Balo gecesi

1.5K 55 10
                                    

Hilal-Teğmen Leon?Neden bana bakıyorsunuz?Bi yerimde bişey mi var?
Leon-Hayır.Sadece...Dalmışım.
Hilal-Öyle olsun bakalım...
Leon-Öyle zaten küçük hanim.Hayrola?Sesiniz çıkmadı yoksa size küçük hanim diyorum diye bana nefret mi besliyorsunuz?Yada artık beni size küçük hanim dediğim için azarlamayacak mısınız?
Hilal-Hayır azarlamayacağım.O zaman sinirliydim.Şimdi değilim.Neyse.Gidelim.
Leon-Gidelim.
Dedi ve fayton hareket etti.Yol boyunca sohbet ettik.Ne kadar da yanlış tanımışım onu.Oysa ki ne kadar da masum biri,şevkali,sevecen,merhametli,kimseye kıyamayan ama aslında babası yüzünden insanlara kıymak zorunda kalan genç adam.
Leon'un bakış açısından:
Artık beni tanımıştı.Geriye sadece bana aşık olması kalıyordu,tabi şu ablasından kurtulabilirsem.Kız yapıştı yakamı bırakmıyor ya,bu nasıl bi ısrardır.Bir de beni seviyor.
O beni sevmesin sadece Hilal beni sevsin.Ben ona aşığım.Bakalım bu akşam ona aldığım elbiseyi giyince nasılda güzel olacak idi.Ah o büyüleyici zaman gelse de sevdiceğimi maviler içinde görsem.Onun için o elbiseyi akşam balodan önce almaya gitmem lazım.Konağa gelince içeri girdik.Anlaşılan akşam yemeği yiyolardı.İçeri girdiğimizde herkez bize bakmaya başladı.
Babam-Bu vakit oldu.Nerdesiniz siz Leon?
Ben-Küçük hanim kendisi için baş örtüsü bakmaya gitti bende başına bir bela açmasın diye onunla gittim.Hem biliyorsunuz siz albay Cevdet ile onun peşinden gitmemi istemiştiniz lakin ben sadece emrinize uydum.
Babam-Anladım.Balo için de elbise baktınız mı?
Ben-Evet.Zaten biz bakmadan küçük hanim onu buldu.Onu bir elbiseye bakarken gördüm.Sonra beğendiyse alalim dedim.Lakin itirazda bulundu,ama sonra ikna ettim onu.
Babam-Hani nerde elbise?
Ben-Küçük hanimin beğenmediği yerleri vardı düzeltmeleri için bıraktık yemekten sonra gidip onu alacağım.
Babam-Peki.Ellerinizi yıkayın gelin oturun sofraya.Zaten bizde daha yeni oturmuştuk.
Ben-Hemen!Önden buyrun küçük hanim!
Banyoda ellerimizi yıkayıp sofraya geçtik.
Herkez yemeğini yiyordu.Sonra yine babam konuştu:
Babam-Bu arada Leon biz annen ile baloya erken gideceğiz.Ve tabiki albay Cevdet ve Azize hemşire de bizimle gelecek,sen küçük hanımlari alıp gelirsin diye,düşündüm.
Ben-Elbette baba.Onlara eşlik etmek benim için bir şereftir.
Hilal'in bakış açısından:
O baloya gitmemem daha iyi olacak.Gidersem vatanıma ihanet ederim.Hem elbiseyi de bıraktım zaten,gitmek istesemde ki gitmek istemiyordum giyecek bişeyim olmaması da bahane olurdu.Yemekten sonra odama gidip biraz kitap okumaya karar verdim.Bi anda kapı açıldı ablam balo elbisesini almış içeri geldi.
Yıldız-Kız sen daha giymedin mi elbiseni?Hani nerde Leon'un sana aldığı elbisen?
Ben-Abla!Ben o elbiseyi almadım!Baloya da gelmeyeceğim zaten!Teğmen e borçlu kalmak istemediğim için onu geri dükkana bıraktım.Ama Leon bunu bilmiyor sakın söyleme!
Yıldız-O baloya geleceksin!Herkez gidiyor.Annem bile istemediği halde o da gidiyor sen mi evde olacaksın.Hadi ama Hilal benim için gel oraya.Benim için bile olmasa Leon için gel.Hem bende zaten başhekimle gideceğim!Zaten zor ikna ettim onu da.
Ben-Leon için gel derken?
Yıldız-Hadi ordan birbirinize nasıl baktığınızı gördüm.O seni seviyor görmüyor musun?Senin de onu sevdiğini biliyorum.
Ben-Yok öyle bişey abla.
Yıldız-Hadi hadi geç bunları.Ben destekçinizim.Korkma kimseye de bişey demem.
Ben-Abla senin gözlerin ne ara bizi gözlemlemeye başladı?
Yıldız-Epeydir.Hadi bırak şimdi onu bunu ben Leon'a diyeyim gitsin senin elbiseni Eleni'den alsın.
Ben-Tamam abla çok saol.Yanlız şaşırttın beni.Hani sen Leon'a aşıktın.Onunla evlencem diye ortalarda gezerdin.Ne değişti ki?
Yıldız-Artık onu sevmiyorum ama dostuz yani.O çok iyi biri ama ben artık başhekime aşığım.Onu sevdiğimi zamanla anlamış oldum.Yani sizin başınıza dert olmam merak etme!
Ben- E iyi öyle diyorsan öyledir.
Yıldız-Öyle öyle.Hadi ben Leon'un yanına gidiyorum elbiseni merak ediyorum bir an önce getirsin de göreyim.
