Deyince hiç bir şey söylemeden ardından polis arabasına doğru gittik.
Çok acayip hissediyordum ağlayamıyordum sadece üzerimde şaşkınlık ve bilinmezlik vardı babam nasıl yapardı bunu kendine düşüneceğim en son şey olurdu ve bunca zaman bana bir kez bile adımla hitap bile etmeyen baba şimdi neden mektubunun üzerine Laden'ime yazmıştı düşüncelerle ve bir kaç göz yaşıyla birlikte kapımı açıp,