13. Bölüm -KAVGA-

191 19 1
                                    

Esilaa..
"Yine mi senn , yeter artık Barlas'ın peşini bıraksana kızım." dedi Esila bana. Göz devirdim ona. Ama içimi bir kıskançlık duygusu sarmıştı , Barlas'ı mı kıskanıyordum? Kesinlikle olmaz. Yukardan
"Nisa'cım güzelim kim gelmiş" diye bir soru duyunca içim rahatladı. Esila'nın gelmiş olduğunu anlamış olması gerekiyordu , oda bir vampir sonuçta. Esila birşey dememe fırsat vermeden beni iterek odaya girdi ve bağırmaya başladı
"Barlas benim geldiğimi biliyorsun , neden kim diye soruyorsun ayrıca bu kız neden hâlâ burda?"  daha sonra bana dönerek ;
"Barlas'ın peşini bırakacaksın ! O benim ve öyle kalacak ! Anladın mı?" diye üstüme yürümeye başladı daha sonra ise iterek beni yere düşürdü. Canım çok yanıyordu , hâlbuki basit bir düşmeydi. Canım yanınca ağzımdan ufak bir inilti koptu ve sesimi duyar duymaz Barlas aşağı inmişti. Yerde beni görür görmez hemen Esila'nın koluna yapıştı ve ona hiç birşey deme fırsatı vermeden kapı dışarı etti ardından da ;
"Bir daha bu eve gelmiceksin Esila , şimdi bizi rahat bırak!" dedi. Koşar adımlarla yanıma gelip beni kaldırdı.
"İyi misin güzelim. Sana birşey yaptı mı?"
"İyiyim Barlas. Sadece kolum biraz acıyor." dedim yüzümü buruştururken.
-- -- ---------------------------------------------------------- -- --
"Hoşgeldiniz" diyerek Barlas'ın anne  babası ve kardeşi Mira'ya kapıyı açtım. Kız kardeşi de en az Barlas kadar hoştu. Mira da bana gülümsedi. Herkes içeri girince kapıyı kapattım arkalarından ilerledim. Barlas'ın anne ve babasıyla daha önce hiç tanışma fırsatı bulamamıştım. Annesinin adının Gonca , babasının adınınsa Metin olduğunu öğrendim. Kız kardeşi Mira çok tatlı bir kızdı , annesi Gonca hanım da öyle. Metin bey biraz ciddiyete  önem veren biriydi. Metin bey kahvesini büyük bir ciddiyetle içerken zilin çalması ile sevinçle koşturarak kapıyı açtığımda karşımda abiim vardı. Canım benim , hemen sarıldım.
"Hoşgeldin abicim , nasıl özlemişim seni" deyip geri çekildim.
"Hoşbuldum güzelim , bende seni çok özledim" dedi abim . İçeri girince arkada Nida'nın olduğunu fark ettim. İkizim. Bir süre onu süzdüm , aynıydık tıpatıp aynı tek farkımız karakterlerimizdi. Aradan yıllar geçse de yaptığının acısı daha dünmüş gibi hissediliyordu. Sadece
"Hoşgeldin Nida." dedim ve içeri geçtim. Abim aradaki gerginliği anlamış olmalı ki bana bakıp;
"Müstakbel damadımız ile tanışalım" deyip güldü. Onu içeri geçerken takip ettim , içeri girdi orda ki erkeklerke erkekçe selamlaştıktan sonra Gonca hanıma da hoşgeldin dedi. Herkes koyu bir muhabbete girmişken benim aklım geçmişe gitti çok değil 3 yıl öncesine.
-Geçmiş-
Kaan'ın verdiği anahtarla kapıyı açarken sessiz olmaya çalıştım. Uyandırmadan ona sürpriz yapmalıydım. Elimdeki hazırladığım keki alıp hızlıca mutfağa girdim. Hemen sessiz bir şekilde kahvaltı hazırladım. Masa o kadar güzeldi ki tek kuş sütü eksikti. Yavaşça merdivenlerden çıkarken yukarıdan gelen sesler netleşiyordu. Ah bu nida'nın sesiydi hemde Kaan'nın yatak odasından geliyordu sesi. Nida dün Melis'lerde kalacaktı, peki ya o zaman burda ne işi vardı? Sessizce konuşulanlara kulak kabarttım.
- Yeter artık Kaan , Nisa'dan bir an önce ayrıl ki yurt dışına daha çabuk kaçabilelim.
- En kısa zamanda ayrılıcam , zaten sana ulaşmak için onu kullandığımı biliyorsun.
-Biliyorum bebeğim , ama artık kurtul ondan. İkizim olduğu için ondan utanıyorum.

