MERHABA ARKADAŞLAR. SANIRIM HİKAYEM BEĞENİLMEDİ. OKUYANLARA ÇOK TEŞEKKÜRLER. BEN HİKAYE YAZMADA YENİYİM. BU YÜZDEN KONU OLMAMIŞ OLABİLİR. BU YÜZDEN SİZİ MEMNUN ETMEK İÇİN KONU ÜZERİNE DAHA ÇOK DÜŞÜNÜCEM. OKUDUKTAN SONRA VOTE LARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM. İŞTE YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM. İYİ OKUMALAR..
Gözlerimi açtığımda soğuk ve karanlık bir odadaydım. Ellerim ve ayaklarım bağlı, ağzım bantlıydı. Koskoca FBI ajanı Jade şuan ne durumda. İnanamıyorum... Biraz daha kendime gelince iplerden kurtulmak için çabaladım. İşe yaramadı. Gözlerimden yaşlar geliyordu ve üşümeye başlamıştım. O sırada odadan içeri bir adam girdi. Uzun boylu olduğunu görebiliyordum ama yüzünü göremiyordum. Biraz daha yaklaşınca yüzünü gördüm. Yakışıklı ve oldukça gençti. Bana iyice yaklaştı ve:
" Ne güzel, küçük cadımız da uyanmış." dedi ve sırıttı. Ben ona öfkeli gözlerle baktım. Sonra devam etti:
" Şimdi, bantı açıcam. Ayağındaki ve elindeki ipleride çözücem. Ama sen de uslu dur!" dedi ve bantı çıkardı. Ellerimi de çözdü. Hemen ayağa kalkıp:
" Kimsin sen bee! Manyak! Neden kaçırdın beni!" dedim. Cevap vermedi. Sonra:
" Sana diyorum. Soruma cevap ver! Heyyy ! Alooo! Kime diyorum ya!" dedim. Oda:
" Sus be sabahtan beri cırcır. Buna da kafa denir." dedi. Bende cevabı yapıştırdım:
" Bence senin için bu denemez. Sende kafa olmadığı için denemez!" dedim hafid sırıtarak. Oda hafif sırıtarak.:
" Haklısın. Seni kaçırdığıma göre giç aklım yok. Bu kadar konuşacağını bilsem seni kaçırmazdım" dedi. Bende:
" Aman çok komik. Ayrıca ben çok konuşmam. Sadece sorgularım." dedim. Oda:
" Belli canım." dedi alaycı bir tavırla. Sonra:
" Sana daha sonra herşeyi anlatıcam. Şimdi işim var . Sen burada rahat dur. Kaçmaya çalışma. Zaten kaçamazsın." dedi ve arkasını döndü. O sırada cebinde bulunan bıçağı alıp koluna sapladım. Odadan çıktım. Oda arkamdan koşuyordu. Çıkışa kadar koştum. Tam kurtuldum zannediyordum ki onunla karşı karşıya geldik. Beni yere itti ve :
" Benden kaçıcağınımı zannettin?!" dedi. Hemen ayağı kalkıp koştum. Beni yakalayıp ağaca itti. Bana yaklaştı. Tam bıçağı saplayacakken Bir adam gelip arkadan ona sopayla vurdu ve bayılttı. Yere düşerken bıçağı karnıma saplamayı başardı. Bende yere düşücekken beni kurtaran adam beni tuttu. O sırada bayıldım
.....
Gözleri açtığımda karşımda Adam- Lord u öldürmeye çalışan karakter- duruyordu. Kalkmaya çalıştım ama canım yanıyordu. Adam:
" Heyy! Kıpırdama.Yat." dedi. Hafif kısık sesle:
" Ne oldu bana?" dedim
" Bıçaklandın." dedi. Hatırladım.
" Kimdi o adam, Adam?" dedim.
" O Spencer" dedi.
" Kim o? Ne istiyor benden?" dedim
" O... John Blackwell' in oğlu." dedi. Yani bu durunda o da kötüydü. Ama benden ne istiyordu.
" Jade. Senden ne istediğini bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki bunu ona John Blackwell yaptırmıyor."
" Neden öyle düşündün ki?"
" Zamanı geldiğinde anlarsın." dedi üzgün bir sesle.
" Peki. Beni nasıl buldun?"
" Herşeyi anlatıcam. Şimdi sen dinlen." dedi. Sonra odadan çıktı. Ben de aklımdaki tüm sorularla zorda olsa uykuya daldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEZEGEN
FantasiBen Jade. Hayatım çok karışık. Kendi gerçlerim ile boğuşuyorum... Ama bir şeyi unutuyorum. Gerçek her zaman gerçek...