One Shot OC (EXO)

Krizantem

Tür: OC
Karakter: Kim Minseok
Kelime Sayısı: 1005
***

2 yıl önce,

Ilkbahar'ın rüzgarı sayesinde usul usul sallanan yapraklar birbirlerine çarparak hoş ezgilerini sana sunuyorlardı.

Yüzünde halinden memnun bir gülümseme ile evine ulaşmadaki son engel olan köşeyi döndün ve o an olduğun yerde dondun. Bir sürü renk renk krizantem sana göz kırpıyordu.

Bir kaç gündür evinin karşısındaki eski boş dükkanda tadilat olduğunu görmüştün. Fakat en güzelinden çiçeklere sahip olan bir çiçekçi dükkanının açılacağı aklının ucundan bile geçmemişti.

En sevdiğin çiçek olan krizantemler dükkanın en güzide yerine yerleştirilmiş sergileniyordu.

Istemsiz bir şekilde dükkana doğru yaklaştın ve dükkanın dışındaki saksılarda olan krizantemlere eğildin. O kadat güzel görüntüleri vardı ki. Daha önce bu kadar iyi yetiştirilenine rastlamamıştın.

"Yardımcı olabilir miyim?" Duyduğun nazik ses kafanı krizantemler'den kaldırmana sebep olduğunda gözüne giren güneş ışıkları sebebi ile göz kapaklarını kısmak zorunda kalmıştın.

Başında dikilen adamın yüzünü görememenin verdiği gerginlik ile ayağı kalktın.

Karşındaki adam dükkanın sahibi olmalıydı zira buna uygun bir önlük giyiyordu.

"Şey... krizantemler çok güzel gözüküyorlardı da. Yakından bakmak istedim." Utangaç bir şekilde elini saçlarına atıp öylesine kaşıdın.

"Sizin için bir demet hazırlamamı ister misiniz?" Karşındaki genç adam ilgi ile sorduğunda acele ile kafanı salladın.

"Hayır hayır! Sonra solup gidiyorlar çok üzülüyorum."

"Ah haklısınız." Adam sana sevimli bir gülümseme bahşetti.

"Iyi günler." Karşındaki adama ufak bir baş selamı verdikten sonra karşıya geçtin ve evine ilerledin.

***
Ertesi sabah hiç bir yere gitme zorunluluğun olmadığı için kendine biraz zaman tanıyıp yatakta oyalanmıştın. Normalden geç kalktığın için oldukça dinç hissetmen normaldi.

Yatağından kalkıp sabah tekrarladığın rutin tuvalet ihtiyacı giderme ve el yüz yıkama gibi olayları hallettikten sonra her sabah kapına bırakılan iki şişe sütü almak üzere dış kapıya ilerledin.

Kapıyı açtığında seni iki şişe sütün yanında birde orta boy bir saksı karşıladı.

Henüz yeni açmaya başlayan bir krizantem'den başka bir şey değildi. Üzerine iliştirilmiş notu alıp okudun.

"Solmasına izin vermeyip benden daha güzel yetiştireceğinize inanıyorum..."

Kimin bıraktığına dair bir şey yazmasada sen kim olduğunu gayet iyi biliyordun.

Gülümseyerek önce sütleri ve biraz zorlansan da daha sonra saksıyı aldın ve eve girdin.

***
Bir kaç saat sonra arkadaşına gitmek üzere otobüs durağına doğru ilerliyordun. Hava biraz serindi fakat sen bundan şikayetçi değildin.

Durağa geldiğinde senden başka bekleyen biri daha olduğunu fark etmiştin. Geçen günki adam elleri patlosunun cebinde ileri geri sallanarak otobüs bekliyordu.

Bir birinize sessiz bir selam verdikden sonra önünüze döndünüz fakat sen bir şeyler söylemek zorunda hissediyordun.

"Şey... ben dün bu sabah bıraktığınız saksı için teşekkür ederim." Ona dönüp konuştuğunda o da sana dönüp gülümsedi.