Bu duyduklarım odayı basmama yetmişti bile. Kapıyı açtığımda yatakta ki o manzarayı görmeyi beklemiyordum. Kaan hemen ayağa kalkıp bana doğru yaklaşmaya başlayınca elimi kaldırıp ;
"Bana sakıın yaklaşma , sakın! İğreniyorum ikinizden de." deyip koşarak merdivenlerden inip evi terk ettim... Sahilde kaç saat ağlamıştım o gün bilmiyorum ama onlar bana insanlara güvenmemem gerektiğini öğrettiler.
Şimdiki zaman
Hatırladığım bu acı hatıra ile Nida'ya bakıp acı ile gülümsedim . Onu hiç bir zaman affetmicektim . Ne onu ne de Kaan'ı. Nefretim asla geçmeyecek onlara karşı. Sadece zaman geçtiği için yaşananların unutulduğu düşünülecek ama bu ihanet unutulmayacak..
"Nisa'cım yarın kınan var , nasıl hissediyorsun mutlu musun?" Gonca hanımın sorusu ile başımı ona çevirdim ve gülümsedim. Samimi çıkmasını dilediğim sesimle "Çok , çok mutluyum" dedim. Zaman hızla geçiyorken abimle Barlas çoktan kaynaşmış ve ikisi birden benimle uğraşmaya başlamışlardı. Onların bu hâline gülemeden edemedim. Saat gece 12 ye gelirken Barlas ve ailesi kalkıp evlerine geçti. Biz ise mutlu aile tablosu rolünden çıkıp gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalmıştık. Bunu istemiyordum. Geçmiş aklımdan silinip gitsin istiyordum. Bu yüzden de hemen odama çıkıp kendimi yatağa bıraktım. Yaklaşık 15 dakika sonra kapı açıldı . Koca evde başka oda yokmuş gibi aynı odada kalıyorduk. Yataklarımız aynı odadaydı.
"Uyumadığını biliyorum ikizim." dedi. Tanıyordu beni. O buradayken uyuyamayacağımı benden iyi biliyordu. "Hadi ama Nisa yine mi korkaklık yapıp kaçacaksın ? Susacaksın? Birşey söylemeyecek misin?" sustum. "Sen her zaman korkaktın unuttun mu ? Yine korkaklık yapıyorsun." Bir hışımla yerimden kalkıp Nida'nın boğazına yapıştım. "Bunu yapmamı mı istiyordun? Yıllardır seni neden öldürmediğimi mi soruyorsun. Kendimi , ailemi , annemi korumak üzmemek için neden seni öldürmediğimi mi soruyorsun? Yazık sana , çok yazık." Onu itip hızla odadan çıktım. Demek bugün bana Barlas'ın evinin yolu gözüktü .

Selam arkadaşlar. Yeni bir bölümle karşınızdayım. Bölüm daha erken gelecekti ancak yeni zaman bulabildim. Sınav haftam yeni bitti sonra hasta oldum bir hafta boyunca. Sizleri bekletmek istemezdim . Takipte kalın , arkadaşlarınıza önerin , hayalet okuyucu olmayın ! Vote vermeyi unutmayın.

21. YÜZYILIN UKALA VAMPİRİ (#wattys2017)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin