Mavikelebeknn ithafen 😇
Ömer bana bakıyordu bende ona. Daha fazla sessiz kalamadı. "Neyi bilmeye hakkım var benim." Gözlerimi devirdim. "Doktor hamile olucağımı söyledi ama kesin birşey değil. Onu öğreniceğim." Ömer bana gelip sarıldı ama onu ittim. Gözlerim filize kaydığında bana inanmıyorcasına baktı ve odadan çıktı. Mecburdum. Ömeri şuan affetmek istemiyordum. Biraz daha yalnız kalıp düşünmek istiyordum. "Bu çok güzel bir haber baba oluyorum elif." Onun bu hareketini görünce istemsizce sırıttım. Ama hemen buruşturdum suratımı. "Hamile olduğum daha kesin değil. Yarın doktoru arayıp sorucam." Kaşlarını çattı. "Saçmalama istersen aramakta ne hem öğreniriz birazdan." Telaşla yerimden kalktım. "Ben gidip kendim öğrensem hem utanırım senden yanında açamam karnımı fenan." Ömer gözlerini devirdi. "Kocanım elif kocanım, daha ne utanmasından bahsetiyorsun biz seninle hayatımızı paylaştık." Histerik bir kahkaha attım. "Kendini kıza öptürmeden önce düşüncektin." Ömer üstüme yürüdü. "Elif! Sınırları zorluyorsun sabrımı taşıyorsun bak sana kıyamıyorum ama beni sinir ediyorsun. Yapmadım onu beynine sok bana inan elif bana inan." Burun burunaydık. Onun gözleri dudaklarıma kayıyordu. Benimde gözlerim onun dudaklarına kayıyordu. Sessiz bir şekilde. "Ben sana hep inandım. Emin ol şuan da inanıyorum ama biraz yalnız kalmaya cidden ihtiyacım var nolur beni rahat bırak." Ömer kendini geri çekti. Ona dikkatlice baktığımda gözleri dolmuş gibiydi. "Tamam doktora çık sen sonra bende doktorlar görüşürüm. Sonra sen kendi evine ben kendi evime giderim." Demişti, bastırarak. Ömer bana bakmıyordu bile. Odadan çıkmıştı. Arkasından şaşkınca bakıyordum. Saçma gelebilir ama bu kadar kolay pes edemezdi. Evimize zorla götürebilirdi, beni. Daha kendimin ne istediğini bilmiyorum.
Doktorun yanına çıktım. Odasına girdiğimde bana güler yüzle baktı. "Evet şöyle alıyım seni." Muayene koltuğuna uzandım. Karnımı açtım. Bana güler yüzle baktı. "Biraz soğuk olabilir, tatlım." Kafamı olumluca salladım. Karnıma değdirince ürperdim. Dediği gibi soğuktu. "Evet annesi miniğimiz şurda biraz küçük ama." Kafamı yana çevirdim. Gözlerim dolmuştu. "Çok küçük birşey." Kafasını olumluca salladı. "İlk çocuğun olucak değil mi." Kafamı olumluca salladım. Doktor hanım bana peçeteyi uzattı. "Göbeğimi silmiştim." Üstümü düzelttim. "Sizden birşey rica edicem." Kaşlarını çattı. "Tabi tatlım." Burnumu çektim. "Biraz sonra eşim size hamile olup olmadığımı sorucak. Veee sizden ricam ona hamile olmadığımı dermisiniz." Yanıma geldi ve bana sarıldı. "Tabikide ama sebep ne?" Derim bir nefes aldım. "Orasını karıştırmasınız sadece ona demeyin olur mu?" Kafasını olumluca salladı. "Bu yaptığım yanlış ama senin için yaparım. O zaman sende bir ricam var. Yani anne adayı kendini üzme herşey olcağına varır. Beslemene dikkat et. Ve bebeğinide dikkat. Unutma sen ne hissedersen bebeğinde onu hisseder." Kafamı olumluca salladım. "Çok iyi bir
doktorsunuz, iyi ki sizin gibi bir doktorum var." Güldü. "Canım benim. Hadi sen çık eşinle konuşalım." Kafamı olumluca salladım. Çantamı omzuma takıp, odadan çıktım. Ömer bana baktı. "Neden ağladın." Zoraki güldüm. "Hamile değilmişim." Bana gözlerini devirdi. "Ben doktorunla konuşayım." Onu kolundan tuttum. "Bana inanmıyor musun." Güldü. "Senin bana inanmadığım gibi mi." Elimi kolundan çektim. Ömer bana yaklaştı. "Sadece neden bu kadar sık kustuğunu sormak istiyorum. Yoksa sana inanıyorum bu kadar mühim bir konuda bana yalan söyleyecek halin yok, elif." Ama söylemiştim. Belkide yanlış yapıyordum. Elimle odayı işaret ettim. Kafasını olumluca sallayıp, yanımdan uzaklaştı. Filiz yanıma geldi. "Yanında olmak isterdim ama bende ağlardım." dedi. Sırıttım. "Çok küçük birşey teyzesi." Güldü. "Ya yer onu teyzesi." Filiz etrafına baktı sonrada bana baktı. "Ömeri bekleyecekmiyiz." Kafamı olumluca salladım. "Gerek yok doktor ona hamile olmadığımı söylüyecek." Filiz gözlerini açtı. "Bravo elif gerçekten tebrik ederim seni." Yere baktım. "Yapmak zorudayım." Filiz çenemden tuttu ve kafamı kaldırdı. "Değilsin elif. Ama şuan yaptığın çok yanlış bir davranış." Gözümden düşen tek yaşı elimin tersiyle sildim. "Konuşmasak olur mu." Filiz kafasını olumluca salladı. Ömer odadan çıktı bana sert bir şekilde baktı ve odanın kapısını sertçe kapattı. Muayene sırası bekleyen insanlar bakışlarını ömere çevirdi. Filize anlamayan gözlerle baktım oda bana öyle bakıyordu. Ömer bana görüşürüz demeden yanımdan çekip gitmişti. "Ne oldu buna böyle." Dudaklarımı büzdüm. "Ne biliyim bir an önce eve gidip dinlenmek istiyorum." Filizle birlikte çıkışa doğru yürüyorduk. Telefonum çalmıştı. Çantamdan alıp arayana baktım. Helindi. Hemen açtım. "Yenge." Kaşlarımı çattım. Ağlıyordu. "Helin iyi misin?" Karşı taraftan hıçkırık sesi duyuldu. "Annemi kaçırmışlar." Elimden telefon düştü. "Elif iyi misin." Sadece karşıya bakıyordum. "Ömerin annesini kaçırmışlar." Filiz bana baktı ve yere düşen telefonumu aldı. Helinle konuşup, kapattı. Belkide ömer bu yüzden sinirle çıkmıştı, odadan. Ama bana neden dememişti. Derin bir nefes aldım. Gökyüzüne baktım. Taksi geldiğinde direk binmiştik.Eve geldiğimizde burayı özlediğimi farkettim. Ömer karşımdaki koltukta oturuyordu. Ara sıra bana bakıyordu. Helin ve pelin ağlıyordu. Ömerin babası ise ortalıkta yoktu. Pelin masadana bir peçete alıp, burnunu hınkındı. "İğrenç bir kızsın pelin." Pelin heline baktı. "Sus be sümüklü." Helin yerinden kalktı. Başım dönmeye başlamıştı. Gözlerimi kapattım. Midem bulanıyordu. Hemen yerimden kalktım. Banyoya doğru hızlıca gittim. Ve içimde ne varsa çıkarmıştım. Aynaya baktığımda bitkin duruyordum. Banyonun kapısını açtığımda Ömer duvara yaslanmıştı. Bana baktı ve bildiğimden kavradı. "Çok bitkinsin elif yemek yemelisin." Kafamı iki yana salladım. "Yemek istemiyorum ." Beni mutfağa getirip zorla masaya oturturdu. "Bu önündekiler biticek. İki hafta yanında yoktum ama çöktün." Bileğinden tuttum. "Annem için endişelenmiyor musun?" Gözlerini devirdi. "Emin ol annemi düşünüyorum. Ama oda gelini gibi yalnız kalmak istediğinde bir yerlere gidiyor." Kaşlarımı çattım. "Ama helin kaçırıldı dedi." Bana baktı ve dudağıma küçük bir buse kondurdu. "Orasıda meçhul ama sen takma kafana." Çorbamdan bir kaşık aldım. "Nasıl takmam o benim annem." Ömer güldü. "Biliyorum ama şuan rahatsızsın ve kendini düşün." Dil çıkarttım. Ömer yanımdan gitmişti. Yemeğimi bir güzelce yemiştim. Karnım doymuştu. Daha doğrusu karnım değil bebeğim doymuştu. Güldüm. Göbeğimi okşadım. İçeriye gittiğimde filiz bakışlarıyla göbeğimi işaret etti. Ay sanki ne vardı elimi göbeğime koymuştum. Ömer bana dikkatlice bakıyordu. Göz göz gelince bakışlarını çevirdi. "Saat baya geç oldu. Helin ve pelin doğru yataklara." Helin abisine sinirle baktı. "Ya nasıl sakinsin anlamıyorum." Ömer sinirlice baktı. "Asıl siz dangalak nasıl ağlıyorsunuz annemi bilmiyormuş gibi hareket etmeyin." Pelin gözlerini devirdi. "Abim haklı helin." Helin ikisinede sinirlice bakıp odasına doğru çıktı. Ömer peline güldü. "Bir erkek kardeşim yok ama onlarıda aratmıyorsun." Pelin sırıttı. "Umarım annem iyidir." Ömer peline sarıldı. "Tabiki iyi anneme kimse dokunmaya cesaret edemez." Tebessüm ettim. Pelinin yerinde olmak istedim. Ömere sıkıca sarılıp, kokusunu içime çekmek istiyorum. Pelin abisinden ayrıldı. "Neyse herkese iyi geceler." Pelinde yanımızdan ayrıldı. Filize baktım. "Kalkalım artık bizde." Ömer öksürdü. "Burda kalsanız iyi olur kızların ihtiyacı olabilir size." Filizle bakıştan sonra kalma kararı almıştık. "Misafir odaları hazır filiz. Elif sen odamızda kalabilirsin benim işlerim var." Kaşlarımı çattım. "Ne işin var?" Burukça gülümsedi. "Muratla oturucağız. Bize inanmayan şahısla için içiceğiz." Ömere sinirlice baktım. "Sakın. Düş önüme benimle geliyorsun." Güldü. "Gelmiyorum." Bileğinden tuttum. "İçme o zaman." Göz kırptı. "İçmem." Güldüm. "Sana inanıyorum." Dedim ve yanından ayrıldım. Odaya gelip direk pjemaları giyip kendimi yatağa attım. Gözlerimden uyku akıyordu. Gözlerimi kapatıp, kendimi uykuya teslim ettim.
Allah'a emanet olun. ❤️
Snapchat: neslinesnes
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Sakar Feracelim~
Spiritualeİki insan birbirini tanımayan iki insan nasıl evlenebilirdi ki. Ailelerinin isteği ile birbiriyle evlenmek zorundaydılar. Bu onların hikayesi. Elif ve Ömerin hikayesi....