Deniz'in okuldan içeri girmesiyle tüm bakışlar üstünde toplandı .Bu sırada babasinin yakin arkadaşi olan Doruk abisi (kuzeni idi ) yaklaştı :
-Günaydın minimal ..
Babası Denizi annesinin minik versiyonu olarak gördüğü için ona ''Minimal '' derdi . Deniz de kuzenine :-Günaydın Doruk abi .!
-Deniz abi deme lütfen yaşım ortaya çıkıcak . Eee baban nerde ? Neyse ben sana daha önemli bir şey söyleyecektim . Okula yeni bir kız kaydolmuş . Derin Soydere Kemal Soydere'nin kızıymış sanırım . Halanın kızı oluyor ya hani babanın haberi olmasın da bir '' Merhaba '' de bence.
Deniz halasını dahi tanımıyorken halasının kızına merhaba demesi tuhaf kaçardı . Halasını tanımamasının nedeni eşi Kemal Soydere'ydi. Babası elinden geldiğince onu Kemal Soydere'den uzak tutmuştu . Nedenini Deniz de bilmiyordu . Merak da ediyordu Derin 'i.
-Pekala Doruk .
Diyerek oradan uzaklaştı . Deniz kendi sınıfına yaklaştığında arkadaşı diyebileceğimiz Deniz'in belalısı olan Ediz ona doğru yaklaştı . Yine bakışlarıyla Deniz 'i süzdü . Deniz Ediz 'den çok rahatsız olsa da babasının arkadaşının oğlu olması hatrına dayanıyordu . Deniz rahatsızlığını belli etmek için :
-Ediz bakışlarını üstümden çeker misin artık ?
-Güzelliğin baş döndürüyor Deniz . Bu arada yine başlamışken tartışmaya günaydın demeyi unuttuk . Günaydın ! Babanı gördüm , akşam yemeğe davet etti beni .
Babası nasıl bu kadar bencil olabiliyordu . Deniz'in rahatsız olduğunu biliyordu oysa ki ne gerek vardı böyle bir teklife .
-İyi Ediz ne dememi bekliyorsun gelirsin .
Deniz okulun neredeyse hepsini tanıyordu . Kendi sınıfının yanında duran dinlenme yerinde bir kız gözüne çarptı . Onu tanımıyordu , çok güzel bir kızdı . Derin bu olmalı diye düşündü . Topukları yere vura vura kızın yanına yaklaştı :
-Pardon , siz kimsiniz ?
-Derin Soydere ! Yeni kaydoldum . Siz ?
-Deniz Kozcuoğlu ! Çok farklı bir durum olsa da halamın kızı oluyorsun biliyorsun değil mi ?
Derin Deniz'i gördüğünde tanımıştı aslında . Annesinden çok babası sayesinde tanıyordu Deniz'i. Babasının birkaç kere Deniz'den haber aldığını , durumunu öğrendiğini duymuştu ama 1 kere bile babasına Deniz ile neden bu kadar ilgilendiğini sormamıştı .
-Evet (Soğuk bir ses tonuyla ) . İzin verirsen yerime geçeceğim . Malum ders başlayacak .
Deniz Derin'in niye bu kadar soğuk olduğunu da anlamamıştı . Sonuçta akrabalardı , biraz da samimi olmasını bekliyordu ama üsteleyemezdi . Deniz de yerine geçti . Bu sırada Ediz yine yanına oturdu. Deniz bir sandalye daha yana kaydı . Derin de bu sırada kapının orda onları izliyordu ve Ediz'den hoşlanmıştı . Ediz Karaman 'dı o , karun kadar zengin bir adamdı , aşırı karizmatik ve sempatikti . Ediz 'den tek hoşlanmayan Deniz di . Ediz Deniz'e daha çok yaklaştı . Deniz artık hareket etmiyordu , profesör derse girmişti . Bu arada Deniz de Ediz de iktisat 3.sınıf öğrencisiydi .Derin ise iktisat 1.sınıf . Deniz'e kalsa elbette bu bölümü okumayacak , kendi istediği güzel sanatlar bölümüne geçecek ve başarılı bir ressam olacaktı annesi gibi . Derin ise bu bölümü istemişti . Annesi Asu 'nun isteklerini yerine getirmeyi boynunun borcu bilmişti .
