§1§

381 35 54
                                    

Kar tanecikleri yere her düştüğünde hüzünlü hissederim kendimi.Beyaz olan beyaz olarak kalmalıydı benim için.Duygularım yere düşen kar taneleri gibiydi.Düşmeden önce beyazken,düşünce dünyanın fani kirliliğine karışacak ve eriyip gidecekti.
23 yaşında birisi için belki de fazla abartıyordum ama etkisinden çıkamadığım çok şey vardı.
Annemle birlikte yaşıyordum.
Babam,intihar etti.Gözlerimin önünde,o gün dingin gibi görünen okyanus mavisini bir daha göremeyeceğimi asla düşünmezdim.
Babam'ın neden intihar ettiğini asla öğrenemedik.O zamanlar sadece 17 yaşındaydım.
Annem'le mutluydum,o güçlü bir kadındı.Yaşadığı kötü tecrübeler onu olgunlaştırmıştı.
Benim hayatım ise...Tam anlamıyla"berbattı".
Sasuke ile kavga etmiş,Shikamaru ile dostluğumuzu bitirmiştim.
Sakura,ile pek sık görüşmezdim zaten.
İnsanları kendimden uzaklaştırmaya çalışırdım.
Nedenini bilmiyordum.
Yalnız kalmak doğamda olan bir şeydi.Diğer insanlar benim için'Fazla kusurluydu'.
Aşk hayatım da pek parlak değildi.Sevdiğim bir kadın oldu.
Ama Onu en son 3 sene önce görmüştüm.
Hala onu sevdiğime emindim.
Çünkü 3 sene boyunca hiçbir kadınla ne bir birlikteliğim oldu ne de ciddiyet.
Onu görmeyi çok isterdim.
Ama kendimi hazır hissetmiyordum.
Çünkü 3 sene önce gördüğüm metanetli kadın,o gün..Yıkılmış bir haldeydi.
Kuzeninin cenazesine gitmiştim.
Kuzenini çok severdi.Neji'yi ben de çok severdim.
Ölüm haberini duyduğumda uzun bir süre kendime gelememiştim.
Ölüm nedeni,intihar.Neden...
İnsanlar neden yaşamları hakkında hiç düşünmeden intihar ediyorlar?
Ona sarılmak istemiştim,yanında olup"Hinata sen güçlü bir kızsın yanında olacağım."demek istemiştim.
Ama dilim tutulmuş,giydiğim siyah takım elbise altında sıkıntıyla kravatımı çekiştirmiştim.
Daha sonra da oradan taşınmıştık.
Şu an ofisimde oturuyor,isteksizce kahvemi yudumluyordum.
Yağan kar şiddetini arttırmış,beyaz örtü tüm şehiri kaplamıştı.
Psikolog olmayı neden seçtiğimi bilmiyorum.Kendimi bile toplarlayamamışken bir Ruh Doktoru olmak..Ama işimi severdim.Bana benzeyen insanlarla konuşmak iyi hissettiriyordu.
Ofisimden çıktım,bugün gerçekten çok uykum vardı.
4-5 saatlik uyku yeterli gelirdi ama gözlerim yanıyordu.Tipi şeklindeki kar yüzünden önümü görmekte zorlanıyordum.Arabam beş para etmezdi.Zincirlemeyi düşündüm ama..Arabamı nereye park ettiğimi hatırlamıyordum.İçki içtikten sonra...Böyle unutkanlıklarım olabiliyordu.
Yavaş adamlarla yürürken,bir ses duydum,
"Dikkat edin!Araba!Kayıyor orada bir kız var!"
Şapkamı çıkardım ve arabaya baktım,o kıza çarpacak,kız ölecekti.
Bir şeyler yapmam gerekiyordu.
Kimse...O kızı kurtaramaya çalışmıyordu.
Koşmaya başladım.Kaygan bir zeminde koşmak çok zordu.Peki ya kız..
Neden o haraket etmiyordu?
Elimi dudaklarımın kenarlarına koydum ve derin bir nefes aldım,akciğerlerime dolan soğuk havayla bağırdım.
"Hey-"
Sonunda yanına gelebildim,yüzünü tam olarak görmemiştim,kolundan çektim,o esnada ayağım kaydı arabanın gözlerimi kamaştıran ışığı altında,kurtardığım kız beni çekti ve onun üzerine düştüm.
İkimizde bir şekilde kurtulmuştuk..
Üzerine düştüğüm kız,titriyordu.Işığın etkisiyle kararan gözlerim normale dönüyordu.Netlik kazandığında altımdaki kızı tanıdım..
Uzun lila saçları yerine küt kesilmiş ıslak saçları,yağan berrak kar gibi..Duru ve dinginleştirici gözleri...
Şüphesiz ki...O..Aşık olduğum Hyuuga Hinata'tan başkası değildi.

Mirai~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin