Turkuaz (I)

4K 198 79
                                    

Tür: OC
Karakter: Kim JunMyeon
Kelime Sayısı: 1086

***
Yat, denizin üzerinde dingin dalgalarla giderken etraftaki kalabalıktan uzaklaşmak için trabzanlara tutunup derin bir nefes aldın.

Şirketin her yıl ortasında düzenlediği partilerden birindeydin. Ortam kalabalık ve eğlenceliydi fakat etraftaki herkes sana o kadar yapmacık geliyordu ki bir türlü eğlenmek gelmiyordu içinden.

Iş arkadaşlarının yapmacık söylemleri ve davranışları seni boğuyordu. Hepsinin hareketleri çıkar ilişkisi üzerine kuruluydu.

Çevrendeki bu yapmacık insanlardan kurtulmak için nelerini vermezdin. Yat kıyıya yanaşmak için motorlarını ateşlerken derin bir nefes alıp dirseklerini trabzana yasladın. O sırada yatta sarhoş olmuş iş arkadaşlarından biri sana çarpmıştı. Arkanı dönüp kızmana kalmadan kendini denizin serin sularında bulman bir olmuştu.

***
Derin sularda Turkuaz Krallığının Prensi Kim JunMyeon ay ışığında yüzmesine devam ediyordu. Kraliyetin sıkıcı ve resmi havası onu boğuyordu. Tahtın velihatı olması hiç umrunda değildi. Ufak bir kıvılcım bekliyordu her şeyi bırakıp gitmek için. Tahtı küçük kardeşi Kim JongDae'ye bırakmak hiç de kötü bir fikir değildi.

Tam saraya geri döneceği sırada denizin içinde bir patırtı kopmuştu. Bir bedenin denizin dibine doğru battığını görür görmez yönünü oraya çevirdi ve hızla yüzmeye başladı. Dibe vurmadan bedeni yakalamayı başarmıştı. Şaşkınlıkla bedeni inceledi. Bu bir kara insanıydı! Gözlerinin önüne gelen saçları su yardımıyla geriye attıktan sonra yönünü yukarı çevirdi ve denizden çıktı. Kucağındaki kara insanı ile ilgilenmesi lazımdı o yüzden yakınlardaki balıkçı kulübesine doğru yüzdü. Kuyruğu için boynundaki inci kolyeden bir tane kopardı ve yuttu. Ortaya çıkan ayaklarıyla rahatça denizden çıkıp balıkçı kulübesinin kapısını açtı ve içeri girdi.

***
Içten gelen derin bir nefes alıp uyandığında kendine gelmek için derin soluklar almaya devam ettin. Boğazına kadar çekilmiş olan battaniyeyi itip ataklarını sarkıttın ve uzandığın yerden doğruldun. Içinde bulunduğun odayı incelemeye koyuldun. Ahşaptan yapılmış bir ev olduğu belliydi. Dışarıdan da dalgaların kıyıya vurma sesleri geliyordu.

Bulanan miden ve ağrıdan çatlayan başınla kendini bitik hissediyordun. Şakaklarını okşayarak kendini yatıştırmaya çalıştın. O sırada odanın kapısı açılmış ve elinde tepsi ile genç bir adam içeri girmişti. Oturduğun yerde kendine çeki düzen verdiğinde adamın yüzü aydınlanmıştı.

"Uyandınız mı?! Nasıl hissediyorsunuz? Iyi misiniz?" Tepsiyi köşedeki sehpanın üzerine bırakıp konuştuğunda tedirginlikle ona baktın.

"Midem bulanıyor." Kafasını sallayıp derin bir nefes aldı ve ardındab sehpa ile birlikte tepsiyi senin önüne çekti.

"Denize düştüğünüz zaman oldukça fazla su yutmuş olmalısınız. Biraz kusturmaya çalıştım ama baygın olduğunuz için kolay olmadı. Bu çorbayı içerseniz iyi gelecektir." Adamın konuşmasıyla gelen farkındalıkla elini alnına vurmuştun. Tabii ya! Yattaki partide denize düşmüştün.

"Beni ne zaman buldunuz?"

"Dün gece buldum. Kıyıdaydınız." Ağırca yutkunup saçlarını geriye attın.

"RiJin çılgına dönmüştür."

"Şu anlık sadece kendinizi düşünüp çorbanızı yeseniz hanımefendi?" Genç adam uysal bir sesle konuştuğunda bakışlarını ona kaldırıp kafanı salladın. Çorbandan bir yudum aldığında midenin nasıl da buna ihtiyacı olduğunu anlamıştın.

One Shot OC (EXO)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin