Multi:Berfu
Tanrım! Bu alarmı kim buraya koydu? Cidden şurada uyumaya çalışıyorum.Zorda olsa gözlerimi açıp tavana boş boş bakmaya başladım. Ben bu saatte neden uyanmıştım... hah buldum bugün okul var. Lanet okul var. Oturur bir pozisyon alıp ayaklarımı aşağıya doğru sarkıttım.
''Berfu, uyandın mı!?'' alt kattan bağıran anneme aldırış etmeden banyoya doğru ilerledim.Annemi sinir ermeyi seviyorum ya.Banyodaki rutin işlerimi halledip odama geçtim.O esnada odama annem daldı.Odayı şöyle bir taradı.Gözleri bana geldiğinde birkaç saniye takılı kaldıktan sonra eli yavaşça ayağına doğru indi.Ben daha ne olduğunu anlamadan terliği kafamda buldum.Yere popo üstü düşerek kafamı ovdum.Bu terlikleri daha yumuşak yapmalısınız, kafam kırıldı!
''Anne acıyor ya.'' dedim.Kendimi acındırabilirdim değil mi?
''Sus cevap verme bana ben sana demedimmi böyle şeyler yapma diye?''
''Tamam yapmam''dedim sonra,
''Babam gitti mi?''dedim.
''Evet,hadi hazırlan ilk günden geç kalmak istemezsin.''dedi ve odadan çıktı.Ben de oflayarak dolabımın önüne geçtim.Hemen okul formalarımı alıp üstümü giymeye başladım.Bu sıradada Nilsu'ya mesaj atmaya çalışıyordum.Nilsu ile 5 yıldır tanışıyoruz kendisi en iyi arkadaşım olur.Nilsu yeşil gözlü ve kızıl saçları olan bir kız.Şahsen güzel bir kız sonuçta benim arkadaşım.Üstümü giyindikten sonra çantamı alıp aşşağıya indim.Annem kahvaltıyı hazırlamış oturuyordu.Ben de tam oturacağım sırada kapı çaldı.Gidip kapıyı açtım gelen Nilsu'ydu hemen içeri girip kahvaltı etmeye başladı.Bu nasıl hız?Ben de onun peşinden gidip oturdum ve kahvaltımızı etmeye başladık.Kahvaltıyı bitirdikten sonra annemin yanağına sulu bir öpücük bırakıp hızla dışarıya çıktık.Yavaş yavaş yürüyerek okula gidiyorduk ki Nilsu;
''Berfu sence.. bu yıl onu görür müyüm?''dedi.O dediği malum aşkıymış. Ben inanmam o 'aşk' denen şeye. Ne öyle vıcık vıcık, 'Aşkım, canım, cicim, böceğim, sıçmığım, kusmuğum' hiç sevmem.Ayrıca düşünün iki insan var ikisi de onca insan varken birbirlerini buluyorlar. Saçma.
''Bilmem Nilsu inşallah bulursun ne diyeyim.'' dedim.Bu sırada kısa sürede okula varabilmiştik. Hemen sınıfa doğru ilerlemeye başladık galiba ders başlamıştı çünkü koridorda kimse yoktu-ki bu kötü olur-daha hızlı ilerlemeye başladık.Sınıfın önüne gelince derin bir nefes alıp Nilsu'ya döndüm o da bana bakıyordu.Açmam için işaret verdiğinde yavaşça kapıyı açıp içeriye girdik.Serkan hoca-fizik hocası-bizim geldiğimizi fark edecek ki;
''Geçin çocuklar.Geçin.''dedi.Hızlı adımlarla Nilsu ile beraber en arka cam kenarı olan sıraya oturduk.Sınıfa şöyle bir göz gezdirdiğimde bir çocuğun bana baktığını gördüm.Çocuğa 'hayırdır?' anlamına gelen kafa sallamamı yaptım.Çocuk bi güldü sonra önüne döndü.Buralara kaldık ne yapalım artık.
♢ ♢ ♢ ♢ ♢ ♢ ♢ ♢
''Berfu! Kızım uyansana ne uyudun.''Nilsu'nun seslenmesi ile kendime geldim kafamı kaldırıp ona saf saf bakınca güldü.
''3 derstir uyuyorsun-ki hocalara rahatsız olduğunu söyledim-bir çikolatayı hak ettim?''dedi. Allah'ım tam bir çikolata hastası.''Tamam Nilsu.Kalk geçem.''dedim.Beraber kantine indik.Etrafa göz gezdirdiğimde herkes grup halindeydi.Bir köşeye sinmiş öpüşenler-ki iğrenç-,başka bir köşede durmuş kantini izleyenler,başka bir köşede ise oturmuş kahkaha ile sohbet edenler vardı.Galiba bu senemde iyi geçecekti..
Nilsu ile beraber sıraya girdik.Sıra bize geldiğinde ben;
''Salih ağabey 4 çikolata ver sana zahmet.'' dedim. Salih ağabey çikolataları uzatınca bende parayı verdim ve bir banka oturduk.Nilsu;

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The End
Teen FictionGerçekten şu "âşk" zımbırtısı denen şeye inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum. Yani onunla tanışmadan önce inanmıyordum. Size nasıla anlatsam ki böyle onu görünce nefesim kesiliyor ve onun güzelliğine hayran hayran bakıyorum. Hatta yanımdakilerin baze...