Bu hayatta ne için yaşarız. Kimimiz kadere razı olanlar, kimimiz bu kadere karşı çıkanlardanız.Ama asıl amacımız ne?
Meslek,huzur,iyi bir eş kısacası herkes bu yaşama adapte olmuş diyebiliriz.
Gerçektende adapte olduk mu?Alıştık mı bu düzene...Tüm bu çıkış yolları nereye gidiyor diye sorduk mu kendimize? Hayat bizi nelere tâbi tutuyor peki.
Yolun sonu ne yolun sonu...
AŞK mı?Pazar sabahı,pazar pazar okul olur mu neymiş derslerimde düşüş varmış o yüzden hafta sonu ek ders görmeliymişim.
Neyse hazırlandım servisin gelmesine 5 dakika kala evin önünde beklemeye çıktım.
Bizim pek komşumuz yoktur zaten yaşadığımız yerdeki evlerin çoğu boş.
Servis geldi neyse bindim servise,her zamanki yerime oturdum yol uzundu kulaklığımı çıkartıp müzik dinlemeye başladım aynı zamanda yoldan geçenleri izliyordum.
Okula yaklaştığımızı anlayınca müziği kapattım ve servis durdu, indim.
Dışarıda zilin çalmasına rağmen kendini havalı sanan tipler vardı her zaman derslere geç girenler onlardı işte.
Sınıfa girdiğimde öğretmen oradaydı sınıfta zaten kalabalık değildi dersleri benim gibi bozuk olan birkaç kişi vardı.
Yerime oturdum. Ders matematikti. Pazar sabahı erkenden buraya geldiğim yetmiyormuş gibi birde ders matematikti.
Neyse işte yoklama falan alındı sınıfta üç,dört kişi yoktu.
Ders anlatılıyor fakat pek dinlediğim söylenemez ama sadece ben değil ki kimse dinlemiyordu.
Tenefüs zili çalınca herkes irkildi ve kimileri kantine kimileri ise dışarıya çıktı. Ben her zamanki gibi sıramda oturdum ve önümde duran defterleri karalamaya başladım.
Yanıma uzun sarı saçlı bir kız yaklaştı ve hesap sorar gibi napıyorsun sen burada bakıyım dedi.
Aldırmadım umursamazca "sanane" dedim işte bu günden sonra olanlar oldu...
Servis her zaman ki yerinde yine öğrencilerin gelmesini bekliyordu herkes yerine oturdu ve servis eve doğru yol aldı.
Bizim eve yaklaşınca köşede durdu ve indim tam evin bahçesine doğru ilerlerken karşı evin önünde bir sürü kutu vardı aslında ev boştu ama anladığıma göre eve yeni birileri taşınıyordu.
Merak ettim ama gidip bakamadım ne de olsa daha yeni taşınıyorlardı rahatsız etmek istemedim.
Eve girdim annem mutfakta işlerine bakıyordu.kimse geldiğimi fark etmemişti yüksek sesle:"ben geldim" diye seslendim sanki özel bir günmüş gibi annem çok mutlu bir şekilde beni karşıladı normalde hiç böyle bir karşılama olmamıştı bana karşı.
Odama çıktım ve yatağıma uzandım.
Camdan karşıki eve bakıyordum merak etmiştim kimlerin taşındığını fakat eşyalarını yerleştirmelerine rağmen evin ışıkları yanmıyordu.
Nedensizce merak ettim fakat beni ilgilendirmeyen bir konu hakkında bu kadar düşünmem normal olmayacağından yatağıma uzandım ve uykuya daldım..
Sabah saat 7:30 sıraları bir gürültüyle uyandım.
Camdan baktım karşı ki evden gelen bir sesti şaşırdım. Fakat o kadar da aldırmadım.
Bugün pazartesiydi yine okul dün de kurs vardı offf bu yolun sonu ne ya nereye kadar böyle...
Giyindim çantamı hazırladım kahvaltı bile yapamadan servis gelmişti neden bu kadar erken gidilir ki okula...
Her zaman ki yerime oturdum ve tekrardan kulaklığımı çıkardım müzik dinlemeye başladım evet biliyorum hayatım böyle geçiyor her zaman aynı şeyler aynı insanlar aynı olaylar.
Okula yaklaştık servis durdu indim. Sınıfa doğru ilerlerken Melis yanıma geldi Melis kim mi? Melis benim kardeşim ilkokul arkadaşım hatta arkadaştan ötesi.
Birlikte sınıfa girdik zaten yan yana oturuyorduk her gün beraberdik fakat kurs saatlerimiz aynı değilidi.
Neyse hocamız sınıfa girdi ders kimya ne de çok anlarım ama Melisin de benden farkı yoktu zaten notlarımız bile aynıydı neredeyse.