...Derken bahçeye bir öğretmen girdi ve öğle yemeği vaktinin geldiğini söyledi. Defne ile beraber yemekhanenin yolunu tuttuk. Defne önden giderek yemekhaneye indi. Bende elimdeki gülü dolabımın içine saklayıp yemekhaneye indim. Yanımda Defne oturuyordu, karşımda ise Burak oturuyordu. Defne kulağıma fısıldayarak: "-Sanırım Burak senden hoşlanıyor" dedi. Öylece bakakalmıştım. Defne'nin söyledikleri bana anlamlı gelmişti aslında. Ama ben Eren'den hoşlanıyorum. Ne yapıp ne edip Burağı başımdan salmalıydım. Ona sanki kavgalı bir arkadaşımmış gibi davransam acaba ne olurdu ki? Bunları düşünürken yemeğimin soğuduğunu fark ettim. Hızlıca yemeğimi yedim ve bir bardak su içtim. Defne ile beraber kütüphaneye indik. Kafamı dağıtmak için bir kitap okumayı düşündüm ve kitaplıkların arasından en beğendiğim kitabı seçtim. Ders kitaplarımız Salı günü dağıtılacaktı. Seçtiğim kitabı okumaya başladım ve birden kütüphaneye bir kız geldi. Acelesi varmış gibi davranıyordu. Birazda öfkeli gözüküyordu. Bana doğru yürüdü ve: -"Burağı elimden alamayacaksın seni sarı çıyan!!" Dedi, ve koşarak kütüphaneyi terk etti. Ben Burağı onun elinden almak istemiyorum ki zaten. Off başıma bir sürü iş geldi yine.
Defne ile kütüphaneyi terk ettik ve öğretmenlerden izin alıp karşı caddedeki kırtasiyeye gittik. Çalışma kitapları almaya karar verdik. Ders kitapları salı günü dağıtılacaktı fakat biz konulara hazırlık yapmak için test kitabı alıp çalışmaya karar verdik. Bütün derslerin konu anlatımlı kitaplarını yaprak testlerini ve soru bankalarını aldık. Fiyatı sorduğumuzda ise büyük bir şok geçirdik. Fiyat 260 ₺ tutmuştu. O sırada kırtasiyeye Burak geldi ve: "-Fiyatı ben ödüyorum" dedi. Bende: "-Hayır, kabul etmiyoruz" dedim ve Burak ısrar etmeye başladı. Elimi tuttu ve avucumun içine parayı bıraktı. Daha sonra hızlıca koşarak kırtasiyeyi terk etti. Bende parayı kasiyere verdim ve defne ile kırtasiyeden çıktık. Okula vardık. Saat 19:40 idi. Akşam yemeği 20 dakika sonra verilecekti. Yatakhaneye geçip telefonumdan Eren ile mesajlaşıyordum. Uzun uzun konuşmalarımızdan sonra saatin 20:00 olduğunu fark ettim. Hızlıca koşarak yemekhaneye gittik. Yemeği yedik ve erkenden uyuduk. Çünkü yarın pazartesiydi ve ders zamanıydı. Ben herzaman derslerime çalışan bir öğrenciydim ve derslerimi hiç aksatmazdım. Defne'de öyleydi. Ben yarın acaba ne yapsam ne etsem diye düşünürken Defne çoktan uyumuştu bile. Benim de artık bu düşünceleri bir kenara bırakıp uyumam gerekiyordu tabii. ... Sabah olmuştu ve yemekhanenin hazırladığı o güzelim yemek kokuları tüm yatakhaneyi sarmıştı. Hızlıca koştuk ve yemekhaneye indik. Yemeğimizi afiyetle yedik ve ders vaktinin yaklaştığını fark ettik. Saat 12:45'di ders 13:00'da başlıyordu. Sınıfa geçtik ve ben Defne ile beraber en ön sıraya oturdum. Ardından Burak sınıfa geldi ve bizim arkamızdaki sıraya başka bir erkekle oturdu. Daha sonra sınıfa bir öğretmen girdi ve o öğretmen bizim sınıf öğretmenimizdi. Çok tatlı bir bayandı adı Deniz'di. Ve ben bütün öğretmenlerin isimlerini not alıyordum --------------------------------------- Matematik : Orhan Öğretmen Geometri : Esra Öğretmen Din kültürü : Berat Öğretmen Türkçe : Işıl Öğretmen Tarih : Zeynep Öğretmen Coğrafya : Serpil Öğretmen Edebiyat : Deniz Öğretmen (sınıf öğretmeni) Fizik : Murat Öğretmen Kimya : Osman Öğretmen Biyoloji : Tuna Öğretmen Yabancı dil (ingilizce):Özlem Öğretmen --------------------------------------- Deniz öğretmen, oturma düzenimizin bugünkü düzen gibi olmasını istedi. Benim en çok sevindiğim şey dönem bitimine kadar Defne ile oturacaktım ve de en ön sıradaydık! Zil çaldı ve yemek yemek için yemekhaneye indik. Defne yemekhane ismini pek beğenmezdi. Bu yüzden yemekhaneye geldiğimiz vakitten beri kafeterya diyordu. (Aslında bundan sonra bende böyle diyebilirim 🙃😂.) yemeğimizi yedik ve tekrardan derse geçtik. Ve tekrar teneffüs tekrar ders tekrar teneffüs tekrar ders derken okul bitti ve derslerime çalışmak için yatakhaneye geçtim ve bütün kitaplarımı çantamdan çıkarıp dersimi çalışmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyiki laptopumu ve tabletimi yanımda getirmiştim. (Telefonumu zaten herzaman yanımda taşırım 😄😂.) Ardından vaktin ilerlediğini ve uyumam gerektiğini düşünüp laptopumu kapattım ve uykuya daldım. ...