Ders bittikten sonra Deniz hızlı adımlarla sınıftan çıktı . Resim atolyesine doğru ilerledi . Yeni bir sergiye resim yollamak için uğraşıyordu . Mert Deniz'in resim yapmasına karışmıyordu lakin onu Kozcuoğlu Holding'in başında görmek istiyordu . Resim atolyesinde kendi bölümüne geçerek , çizmeye başladı . Annesine doyamayan bir çocuğun resmini yapıyor gibiydi . İçinden gelenleri atmanın en güzel yoluydu onun için . Bu sırada kapı açıldı . Derin Soydere içeri girdi , hocalarla bir şeyler konuşuyordu . Deniz şaşırmıştı , acaba Derin de mi resimde yetenekliydi ? Derin Deniz'e yaklaştı :
-Az önceki soğuk konuşma için özür diliyorum . Biliyorsun benim babam senin babandan hoşlanmıyor . Ben babama saygı duymalıyım , seninle tanıştığıma da gerçekten memnun oldum .
Resme baktı , derin bir anlam içerdiğini anlıyordu Derin . Resmi inceledikten sonra sözlerine :
-Resmin çok derin , gerçekten harika bir yeteneğe sahipsin .
-Sen ne konuşuyordun az önce hocalarla ?
-Biliyorsundur yeni bir sergi olacak yakında . Ben ve arkadaşlarım da bu sergiden kazanılan paranın %25 lik bir kısmını dışarıda kalan çocuklara yardım etmek için alacağız . Sergiyle böyle bir anlaşma yaptık . Onun hakkında konuşuyorduk .
Deniz şaşırmıştı , Derin babasının anlattığı kadar kötü bir adamın kızı olamazdı .
-Çok iyi düşünmüşsün gerçekten .
Bu sırada kapı açıldı , bir görevli içeri girdi ve Deniz'in kulağına ''Babanız dışarıda bekliyor , hazırlanın lütfen '' dedi . Deniz ofladı . Derin bu sıra yine Derin'i izliyordu . Deniz :
-Kusura bakma babam almaya gelmiş , bu ara sıkı yönetim var .
Tam bu sırada Mert Kozcuoğlu içeri girdi . Derin'i tanıyordu aslında . Derin'i süzdü , Asu 'ya -kardeşine- hiç benzemiyordu . :
-Haydi Şeker Portakalı işimiz var ..
Deniz babasına yaklaştı , gülümseyerek :
-Baba ortam içinde adımla hitap etsen
-Pekala Deniz hadi toparlan . Bu arada bu arkadaşın kim ? Diye sordu Derin'e bakarak . Biliyordu ama tanımamazlıktan gelmeyi tercih etmişti . Deniz duraksadı ve :
-Derin Soydere . Halamın ve Kemal Soydere'nin kızı .
Derin ise Mert Kozcuoğlu'nu incelemeye koyuldu . Adam çok gençti aslında onun babası da gençti ya neyse . Çok yakışıklıydı . Deniz babasına benziyor diye düşündü . Mert Kozcuoğlu 'nun dayısı olduğu ise sonradan geldi aklına . Hafif bir gülümsemeyle :
-Siz de Mert Kozcuoğlu olmalısınız dedi .
Mert :
-Evet , demek yeğenim sensin . Asu'ya hiç benzemiyorsun oysa .
Derin'e yaklaştı . Yüzünü okşadı ve kendine çekip sarıldı . Ne de olsa yeğeniydi . Onun canındandı . Derin şaşırmıştı , kollarıyla dayısını sardı . Bu sırada içeriye giren ise ..Kemal Soydere'ydi ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Edebi Sevgi
General Fictionhttps://www.youtube.com/watch?v=BEcXKMSdwGw İzleyin lütfen. Adam hayal kırıklıklarından bıkmıştı .. Yorgundu . Artık o hayat neşesi de solmuş ve kimseye güvenemiyordu .. Lakin bu kız ona kendini iyi hissettiriyordu .. Unutturuyor , güldürüyor , eğle...