Geri çekildiğim gibi yumruğu yüzüne savurdum.Ona şaşkınlıkla bakarken çalılıklardan ses geldi.Hiç aldırmadan koşarak çadıra ilerledim.İçeri girdiğim gibi Nilsu gözlerini bana çevirdi.Yüzümde nasıl bir şekil varsa o derece bana baktı.
"Noldu?!"diye telaşla sordu."Caner."dedim nefes nefese.Tek kaşını kaldırarak merakla baktı."Öptü..."dedim.Gözlerini kocaman açarak bana baktı.Bir sevinç çığlığı attı.Birden yerimden sıçradım.Saçmalamayın kulağımın sikilmesine alışığım.
"Gerçekten mi?"diye sordu.Gözlerimi devirerek başımı salladım."Sen ne yaptın?"
Umursamayarak,"Suratına yumruk attım."dedim."Yalan.Bu kadar odun olamazsın!Ya artık normal bir kız gibi olmayı denesene.Biraz makyaj yap mesela dedikodu falan yapalım.Of Berfu.Bu halinden nefret ediyorum!!"Ona şaşkınca baktım.Ciddi miydi?Karşımda ki Nilsu'mu?Hayır.Nilsu beni eleştirmez.
"Benim bildiğim Nilsu beni eleştirmez.Bu ne hâl?"diye sitemle konuştum."Ben sana, bana yardım et diye geldim.Senin yaptığın şeye bak.Evet kro olabilirim.Küfür ediyor olabilirim.Elbise giymiyor olabilirim.Ama bu beni değiştirmez.Beni seviyorsan böyle sev!"Şiddetle bağırıp çadırdan çıktım.Etrafta kimse yoktu.Yanda hüzünle ilerleyen Caner'i gördüğümde ona sinirle baktım.Onun yüzünden kavga etmiştik.Tüm hızımla koşmaya başladım.
Rüzgar şiddetle suratıma vururken hiç aldırmadan sinirle koşmaya devam ettim.Aslında suçlu benim.Her zaman bendim.Ailemi kaybetmiş olmayabilirdim.Ve ya en yakın arkadaşımı.Ölümcül bir hastalığım da olmamasına rağmen bu hayattan bu yaşta bıkmıştım.Her zaman annemin dediği gibi.Ben sıkıya gelemezdim.Birden yere çöktüm.Derin nefesler almaya başladım.Ayaklarımı kendime çekip başımı ayaklarıma koydum.Arada böyle kavgalarımız oluyordu fakat bana bunlardan hiç söz etmemişti.
2saat sonra..
Sinirim geçtiğinde ayağa kalktım.Sallana sallana yürümer devam ederken karşıda Okan'ı gördüm.Ona bir bakış atıp devam edecekken beni kendisine çekip sarıldı.Kendimi çekmeye çalışacakken sigara ile karışan kokusunu aldım.Uyuşuk bir şekilde çadıra doğru ilerlemeye başladık.Beni çadıra soktuğunda bu kokudan hiç ayrılmak istemediğimi fark ettim.
Beni yere bıraktı.Yarım yamalak bana baktığını ve dışarı çıktığını gördüm.Hayır, nasıl uykusu gelmiyor ki bu saate kadar?Hiçbir şey düşünmeyerek uykuya daldım..
***
Yapışmış dudaklarımı birbirinden ayırıp baygın bir şekilde oturur pozisyona geldim.Yanıma baktığımda Nilsu'nun uyuduğunu gördüm.Ona kaşlarımı çatarak baktım.Dün olanları hatırladığımda gözlerimi devirerek esnedim.Çadırdan dışarı çıktım yavaşça.
Etrafa bakındığımda herkes bir koşuşturma içerisindeydi.Herhangi birini durdurup sordum.
''Ne oluyor?''
''Kamp iptal oldu.Büyük bir fırtına geliyormuş.''dedi hüzünle.Kaşlarımı kaldırarak ona baktım.''Tamam.Saol.''diyerek gönderdim kızı.Çadıra doğru ilerlemeye başladım.İçeri girip hızla kıyafetlerimi değiştirdikten sonra Nilsu'yu dürttüm.
''Şş.Kalksana.Kamp iptal olmuş.Hazırlan.''dedim.Eşyalarımı toplayıp dışarı çıktım onu aldırmayarak.Havanın esmesi ile toprak kokusu burnuma dolandı.Derin bir nefes alıp etrafa bakındım.En azından okulu ekebiliyorken bir fırtına yüzünden geri dönüyorduk.Sinirden gözlerimi devirdim.Dün olanları düşündüm.Caner'in beni öpmesi.Nilsu'nun bana öyle şeyler söylemesi.
Derin bir nefes aldım bu sırada gözlerim bana bakan Okan'a kaydı. Ona tek kaşımı kaldırarak baktım. Düşünceli bir hali vardı. Gerçi onu ne zaman görsem böyle. Arkadan gelen ayak sesleriyle Nilsu'nun geldiğini anladım. Herkes otobüse binerken ben de ilerledim. Ama bir anda durdum. Nilsu ile oturamam onunla konuşamam. Caner'in adını ağzıma bile almak istemiyorum. Ee başka kim kaldı ki? Omuz silkip ilerledim. Bulurdum birini. Otobüse doğru ilerlemeye başladım. Arkalarda boş bir yer buldum, kimse yoktu. Hızla ilerlemeye başladım. Cam kenarına oturup yayıldım. Üzerimdeki hırkaya iyice sarıldım. Cam'dan etrafı izlemeye koyuldum. Yanımda hareketlilik olunca oraya döndüm. Okan gelmişti.
''Ne oldu? Nilsu nerde?''diye sordu. Ona garipser bir bakış attım. Niye buraya geçmişti. Nilsu'dan ona neydi?
''Seni ilgilendirmez.''diyip kestirip attım. Bana aldanmayarak, ''Ali beni buraya postaladı. Leyla dır dır konuşuyor oturmak istemiyorum. Bana yerin var mı?''diye sordu. Ona dönüp tek kaşımı kaldırdım. Tanımadığım biri yerine tanıdığımı seçerim daha iyi. Kafamı salladım.
''Nasılsın?''Cidden bu çocuk susmuyordu. Sert bir şekilde nefesimi dışarı verdim. ''İyi.''
''Saol ben de iyiyim.''diyip sırıttı. Gözlerimi abartılı bir şekilde devirdim. ''Susacak mısın artık?'' diye bıkkınlıkla nefes verdim. Omuz silkti. Cama dönüp kafamı arkaya yatırdım. Siyah kulaklığımı çıkartıp listeden Norm Ender - Sadece Dinle şarkısını açıp kafamı yasladım. Rap seviyordum. Açıkçası müzik beni rahatlatıyordu. Sanki müzik ile canıma can ekleniyordu. Gözlerimi kapatıp eve dönmeyi hayal ederek uykuya daldım...
Merhabalar...
Öncelikle bir şey açıklamak istiyorum. Yoksa anlaşılmayabilir. Okan'ın araba kullanması ailesinin parasından dolayı. Maddi durumları iyi olduğu için bir kaç yıl atlayabiliyor.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The End
Teen FictionGerçekten şu "âşk" zımbırtısı denen şeye inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum. Yani onunla tanışmadan önce inanmıyordum. Size nasıla anlatsam ki böyle onu görünce nefesim kesiliyor ve onun güzelliğine hayran hayran bakıyorum. Hatta yanımdakilerin baze...