Dolunay

D•1 | Sırlar○●

Multimediya Dolun Yalın.
Ve multideki şarkı: Skylar Grey - Winter İn Me

○●
DOLUNAY•1 | SIRLAR ○●

•14 Aralık 2016•

Bir canın, başka bir canın ruhunu gasp etmeye hakkı var mıydı?
Ruhundan akıttığı kan, bir gün kanla kirlenmiş bedenini saracaktı. Ve bu duygu onu öldürecekti.

Ben.. bir anda nasıl bu kadar vahşileşmiştim? Ne yapmıştım? Tam hatırlayamıyordum..

Elimde bir bıçak vardı. Kanlı bir bıçak. Etraftaki uğultular..

Ah!

Yere eğildim. Elimi başıma götürüp bastırdım. Başım çatlıyordu! Her dolunayda olduğu gibi..

Baş ağrım azaldığında tekrar doğruldum. O anda zihnimde herşey yeniden canlandı ve incecik kar tabakasının kapladığı yolda ilerlemeye devam ettim. Ayak izlerimden yerimi bulabilirlerdi. Tabii kar, izleri kapatmazsa..

Ben..
Yüzümü buruşturdum.

Ben ne yapmıştım?!

Sinem.. onu öldürmüştüm. Ben bir katildim. Bir ruh benim yüzümden sonsuzluğa kavuşmuştu. Ruh ve bedeni ayırmıştım.

Ben katil olmuştum.
Daha önce bu günlerde yani dikkat ettiğime göre dolunayın çıktığı günlerde etrafımdakileri fazlasıyla kırıyordum, son zamanlarda yaraladığım kişiler bile olmuştu fakat.. bu son yaptığım affedilemezdi. Bunun bir geri dönüşü yoktu. Affedilişi, pişmanlığı yoktu. Olamazdı da.

Anlamlandıramıyordum..
Bana ne olmuştu?

○●
•Günümüz•

Telefonumdan herşeyi takip ediyordum. Şimdiden yaptığım bu son derece kirli olay, gündem olmuştu. Her yerde aranıyordum. Sinem'in ailesinin ne kadar perişan olduğunu düşünemiyordum. Benim ailemin aksine.. benim bir ailem bile yoktu. Küçükken terkedilmiştim. Ve kaldığım yurt da beni 14. yaş günümde serbest bırakmıştı. Asıl olay şu ki yurttaki çocuklar 18 yaşını doldurmadan başka bir aile sahiplenmediği sürece oradan çıkamazdı.

Kapşonumu başıma çekip şehir merkezinde etrafta ki olan biteni öğrenmek adına geziniyordum. Yakalanmam an meselesi iken çok tehlikeliydi fakat hakkımda neler konuşulduğunu bilmem gerekiyordu.

Parkta gazete okuyan bir grubun yanına dikilip baktığımda bir adet benim ve Sinem'in fotoğrafını gördüm. Ve ince şeritler halinde bir ton yazı yazılmıştı.

İçlerinden biri "İçler acısı bir durum. Kızın psikolojisi yerinde değilmiş zaten.." dedi.

Bir diğeri "Baksana ne yazıyor. Ailesi onu küçükken terk etmiş ve İstanbul Çocuk Esirgeme Kurumundan alınan bilgiye göre de 18 yaşında değil 14 yaşında bırakılmış dışarı.."

"Kim bilir ne olmuşta böyle herkes terk etmiş kızı.. Ne şeytan insanlar var ya.. Güzelim kıza yazık etmiş." dedi.

"Ayol böylelerinden herşey beklenir. Tipindende hayır yok zaten. Bir an önce bulunsunda alsın cezasını."

Bu konuşmalara daha fazla dayanamayarak yoluma devam ettim.

Bir yerde kocaman resmimi asmışlardı. Altında ise 'Katil zanlısı Dolun Yalın, işlediği suç mahallinden kaçarak ortadan kaybolmuştur. İstanbul Emniyet Müdürlüğünce hakkında arama kararı çıkmıştır. Görenlerin karakol veya bu kuruluşlara ihbar bildirmesi önemle rica olunur!' yazıyordu.