Aşk mı tesadüf ?

Heyecanlı mıyım bilmiyorum ,ama huzurlu olduğum kesin ...

babam öldükten sonra Londra ' ya taşındım bu yüzden annemde işlerin  başına geçti, Londra ' da kendime yeni bir hayat kurmak istedim gerçi taşınalı henüz 1 hafta oldu ama buraya alıştım . şimdi ise yeni okulum için kayıt yaptırmaya gidiyorum , haklısınız size kendimden bahsetmedim adım Kimberly STEW 17 yaşındayım lise 3. sınıftayım , aslında buraya yalnız gelmedim  en yakın olan can dostum Mia ile geldim fakat o 1 hafta sonra gelicek , çünkü hanımefendi erkek arkadaşıyla biraz daha vakit geçirmek istedi, ah galiba burası...evet hemen müdürün odasını bulmalıyım , arabamı park edip , okulun bahçesine girdim ... tanrımm tüm gözler benim üzerimde ve bu çok rahatsız edici ... heralde okula yeni geldiğimdendir . hızlı adımlarla okula girerek müdürün odasının oraya geldim ve kapıyı çalarak içeriye girdim

" merhaba siz Bayan STEW olmalısınız"  diyerek sıcak bir gülümse ile beni karşılayan müdüre aynı şekilde gülümseyerek "  " ahh evet şey ben kayıt işlemleri için gelmiştim "  " kayıt işlemlerinizi anneniz halletmişti zaten size ders programınızı vereyim  " " teşekkür ederim"  diyerek odadan çıktım bugün derslere girmeyecektim . Bahçeye çıkınca tekrar gözler bana dönünce iyice gerilmiştim tanrım sanki ayı oynuyo  hızla arabama giderek okuldan uzaklaştım. eve geldiğimde çok yorgundum ve hemen yatıp dinlenmeye karar verdim

***

alarmın sesiyle gözlerimi zorlada olsa açarak yataktan kalktım ve banyoda rutin işlerimi hallederek çıktım ve dolabımın karşısına geçerek ne giyeceğime karar verdim su yeşili çiçekli bir şort ve onun üzerine beyaz bir bluz son olarak ta kıyafetime uygun takılarımı takarak hafif bir makyaj yaparak çantamı alıp evden çıktım ....

Okula geldiğimde arabamı park ederek  okulun bahçesine giriş yaptım ve o sırada  telefonum çalmaya başladı arayan Mia 'ymış hemen açarak " efendim mia ? "  " selam bebek naber" " ah hiç sorma okuldayım ve daha derse girmeden sıkıcı kimseyi tanımıyorum ne olurdu benimle gelsen ?" "bende onu söyliyecektim yarın geliyorum cody'le birlikte " " tanrımmm sen ciddimisin ah inanmıyorum çok mutlu oldum o zaman kayıtlarınızı yaptırıyorum mesajla telefonuma cody ve senin kimlik bilgilerini gönder " "bu kadar sevineceğini bilseydim gece yarısı arardım tamam ben sana mesaj atarım öpüyorum bebek kapatmam lazım " diyerek kapattı çok mutlu oldum cody ve mia benim can dostlarım  telefonu çantama koyduktan sonra bana gülümseyerek gelen uzun boylu gereğinden  fazla seksi olan bi çocuk yanıma gelerek " sen Kimberly olmalısın? " diyerek içten bir şekilde gülümsedi tanrım bu çocuk gülerken çok tatlı seksi of ne diyorum  ben ya? " ıhmm evet " sorarcasına verdiğim cevap karşısında " ben Matt sana okulu gezdirmekle görevliyim müdürümüz bahsetmiş olmalı "  " ah evet tanıştığıma memnun oldum Matt"

****

" ve işte burasıda yemekhane " " vay canına burası çok büyük " diyerek gülümsedim bugün hiç derse giremedim tüm gün okulu gezdik okul o kadar büyük ki anca bitti tanrım çok yoruldum " hadi gel seni arkadaşlarım la tanıştırıyım" " ıhm pekala"  diyerek gülümsedim köşede bir masanın yanına gelince Matt durdu ve bana dönerek " bu zack , ve buda ikizi emily , ve son olarakta alex " diyince hepsi bana gülümseyerek memnun olduklarına dair şeyler söylediler ve bende masaya oturarak muhabbetlerine eşlik ediyordum kii telefonum çalmaya başladı annem olduğunu görünce içimi bir sevinç kapladı ve hemen telefonu açarak " efendim?" " kimmy nasılsın bebeğim" "i-iyiyim anne " tanrımm sesim  titremişti tıpkı annesinden ayrılan küçük çocuklar gibiydim ki zaten öyle fakat küçük değilim " ahh tatlım ağlıyor musun sen? "  " yo hayır nerden çıkardın . neyse ne zaman geliceksin seni çok özledim?" " kimmy bak tatlım biliyorsun işler çok yoğun ve ben çok yoruluyorum, gidip gelmek benim için çok zor oluyor hayatım ve bende düşündüm ki Amerika'da yaşamaya karar verdim " duyduklarım karşısında kalbim parça pinçik olurken gözümden düşen damlalar sayesinde ağladığımı yeni fark ettim " p-pekala sen n-nasıl diyosan ö-öyledir " seni seviyorum bebeğim" " bende" diyerek hemen telefonu kapattım masadakiler bana garip garip bakarken  " şey ben gitsem iyi olur" diyerek masadan hızla kalktım okulun arka bahçesine geldiğimde bir banka oturarak zorla tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım yanımda hissettiğim gölgeyle irkildim " hey sen iyimisin  ? " yumuşak ve kadifemsi sesi olan çocuğa dönerek aovv aman tanrım bu çocuk felaket tatlı yine saçmalıyorum işte " pek sayılmaz" diyerek  tekrar önüme döndüm " peki ya anlatmak istermisin bu arada ben eddie " memnun oldum eddie bende kimberly ama sen kimmy desende olur "  " pekala kimmy neyin var neden ağlıyosun" "annem... hemen hemen 5 ay  önce babamı kaybettim , ve bu nedenle annemde işlerin başına geçti onunla neredeyse 4 aydır görüşmüyorum ve Amerika'ya taşınıcakmış onu çok özledim bu gidişle onuda kaybedicem diye korkuyorum "  eddie o iyi birine benziyo ona anlattıklarım karşısında beni pür dikkat dinlerken  ben hıçkırıklarıma engel olamadım şuan ihtiyacım olan tek şey sarılmak  " sarılmak ister misin? " tarımm sesli mi düşündüm ben  eddie ye karşı sadece başımı yetinmekle kaldım biliyorum tanımadığım birine sarılmak çok saçma ama buna çok ihitiyacım var bana sarıldığında şuurumu döndüren erkeksi kokusu bu çocuk ne kullanıyor bu nasıl kokudur birbirimize sıkıca sarılırken arkadan yalancı bir öksürük ile ayrıldık arkama döndüğüm sırada Matt'in kızgın ve birazda kırgın bakışlarıyla karşılaştım bu çok tuhaf neden kızgın ki ve ya kırgın ?