Stajyer-1

184 10 20
                                    

Yeni kurgu eskisi ile alakası yok. Keyifli okumalar...

"Evet annecim doydum hatta şiştim bile ama artık izin verirsen işe gitmek istiyorum. Bir yığın iş beni bekliyor. Hadi çok öpüyorum" diyerek kapıdan çıktım. Tam kapıyı kapatacak iken kapıda bekleyen anneme havadan öpücük atmayı ihmal etmemiştim. Sonra trip yiyorum. Valla yeni moda anneler de bir garip. Hayır yani sen annesin kendine gel çocuğuna trip atmak nedir?

"Günaydın Simay Hanım."

"Günaydın Fehri amca"

"Buyrun geçin siz Simay Hanım" diyerek asansörün kapısını açıp kenara çekildi. Teşekkür ederek bindim asansöre. Asansörlerden korkuyordum halen daha. Aslında asansörden değil bütün kapalı alanlardan korkuyordum. Klostrofobim var. Ve nefret edici birşey. Ve asansör yavaş yavaş aşağıya indikçe bu daha da korkutucu oluyordu. Biraz olsun korkumu yenmek için asansörde ki aynaya döndüm. Kendime bir göz gezdirdim. Bileğimde biten kısa siyah kumaş pantolonum, kırmızı badim ve üzerine giydiğim siyah kumaş ceketim, ayağımda olan stilettolar, yaptığım makyaj ve düzleştirip at kuyruğu yaptığım saçım ile efsane görünüyordum. Ve tabiki elimdeki siyah çanta ile herşey tamamdı. Asansörün durduğuna dair gelen o ses ile aynadan çektim gözlerimi. Asansörün kapısını tam ben açacakken Fehri amca açtı kapıyı. Fehri amca 10.kattan aşağıya merdivenle indi ben asansör ile inemedim.

"Hayırlı işler bol kazançlar güzel kızım. Allah'a emanet ol. Arabayı çok hızlı kullanma. Dikkat et kendine." diyerek açtı kapıyı Fehri amcanın karısı Zeliş teyze. Fehri amca annem ve babamın binasının kapıcıları. Ben ailem ile yaşarken hep onlara kahveye giderdim. Tabi kahveleri onun kızı dururken ben yapardım da neyse. Bina kapısından çıkacakken Zeliş teyzeye öpücük atıp kapıyı kapattım. Yolda yürürken ayakkabılarımın çıkardığı ses cidden büyüleyiciydi. Topuklu ayakkabı sesine bayılıyorum. Ayakkabılarımın sesini dinleyerek geldiğim arabamın kilidini açıp bagaja yöneldim. Bagajda duran orkideyi alıp bagaji kapattım ve sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa orkideyi koydum. Ardından hemen arabaya binip arabayı çalıştırdım. Bu orkideyi her sabah yolda gördüğüm yaşlı teyzeye verecektim. Geçen gün bana yardım ettiği için teşekkür etme maksadında yani. Bir süre arabada sessiz bir biçimde yolculuk ederken bir süre sonra radyoyu açıp arabadaki sessizliği yok ettim. Radyo da 'Murat Boz-Özledim' çalıyordu. Bu adamın bu şarkısı efsane ya! Bayılıyorum bu şarkıya. Şarkıyı mırıldanarak yoluma devam ettim.

💥💥💥

"Hoşgeldiniz Simay Hanım. Bugün yapacaklarınızı anlatmamı ister misiniz?" diye karşıladı ben asansörden inerken asistanım Nergis.

"Saat 12'ye kadar boşum. Öğleden sonra bir tane toplantım var. En son buraya geleceklerdi mekan değişikliği oldu mu diye sen yinede kontrol et. Ve şu iş görüşmesi için gelecek kişi bugün 12'ye kadar gelsin. Bunlardan başka birşey varmı?"dedim odama doğru ilerlerken.

"Hayır yok. Ama iş görüşmesi için gelecek olan beyefendi saat 10'a randevu aldı. Birde 2 sokak aşağıdaki restoran müdürü sizinle görüşmek için gelecekler."

"Saat kaçta?"

"Randevu almadı. Ben ısrar ettim giremezsiniz içeri dedim ama ben her şekilde girerim diyerek yüzüme telefon kapattı."

"Tamam randevusu olmayan kimseyi almıyorsun. Randevulu ile gelenleri arayarak haber vermeni söylememe gerek yok artık. Başka birşey oluyorsa odamdayım."

"Peki Simay Hanım" diyerek odama giden büyük koridorun cam kapısını açtı Nergis. Bende teşekkür manasında gülümseyip sadece benim odamın bulunduğu ince uzun koridorda yürümeye başladım. Bu şirketi satın alırken sırf burası için almaya karar vermiştim. Ama sonra tüm heryeri inceleyince burası benim dedim ve aldım.

StajerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin