HAYAT VS BEN (kazanan belli hıh)

Değer kavramını irdelemek

Mayıs 2016
Lisenin sonuna geliyorum artık. Sınavıma da az kaldı. Ay artık üniversiteli olmak istiyorum. Tabi ygs berbat geçti. Büyük bir ihtimal Burak ile aynı üniversitede olamayacağım . Zaten düşündüğümde Burak bana çok fazla baskı yapıyor gibi hissediyorum yani onun üniversitesini sanki o istiyor diye istiyorum onun için benim ne istediğimin pek de bir önemi yok gibi .
Aslında çoğu konuda bu böyle ilişkimiz şu şekilde Burak , ben ve onun sevdiği şeyler . Bir şarkı öneririm güzeldir benim için "ıyyy o tarz " der sonra ben Survivor hastasıyımdır ama baya saatlerimi harcarım. Burak ise saçma bulduğu gibi benim izlemekten gayet mutlu olduğum programa kötü sözler söyler. Ben mutluyum ya yetmez mi ? O ise süper kahramanlara oldukça ilgi duyuyor. Hiç anlamam ama ben en azından sevmeye çalışıyorum anlamaya çalışıyorum en azından saygı duyuyorum ... Çünkü Burak seviyor onla mutlu ama aynı muameleyi ben görmüyorum ayrıca Survivor hadi diyelim saçma en azından gerçek ! Süper kahramanlar gerçek bile değil bunu bir kere söylediğimde ve de telefonu kapattı. Telefonda veya yüz yüzeyken saatlerce kendi sevdiği şeyleri anlatıyor veya kendisinden bahsediyor. Ya bir insan sevgilisinin nereli olduğunu 3.
Ay da mı öğrenir ! Mesela tam tiyatro kursundan bahsedeceğim hemen kendi oynadığı oyunlara geliyor konu. Bu durum içimde bir yerlerde beni rahatsız ediyor bunu hissediyorum kendime henüz itiraf edemedim ama sanırım değersiz hissetmeye başlıyorum. İçim rahat değil sanki onu görüncede eskisi kadar heyecanlanmıyorum .

Kep törenim var. Benim için oldukça duygusal ve önemli. Burak' ın da yanımda olmasını istedim ve çağırdım. Saolsun o da beni kırmadı geleceğini söyledi ( gelmez olaydı burnumdan geldi ) ben Burak ' ı hep gardan karşılarım. Ama bu sefer karşılayamadım çünkü öğlen 12 de kep törenim var ve kuaföre gitmem lazım maşa yapılacak , kep saçıma tokalarla takılıcak elbisemi giyeceğim ... Ay bu sen telefonda sıra sıra bana
Vay efendim benim de değerim buymuş
Ne yapacağım ben şimdi tek başıma bu kadar saat? ( bu kadar saat dediği de 2 saat )
ay daha dır dır dır...!
Yazdım çok nankörsün diye
Nankör olayına gelecek olursak bu nankör lafına uyuz oluyor. Bence nankör olduğu için sinirleniyor . Ama neymiş o hayatın değerini çok bilirmiş de miş miş iyide ben onu hep karşılıyorum ne yani bir kere gidemedim diye ve keyfi bir şey değil ki değer vermiyor oluyorum bu nankörlük değil mi ? Bunu kabul edemiyorum .
Ay o günümü de zehir etti böylece hep böyle yapıyor arkadaşlarımla kafa dağıtmak için bir bara gittik bu seferde bugün hiç konuşamadık hiç değer vermiyorsun bana ! Ya zırt pırt mesajlaşmak istiyor yemin ediyorum benimkinin üretim kodunda bir şeyi yanlış eklemişler bizimkinde fazla östrojen var . Şans yok bende de ya hep sorunluları çekiyorum hep !

Böyle anlatınca insanın aklına doğal olarak şu soru geliyor : Işıl sen sevmiyorsun bence , çünkü hep şikayetçisin ?
Yok ya ne alaka seviyorum daha iyisini mi bulucam hem kibar biri hem Burak beni seviyor yani , keşke sadece beni de biraz dinlese ...