LÜTFEN AŞAĞIDAKİ NOTUMU OKUYUNUZ
*Değişiklikler yapılıp,tekrardan yayınlanmıştır.
Tahta kapıyı yavaşça kapattı.Önüne döndüğünde nemli gözlülerle ona tatlı tatlı bakan sevgilisinin yanına gitti. Beline sarılan ellerle yürümeye devam etti lakin onu durduran sevgilisinin hıçkıra hıçkıra ağlaması oldu. Yavaşça başını eğdi ve saçlarının arasına birkaç öpücük kondurdu.
"Tamam canım yeter artık bu kadar ağladığın hadi gel gidelim havada bozdu zaten üşeteceksin " dedi adam ona sıkıca sarılmış olan kadına. Burnunu çekip adamın boynuna sarıldı. " Bi daha gelelim olur mu? " Arkasına dönüp çocukluğunun geçtiği eve baktı. " Her ne kadar da hayatıma kötü bir izlenim bırakmış olsada burası benim ailemin evi" . Sonra Barış'ın yanına gidip elini tuttu . " Tamam pamukşekerim. Akşam konuştuk ya yeter yıpratma kendini bu kadar "
*************************************
Dizinin sahne çekiminde önce(Yılbaşı tatilinden sonra)
Barış'ın ağzından;
"Evet arkadaşlar şu sahneyi çekip dağılalım. "
Yavaş yavaş merdivenleri çıkıp üst kata ulaşıyorum. İstemsizce gözlerim onu arıyor . Koridorun sonuna doğru gidince o mükemmel sesi kulaklarıma işliyor . Kadife gibi pürüzsüz sesi.
Kapıyı açtığım gibi çakılı kalıyorum oracığa. Bu sahneyi birkaç kez yaşadım ama bu çok farklı.
Bana kızgın hatta çok fazla öfkeli. Haklı da. Ama bende mecburdum Gupse ile tatile giymeye .Halbuki nasıl isteksiz gittiğimi gupse de biliyor.Neymiş efendim .Dizi bitiyor ,dikkat çekmek için düzenlemiş tatili. 'Görümce' filminin başarısını kutlamak için dedik basına ama aslında sırf dedikodular çıkmasın diye.Tayland'ta egzotik tatilmiş. Oysa benim ne planlarım vardı kızıl kafalımla.
Kapının pervazına yaşanmış. Onları izliyorum. Kucağında DefÖm'ün minik bebeği ile oynuyor. Ellerini tutuyor, saçlarını öpüyor, burnunu o küçük burna sürtüyor. Sadece küçük gülücükler gönderiyor ona minik kızıl . Ama benim sevgilim onlarla yetiniyor. Şükrediyorum içimden beni görmediğine. En azından bir süre izleyebiliyorum onları.Yavaşça bebeği omzuna yaslıyor ve sırtını sıvazlıyor. Sonra elini uzatıyor koltuğun diğer köşesine battaniyeye ulaşmaya çalışıyor.
Hemencecik alıyorum battaniyeyi ve minik bebeğin üzerini örtüyorum. Önce minettarlıkla bakıyor gözleri sonra kafasına dank ediyor hemen kaşlarını çatıp odayı terk ediyor. Öylece kalakalıyorum oracıkta.
"Hadi Elçin .Hazırsan tekrardan başlıyoruz çekime. Yapman gereken çok basit . Merdivenlerden inip Ömer'i görüyorsun ve kollarını bağlayıp bakıyorsun bu kadar" Şenol hocanın uyarısına karşın sadece kafasını sallamakla yetiniyor. Morali hala bozuk .En son odada gördüm onu .Ondan sonra sürekli kaçtı benden pek konuşamadık.
******************************************************************
Elçin'den
"Hıh. Gazımız çıktı nihayet annesi.Uykuya hazırız pışş pışş "
Barış'ın son repliğinden sonra çekimler bitiyor. Hala o muhteşem görüntüler gözümün önünden gitmiyor.Bebeğin belli belirsiz sesleri,Barış'ın tepkileri, sırtını sıvazlaması . Derin bir iç çekip soyunma kabinlerinin olduğu yere yöneliyorum. Önce kapıyı çalıyorum içeride biri var mı diye ses gelmeyince içeriye giriyorum.Kapıyı açmamla sırtımın duvarla buluşması bir oluyor. o muhteşem koku burnuma geliyor. Kısa süreliğine gözlerimi kapatıyorum lakin bu yaptığım hareket birilerin çok hoşuna gidiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKUNUN SAVAŞI (ElBar)
FanfictionAŞK'ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındadır, merkezinde, yada dışındasındır, hasretinde... E.Ş