Dope¹ :: YoonSeok ✔

Dope¹-19

Yoongi arkadaşlarıyla takılmak yerine Hoseok ile takıldığı için Hoseok büyük bir mahçubiyet hissediyordu. Evet Hoseok'un Jungkook'tan başka yakın arkadaşı olmasada Yoongi'nin çevresi genişti ve buna rağmen onu masalarına davet edenleri kibarca reddedip oteldeki 2. Günde de Hoseok ile karşılıklı oturup yemek yemeyi seçmişti.

"İstersen gidebilirsin tek oturabilirim."

Gözüne az ileride didişip durmaktan yemeklerini yemeyi unutmuş ikili takılsada ardından bakışlarını tekrar Yoongi'ye çevirdi.

Yoongi dediklerini pek umursamamış olacak ki hala yemeğini yiyordu.

"Teşekkür ederim hyung"

Yüzüne bir gülümseme yerleştirip mahçubiyet duygusunu göz ardı etmeye çalışarak yemeğine gömüldü.

Dakikalar sonra ikiside tepsilerini götürüp girişteki hole gitmişti.

Yemeği bitenler burada bekleyecekti ve herkes geldiğinde gezmek için bugün planda olan Pleasure Beach Blackpool'a gideceklerdi.

(Pleasure Beach Blackpool lunapark işte. Hızlı tren şeysi kocaman netten bakarsınız isterseniz.)

"Aslında ben lunaparka gidecek kadar iyi hissetmiyorum."

Hoseok yan gözle Yoongi'ye bakıp karnını tuttu ve yüzünü buruşturdu.

Yüksek ve hızlı şeylere binerlerse inmeden ruhunu teslim edecek kadar korkuyordu. Hayatında bir kere binmişti. İlkokul 5'te. Ve çığlık attığı için sesi kısılmış hatta alt bölgesinde ufak bir ıslaklık mevcut olmuştu korkudan. Ve o günden sonra lunaparka gitmemişti bile.

"Çok ağrırsa hap veririm."

Tüm öğrenciler toplandığında uzak olan mekana gitmek için tutulan özel servise binilmişti.

"Korkuyorum."

Hoseok cam kenarında oturan Yoongi'nin kulağına fısıldadı. Yoongi tebessüm edip Hoseok'un saçlarını yavaşça karıştırıp işaret ve orta parmağını Hoseok'un çene hatlarında gezdirirken gözlerine bakarak konuştu.

"Korkmana gerek yok. Yanında olacağım. Elimi sıkıca tut ve güzel şeyler düşün tamam mı?"

Hoseok bakışlarını çenesinde gezinen parmaklara indirip kafasını salladı.

"Güzel."

Yoongi tekrar önüne döndüğünde derin bir nefes verdi. Yanında destek olan biri varken bunu başarabilirdi.

Hocalar bilet işlerini hallettikten sonra önden ilerlerken Hoseok etrafa bakınıyor bir yandan da Yoongi'nin kolunu sıkıyordu.

"Kolumu acıttın."

Yoongi'nin homurtusu kulaklarına ulaşınca elini çekip özür mırıldandığında Yoongi gülümseyip Hoseok'un elini kavradı.

Hoseok ellerine bakıp yutkundu. Elinden vücuduna bir sıcaklık yayılıyordu sanki.

"Rahatsız olursan elini bırakabilirim."

Yoongi'ye birkaç saniye bakıp elini daha sıkı tuttuğunda Yoongi aldığı cevabın verdiği memnuniyet ile gülümsedi.

Hoseok'un zayıflıklarından faydalanmak değildi amacı. Zayıf anlarında ona güç vermek ve yanında olduğunu hissettirmek istiyordu.

Hoseok'a olan sevgisinin bedeninden ibaret olmadığını onun minik temiz kalbine, masum tavırlarına, sinirlenince dudak büzmesine, utanınca kızaran yanaklarına, gülünce kısılan gözlerine. Onun her şeyine, her haline aşık olduğunu hissettirmek istiyordu. Ama en çokta kendine has kokusuna...

"Hızlı trene biniyoruz."

Öğretmen sesinin arka taraftakilere ulaşması için bağırdığında Yoongi yanında irkilen bedene bakıp gülümsedi.

"Ah Hoseok bu masum hareketlerin kalbimi zorluyor."

Burnunu saçlarına sürttü. Öğrenciler hatta öğretmenler dahi umrunda değildi. Şu an yanında bulunan güzelliğe daha çok sırnaşmak istiyordu.

Birlikte hızlı trene bindiklerinde Hoseok gözlerini sıkıca yumdu.

"İnmek istiyorum."

En arka koltuklara oturmuşlardı ve Hoseok gözle görülür bir şekilde titriyordu.

Yoongi korkusunu hafifletmek adına elini kavradı ve diğer eliyle kafasını kendisine çevirmesini sağlayıp alnını öptü.

"Gözlerini kapat ve omzuma yaslan. Uyuduğunu hayal et tamam mı?"

Hoseok alnını birkaç saniye Yoongi'nin alnına yasladığında Yoongi nefesinin kesildiğini hissetmişti. Aralarında santimler varken düzgün düşünmek zorlaşıyordu.

Hoseok kafasını omzuna yasladığında derin bir nefes verip parmaklarını kenetledi.

"Uyu prenses. Uyandığında korktuğun şey geçip gitmiş olacak"

Hoseok o an kendisini korkutan şeyin hızlı tren olmadığını fark etti.

5. Sınıfta yalnız oturduğunda ona destek olacak kimse yoktu ilk deneyiminde ama şimdi Yoongi vardı ve hızlı tren korkusunu bir anda Yoongi'yi kaybetme korkusu bastırmıştı.

Yoongi'nin elini sıkıca tuttu. Onu kaybedemezdi...

İsteyenler diğer YoonSeok kitaplarıma veya YoonSeok dışındaki kitaplarıma bakabilir.

İyi günler.~