Leon'un bakış açısından:
Odamda takım elbisemi giyinip saçlarımı taramaya başladım.Daha Hilal'imin elbisesini almak için dükkana gitmem lazım idi.
Tam çıkacakken odamın kapısı üç kere çalındı.İçeri Yıldız girdi.Ah yine ne istiyordu acaba,baş belası?
Ne diyeceğini bekledim.
Gülümsedi ve konuşmaya başladı.
Yıldız-Leon.Sen hala hazır değil misin?
Ben-Hazırım.Hilal'in elbisesini almaya gidicem.Ondan sonra sizi alıp baloya gidicez.Ben gelince sizi beklerim bir madam getireceğim yanımda sizin saçlarınızla o ilgilenecek.Şimdi çıkmalıyım.İzninle.
Yıldız-Leon!Dur!Teşekkür ederim.Bizimle ilgilendiğin için.Bak ben artık sana takıntılı değilim.İçin rahat olsun.Ben başhekim Mustafa Sami beyi seviyorum.Bunu anlamam geç oldu ama ben ona aidim.Sen yada bir başkası,bu kararımı etkileyemez.Hem ilerde kardeşimle evlenirseniz ona iyi bakacağına eminim.Şimdi çıkmalıyım.Sonra görüşürüz.
Ben-Peki bende çıkayım o vakit.1Saate dönerim.Sen Hilalle ilgilen güzel olsun.Bu gece unutulmaz olacak.Ona büyüleyici bir hediye aldım.Baloya gitmeden önce kaş göz işareti yap da onu vereyim ona.
Yıldız-Tamam.Güle,güle.
Diyip odadan çıktı.Neyse ki benden vazgeçmiş idi.Oh!Rahatladım.Kapıyı açtım ve odadan çıkıp merdivenlere yöneldim.Aşağıya indikten sonra çabucak kapıdan çıktım.Bahçeden koşa koşa çıktım.Faytona binip acele edip gitmesini söyledim.
Dükkana vardığımda Eleni bişeyler geveledi.Ama itirazla elbiseyi aldım ve orada çıktım ardından Rozanın dükkanına gittim.Onu alıp faytona binip konağa gittik.Ona Hilal ve Yıldızın odasına kadar eşlik ettim.Sonra oturma odasına geçip biraz istiraat ettim.Biraz da piyano çaldım.3-4 Saat sonra kapı sesi duyuldu.Tanrım çok heyecanlıydım şimdi onu görecektim.Ve... işte karşımdaydı,o çok güzel olmuştu.Kolumu gevşettim ve kolunu koluma koydu.Sanki onun tenine değince eksik yanım tamamlanıyordu.Sonra ilerlemee başladık.Yıldız da arkamızdan geldi.Başhekimde dışarda idi sanırım.Yalnız şu an pek te ilgilendirmiyordu beni.Yanımdaki güzellikten gözlerimi alamıyordum.Bahçede ki fayton bizi bekliyordu.Tahmin ettiğim gibi başhekim faytonda oturuyordu.Bizim geldiğimizi görünce kalktı.
Ve yere indi.Sonra ben Hilali faytona bindirdim.Hiç itiraz etmemişti elimi tutarken.Acaba bana karşı bir şeyler mi hissediyordu?Yıldıza döndüm hediyemi vermemi işaret ediyordu ceketimin cebine bakarak.Bende çıkardım kırmızı kutuyu.Ve Hilalin elini uzatmasını istedim.
Ben-Hilal,elini uzatır mısın?Sana hediye aldım.Onu takacağım.
Hilal-Ne hediyesi teğmen?Zaten utanıyorum size borçlu kaldım,elbise yüzünden.Keşke sizin yanınızda bakmasaydım ona.Şimdide bu hediye beni mahçup ediyorsunuz.Yapmayın!Utanıyorum.
Ben-Lütfen niye utanasın ki hediye bu kabul etmen gerekir.Hadi uzat elini.Lütfen!Kırma beni.
Hilal-Peki ama bu son olsun.Bir daha bana bişey almayın utancımdan yerin dibine girerim yoksa.
Ben-Peki peki hadi artık uzat elini.
Hilal-Peki.Teşekkür ederim.
Ben-Muhim değil küçük birşey lakin size çok yakışacak.
Hilal'in bakış açısından:
Bana bileklik almıştı!Hemde 'Hilal'yazıyordu.Ben gerçekten emindim artık.Ona aşığım.Onu seviyordum.Bu hallerini seviyordum.Beni düşleyerek bana hediye alması,benimle ilgilenmesi,bana bu denli bağlı olması.Ona bişey olursa ben ne yapardım.Yaşayamazdım herhalde.Ben bunları düşünürken çoktan baloya gelmiştik.Herkez inmeye başladı.Leon indi ve elini uzattı.Elini hiç tereddüt etmeden tuttum.
İçeri girdiğimizde Leonun koluna girdim.Bana hayran hayran bakıyordu.Bende ona baktım bir süre sonra yürümeye başladık.Merdivenleri tek tek indik.Ve bizimkilerin yanına ilerledik.Masaya varınca Leon sandalyemi çekti ve oturdum.Bir an için General Vasili konuştu:
-Ne kadar da iyi anlaşıyorlar değil mi Cevdet?
Babam-Evet kumandanım.Çocuklar siz birbirinizden nefret etmiyor muydunuz?
Ne ara bu kadar samimi oldunuz?
Leon-Anlaşmaya karar verdik albayım.Hilal ateşkes ilan etti.

Bir Teğmen ve türk kızının hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin