ParkBaekkie: Hani hemen test etmek istiyordun?
Alçılı ayağımla beni yatak odasında bir
başıma bırakıp ne halt yemege gittin?
ParkBaekkie: Bir saat oldu Chanyeol.
Üstümdeki bir paçası kapri pantolonu
kendim mi indirmeliyim?
Uykum gelmeye başladı.
ParkBaekkie: Böyle hayal etmemiştim ben.
Beni kucağında odamıza getirirken
dudaklarımdan küçük küçük
öpecek sonra şefkatle saçlarımı
okşayacaktın Chanyeol
Nerdesin? 😭
ParkBaekkie: Gelmeyecek misin?
Pişman mı oldun?
Gitmemi ister misin?
Ben seni çok mu sıktım?
ParkBaekkie: Chanyeol ağlayacağım sanırım.
Evleneli iki saat olmadı ama sen beni terk ettin.
Üstelik beni odada bırakıp koşarak gittin.
ParkBaekkie: Chanyeol uyuyorum.
Sabahta giderim
Merak etme
Zaten Korede geçersiz bir evlilik
Bir sorun çıkmaz.
ParkBaekkie: Tanrım Chanyeolll kalbim acıyor.
Hani kalbindim ben
Ben acı çekerken hissetmiyor musun?
Baekhyun gözlerini yakan göz yaşlarını akıtmamakta kararlıyken alçılı ayağını biraz daha kendine çekerek iyice küçüldü yatakta.
"Her şey rüya gibi olmuştu. Muhteşemdi düğünleri. Chanyeolde mutluydu eve gelene kadar.Sonra ne hata yaptım ki gitti ?"diye düşünürken yaşlar bembayaz çarşafı ıslatmaya başlamıştı.
Kalbi sıkışıp nefes almasını zorlaştırırken saattin ikiye geldiğini görmesiyle daha çok ağlamaya başladı.Güçsüzleşen hıckırıklardan sonra gözleri kapanırken hala arada iç çekiyordu.
Chanyeol arabayı park ettiğinde şarjı biten telefonuna lanet etmişti. Daha önce o lanet kayganlaştırıcıyı almadığı içinde kendine küfür ediyordu. Ve yine bu saatte sanki ona inat kapanan marketlere sövmeyi de unutmuyordu. Hızlı adımlarla eve geldiğinde hemen yukarı odalarına girdi. Ama beklediği manzara hiçte mutluluk saçıcı değildi.
Baekhyunun yatakta iyice küçülmüş bir şekilde uyuyor oluşu yüzünü gülümsetse de yatağa yaklaştıkça yüzünde parlayan yaşlarla kaşları çatılmıştı.
Yataktaki açık telefonunu eline aldığında gördüğü mesajlarla kendini hemen şuan bir yerlerden atlama isteğiyle dolmuştu.
"Baek "diye yatağa oda üzerini değiştirmeden kıvrıldığında Baekhyun gözlerini aralamıştı.
"C-Chanyeol "diyerek boğuk çıkan sesiyle tekrar ağlamaya başladığında uzun olan onu kollarına çekerek saçlarına küçük öpücükler bırakıp fısıldadı.
"Buradayım hiç bir yere gitmiyorum. Gitmeyeceğimde. Sadece uyu bebeğim sabah konuşuruz"diyerek tekrar saçlarından öpüp daha da sıkı sarmaladı küçük kırılgan masum eşini....
Aigoo hep mutluluk bana göre değil ya başka ne kötülükler yapsam acaba :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Falling For You(Chanbaek Texting)
Short StoryLife: Seninle geçireceğim 50 yılı sadece bu kışa sığdırabilir miyim?