Kimi bireyler bazen kendi ailesine büyüklük eder.Siz buna ister şans deyin isterse kader,ben buna tutunamadığım dalların en başta kopan parçası diyorum.Ama yüce kitabımızda bile ''İnsanoğlu kendi kaderini kendi belirler.'' diyor.Ya ben belirleyemedim ya da hayatıma yerime belirleyecek insanları aldım.Daha 17 yaşındayım kız meslek lisesinde bilgisayar bölümü okuyorum ve benim daha bilgisayarım yok.O sıralar durumumuz çok kötü annem hem tansiyon hem kalp hastası babam siroz Ki ben annemin kalp hastası olduğunu dokuz yaşımda öğrendim.Babam bi gün çalışıyor üç gün gidemiyor.Bi kıza aşık oldum adı Büşra ilk defa aşık oldum.O zaman anlayamadım anlatamadım iç dünyamın yangınını kimseye kimse de anlamadı zaten. Ailemin durumu,hastalık,bi de derdim yokmuş gibi Büşra çıkmıştı başıma.Kafamda kırk tilki dönüyor hiç birinin kuyruğu Da birbirine değmiyordu.Büşra'nın babası da polisti. Abi şunu söliyim sallanan masayla olur sallanan adamla olmaz.Ben aşık olduğumu Onur'a söyledim onunda babası polis lojmandayken göz kulak ol vs. vs. diye . Seviyoruz ya erkeklik duygularımız kabardı,sahipleniyoruz artık iç dünyamın prensesini...
Oda gitmiş babasına iletiyor değerli elçimiz,babası beni üç kere dinlene dinlene jopla dövdü. İlk biramı da ondan Sonra içtim zaten.
Üstüne iki gün geçmeden bizim eve haciz geldi bi gün Sonra da babamı içeri aldılar borçtan dolayı.Böyle olunca annem dayanamadı kalbi tuttu.
Daha Yaşım 17 babam hapishaneye annem hastahaneye ben eşyasız evde kalakaldım.
Kimse de tutmadı elimden kimse de sahip çıkmadı.