Sabah kuş cıvtıları ile uyandım diyebilirim fakat o şahane sahnelerden birini tabi ki de yaşamadım.Yüzümün kaşındığını hissettim fakat aldırmadan kaşıdım.Fakat elime değen bir şey ile son ses çığlığını bastım.Nilsu birden irkilerek uyandı.Ben zıplaya zıplaya dışarı çıktım aynı zamanda da çığlık atıyordum.Herkes çıkmış bana anormal gözlerle bakıyordu.Yüzümde veya herhangi bir yerimde bir şey olmadığı kanısına varınca rahatça nefes aldım.Etrafıma bakınca garip garip bakıp içeri görenleri gördüm.Omuz silkip içeri geçecekken Okan'ı gördüm.Düşünceli bir şekilde bana bakıyordu.Nilsu'nun kolumu çekiştirmesi üzerine o güzel hayalden ayrıldım. Valizimden üstümü alıp giydim.Dışarı çıktığımızda herkes toplanmıştı.Ağzımı gere gere esnedim.Bir anda bir el ağzıma kapanınca irkildim.Eli takip ettiğim zaman bu elin Okan'ın eli olduğunu gördüm.Ona gözlerimi kısarak baktım.Bir anda elini onun ısırınca bağırdı.
"Napıyon lan!!"dedi eline bakarken.Önemsizmiş gibi omuz siktim.Nilsu ile beraber hocanın yanına ilerledik.Hoca bir şeyler anlatıyordu.
''Evet çocuklar bildiğiniz üzere buraya sizin için geldik.İstediğiniz kadar eğlenebilirsiniz.Fakat ders saatlerimiz de olacak.Bundan kimse memnun olmayabilir.Gelmeden öne bu ihtimal üzerinde de durabilirdiniz.Bu sebeple bize bir şey deme şansınız yok.Haftada 2 gün ders işleyeceğiz.Az zaten.Evet.Şimdi dağılabilirsiniz.''Hoca uzun bir paragraf ile bitirdi konuşmasını.Ders mi?Ah!Hadi ama buraya tatile geldiğimizi sanıyordum.Dostum ben üşengeç biriyim.Gözlerimi devirip çadıra doğru ilerledim.Çadıra girdikten sonra telefonumdan saate baktım.12.47.Valizimden bir kitap çıkardım ve okumaya başladım.Şimdi övünmek gibi olmasın ama kitapları çok severim.Ve inanılmaz bir şekilde günde 2 kitap bitirme potansiyelim var.İnsanlar bunun çok anormal olduğunu söyleyip duruyorlar.Fakat gerçekten kitapların bu kadar rahat edici bir şey olduğunu bilmiyorlar.Mesela ben kitap okumaya başladığım zaman tüm bakış açım değişti.Nerde nasıl ne olursa olsun olaylara daha gerçekçi bir biçimde bakmaya başladım.Bunu çevremdekilerden de duyuyorum.Ayrıca kitaplar başka bir boyutun kapısıydı.Derin bir nefes alıp kapağını açtım.Çantamdan kulaklığımda alıp telefonuma taktım.Yar Melanie fanı olduğum için Cry Baby şarkısını açtım.Diğer türlü uykum geliyordu.
Bir buçuk saat sonra..
''Ah!Gene mi?''Kitapların bir yanını sevmiyordum Allah Aşkına gelmişim 254. sayfaya bana diyor 'Jace'le seviştik.'Hayır bu olayları katmasanız yani okumaya utanıyorum ya.Nasıl yazabiliyorsunuz bu kadar?Gözlerimi devirip derin bir nefes aldım.Çadırdan dışarı çıktım.Gözüme gelen güneşle gözlerimi kısıp etrafta Nilsu'yu aramaya kuruldum.Nilsu'yu Ali ile gülüşürken bulunca yüzüme aptal bir sırıtış ekledim.Galiba o meşhur damat adayımız bulundu!!!Yavaşça onlara ilerledim.
''Ne yapıyorsunuz?''diye bir soru yönelttim.Nilsu yüzü kızarmış gibi bana dönünce ona garip bir bakış attım.Ali'yi de aynı şekilde bulunca onları tek başına bırakmaya karar verdim.
''Size bay bay?''deyip ellerimi cebime koyup öyle yürümeye başladım.Bir anda gözlerimin kapatılması üzerine irkildim.''Ben kimim?''dedi birisi.Sesini değiştirerek konuşmuştu.Biraz düşündükten sonra cevap verdim.''Beynim de bu soruya yetecek kadar IQ yok.Kimsiniz acaba??''dedim gülerek.Ellerini çekip karşıma geçti Caner.''Ah senin olduğunu tahmin etmiştim.''dedim bilmiş bir edayla.''Ya tabi tabii.''dedi alaycı bir bakışla.Ona gülüp etrafa baktım.Herkes kendi halindeydi.Olması gerekende buydu zaten.Omzumun dürtülmesi ile Caner'e döndüm.''Berfu.''dedi bana.
''Buyrun benim?''diye cevapladım.''Dolaşalım mı?''dedi tek kaşını kaldırarak.Yüzümü düşünür bir biçime alıp sonra başımla 'evet' dedim.Beraber ormana doğru yürümeye başladık. Arkamı döndüm bir anda.Okan ile Leyla'yı gördüm.Leyla bir şeyler anlatıyor.Okan dinliyormuş gibi yapıp dinlemiyordu.Sanki ona baktığımı biliyormuş gibi bakışlarını bana çevirdi.''Hey?Sen beni dinliyor musun?''Caner'den gelen soru üzerine ona döndüm.Ona mahcup bir bakış attım.''Ah.Diyorum ki akşamları böyle yürüyelim.Hem iyi olur?''dedi.Düşündüm.Aslında iyi olabilirdi.En azından ortada amele gibi kalmazdım.Birlikte ormana girdik.Derin bir nefes alıp toprak kokusunu ciğerlerime doldurdum.Ellerimi cebime koyup Caner'e hadi bakışı attım.Ve birlikte yürümeye başladık.
1 saat sonra..
Gökyüzüne baktım.Ayaklarıma kara sular inmişti.Caner'e döndüm bir şey düşünüyordu galiba.
''Caner gidelim mi?''dedim.Başını salladı.Geldiğimiz yoldan geri dönemeye başlarken birden durdu.Tek kaşımı kaldırarak ona döndüm.''Ne oldu?''dedim.''Sana bir şey söylemem lazım.''dedi.''Dinliyorum?''dedim vücudumu ona döndürerek.''Geldiğin günden beri benimle aramda garip bir bağ var.Ve ben bu bağı daha da yakınlaştırmak istiyorum.''dedi.Dediklerindne bir şey anlamasam da düşündükten sonra gene anlamadım.Ona anlamadığımı ileten bakışları atınca bir anda aramızdaki mesafeyi kapattı.Tek hissettiğim dudaklarımda ki baskıydı..
Evet biliyorum çok uzun zaman oldu yeni bölüm eklemeyi ama inanın çok doluyum .(Ve inanın aklıma gelen fikirler çok boktan fikirler olduğu için biraz daha bekleme ihtiyacı duydum.Bölüm biraz kısa olabilir.İdare edin .)))

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The End
Teen FictionGerçekten şu "âşk" zımbırtısı denen şeye inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum. Yani onunla tanışmadan önce inanmıyordum. Size nasıla anlatsam ki böyle onu görünce nefesim kesiliyor ve onun güzelliğine hayran hayran bakıyorum. Hatta yanımdakilerin baze...