fattmasahinn ithafen...
Üç gün geçmişti. Olayın ardından tamı tamına üç gün geçmişti. Ömer ailesine elif ailesini özledi o yüzden orda kalıcak demişti. Diyiş o diyiş o eve bir daha adımımı atmadım. Kalbim çok kırılmıştı. Filiz ve buse arıyordu,konuşuyorduk. Helin ve pelin ne mesaj attılar ne aradılar. İçimi acıtan ömerin o son sözleriydi. Düşünmemeye çalışıyordum. Ama elimde değildi sürekli aklımdaydı.
Tek başıma kantinde oturmuş çay içiyordum. Bu sıra tek beslediğim öğün çay ile kek. Gözlerim onu arıyordu ama yoktu. Helin ve pelin yanıma geldi. İkiside bana ters ters bakıyordu. "Ne var?" dedim. "Sadece sus ve bizi
dinle yengeciğim." Kafamı olumluca salladım. Diyecekleri şeyleri çok merak ettim. "Ceylan babamın arkadaşının kızı eskiden babam ceylana gelinim sensin derdi. Sonrasında babam ve arkadaşı bunları evlendirelim demiş. Abim tabi yok olmaz,dedi." Olayı çok hızlı anlatıyorlardı. İdrak etmekte zorlanıyordum. "Sonrasında ceylan artık abimi takıntı haline getirdi. Ve abimi kazanamayınca kafasın dağıtmak için tatile gitti. Ama baya uzun bir tatilidi ,abimin senle evlendiğini duymuş. Yani ooo uzun tatilinden sizin aranızı bozmak için gelmiş." Güldüm. "Ömer kendi ağızıyla dedi. Babaannem gitsin boşanıcam dedi." Pelin iyice bana yaklaştı. Bunların ailede genetik miydi. Yakınlaşarak konuşmak. "Abim seni korumak amaçlı demiştir. Kız bildiğin bir psikopat." Gözlerimi devirdim. "Bana birşey demedi." Helin bana dik dik baktı. "Çünkü sen abimimi dinlemeden yargıladın. Gözlerini aç,yenge." Yenge kelimesini bastırarak söylemişti. "Biz geldik söyledik. Gerisi sana kalmış." Kafamı olumluca salladım. Bu kız en fazla bana ne yapabilirdi ki. Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde. Ömeri gördüm. İtiraf etmeliyim ki onu çok özlemiştim. Helin ve pelin onların yanına gitmişti. Hepsi aynı masada oturuyor, konuşuyorlardı. Buse ile murat birbirine bakıp bakıp gülüyorlardı. Filiz ile Cenk evlilik hazırlığı yapıyorlardı,daha. Onur birşeyler anlatıyordu heyecanlı heyecanlı hepsi bir anda kahkaha atınca. Tüm herkesin gözü oraya kaymıştı. Bilmiyorum ama içimden nedense ağlamak geliyordu. Ayağıya kalkıp kantinciye doğru yürüdüm. Dalgın şekilde yürüyordum. Birinin ayağıma çelme takmasıyla yere düşmüştüm. Evet tüm herkesin kahkaha sesini duyuyordum. Kafamı yerden kaldırdığımda ceylan denen kız bana bakıyordu. Elini uzatmıştı. "Kalkmana yardımcı oluyum." Onun uzattığı eli geri çevirerek kendim ayağıya kalktım. Ceylanın suratına bakarak "Yılan." dedim. Kaşlarını çatmıştı. Tamam benden güzel olabilirdi. Ama bu bana saygısızlık yapıcağı anlamına geliyor muydu, asla. Onu hiç tınlamadan suyumu aldım. Kantinci amca arkamdan seslendi. "Kızım dikkat et. Orası kaygan." Gösterdiği yere baktım. Kaygan zemin işareti levhası koymuşlar. Omzumun üstünden Ceylana baktım arkadaşları ile buraya yürüyerek geliyordu. Hemen levhayı elime aldım. İki çift yeşil göz bana bakıyordu. Ama umursamıyordu, beni. Olduğum yerden uzaklaştım. Evet istediğim gibi olmamıştı. Neden mi? Çünkü oğlanın biri düşmüştü. Gözlerimi devirdim. "Hocam kız burda." Ve olay yine bana kitlenmişti. Bu ceylana iyice uyuz olamaya başladım. Düşen oğlan kolunu kırmış. Amacım onu düşürmek değildi. Hoca beni odasına çağırıp. Fırçalamıştı.Hocanın odasından çıktığımda karşımda onuru gördüm. "Eve bırakıyım seni." Kafamı iki yana salladım. "Gerek yok ben kendim gidebilirim." Yavaş yavaş yürüyordum. Herşey boş geliyordu,artık. Ben ne zaman adım atsam bu sefer herşey yolunda gidicek dediğimde bir aksilik çıkıyordu. Tüm kötü elektrikleri kendime çekiyordum,resmen. Artık yorulmuştum. Ömerle evlendikten sonra hayatım bir aksiyon filmine dönüşmüştü. Nereye adımımı atsam belayı çekiyordum.
Dışarıda yağmur yağıyordu. Artık göz yaşlarım kurumuştu gökyüzü benim yerime ağlıyordu. Helin ve Pelinin dedikleri aklıma geldi. Ömeri dinlemeden yargılamıştım. Oysa dinleseydim herşey daha güzel olacaktı. Yoldan geçen bir taksiyi durdum. Ömergilin evinin adresini verdim. Bir de onun ağızından dinlemek istiyordum. Yol boyunca sürekli onu düşünüp durdum. Belki beni tersliyecekti. Git diyecekti. Ama ben onu dinliyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Sakar Feracelim~
Spiritualİki insan birbirini tanımayan iki insan nasıl evlenebilirdi ki. Ailelerinin isteği ile birbiriyle evlenmek zorundaydılar. Bu onların hikayesi. Elif ve Ömerin hikayesi....