2 gün olmuştu burada olalı bir kez bile güneş yüzü görmemiştim 2 gün boyunca arada ismini hala bilmediğim 'bay ukala' gelip yemek bırakıp geri gidiyordu sorduğum soruları her defasınsa es geçiyordu. Buradan gitmeliydim bu yaşamak değildi ölmüş birinden farkım yoktu. Hala üzerimde artık kokmak üzere olan okul formam vardı gerçek anlamda banyoya ihtiyacım vardı.
Kapı çalındığında kilitlediğim kapıyı açıp geri çekildim bay ukala yine siyah kapişonunu geçirmiş ilk gördüğüm günki pantolonu giymişti genel anlamda çok hoştu ama şu an bunu düşünecek halde değildim tepsiyi bırakıp bana döndüğünde kısa çaplı bir şok geçirmiştim yüzü tanınmayacak haldeydi gerçekten.
" ne oldu sana?" dediğimde aldırış bile etmeden yatağın üzerine kendini sırt üstü bıraktı.
"ama sen hala çok konuşuyorsun be küçük. Biraz ara versen ne güzel olur değil mi sırf sen rahat et diye iki gündür sokakta uyuyorum ve o banklar hiç de rahat değilmiş onu anladım."
Neler diyordu bu öyle benim için sırf ben rahat edeyim diye kendi odasını bana mı vermişti gerçekten ilk defa biri benim için bir şey yapmıştı. Ne diyeceğimi bilemeden
" ne yani sırf benim rahatım için odanı bana mı bıraktın?" bana evet der gibi kafasını salladıktan sonra
" izin ver azcık uyuyayım be küçük"
Bir soru sorsam belki de tersleyecekti ama soracaktım yinede "peki yüzündekilerdemi benim yüzümden?"
" sen kendini neden bu kadar önemsiyorsun ki, daha dün tanıdığım biri için kavgamı edeceğim" ne diyeceğimi bilmiyordum biraz önce benim için dışarda uyuduğunu söyleyen biri neden şimdi bana böyle davranıyordu.
" bir şey diyebilirmiyim?"
"yine o muhteşem sorularından mı yoksa"
" hayır sadece şey ben banyo felan yapabilir miyim?"
"ben onu unuttum haklısın da girseydin banyo orda" deyip lavabonun yanındaki kapıyı göstermişti aklıma dahi gelmemişti o kapı ardında ne var daha doğrusu o kapıdanın orda olduğunu bile fark etmemiştim.
"tamam o zaman ben giriyorum o zaman" deyip yüzüne baktığımda gözlerini kapamış öylece kımıldamadan duruyordu.
Banyoya girip banyo yaptıktan sonra çıkacakken aynı kıyafetleri giyemeyeceğimi düşündüm hepsi çok berbat görüküyorlardı iç çamaşırlarımı giyip okul gömleğimi ve eteğimi küçük bir suya tutup kuruması için bir kenara sermiştim belki içerdeki ultra ukala bana yardım edebilirdi kapıdan kafamı uzatıp,
"heyy baksana" demiş ve kısa süre beklemiştim ses gelmemişti havluyu iyice bastırarak dışarı adım attığımda yatağın üstünde uyuduğunu fark etmiştim gerçekten çok karizmatik ve çekici duruyordu ona yaklaşıp tam yarasına dokunacakken ellimi sıkıca tuttu,
"bir daha sakın bunu yapma" ne diyeceğimi bilemeden kas katı kesilmiştim.
"ben sadece şey.."
"sen ney,bana bir daha sakın dokunmaya kalkışma" gözyaşlarımı bırakmamak için o kadar zor tutuyordum ki kendimi daha iki gün tanıdığım bir adama kaptırmıştım ve işin daha zor kısmı dengesizdi benim için bir şeyler yaptığını söylüyor ve sonra hiç yere bana bağırıyordu düşünceler halindeyken havluyu biraz daha sıkıyordum.
"bu halinde ne" deyip üzerimi göstermişti
"benim kıyafetlerim kötü durumdalar yıkayıp kuruması için serdim şu an giyecek bir şeyim yok." eliyle sağımdaki küçük çekmeceyi göstererek,