13.bölüm

6 1 0
                                    

Okuldan koşa koşa çıkıyordum belki o gizemli çocuğu bulursam iyi olur Hem ... bana bir mesaj vermeye çalışıyordu (sanırım.)
Tam okulun kapısını açtığım anda kapının hemen bitişiğinde yeşil kapşonlu çocuk bana:
+cesaretli kız hım... bende seni bekliyordum. Siz kızlar ne kadar geç kalan varlıklarsınız dedi aramızda samimiyet oluşturmaya çalışırcasına.
Bende bu davranışa karşılık vererek
_Beni bekleyeceğini bilmiyordum bilseydim biraz daha geç gelirdim dedim gizemli çocuğun garip gülüşünü takınarak.
Bana sadece gülümsemekle yetindi.
Ve bir film oyuncusu edasıyla "beni takip et" dedi. İçimde Bir yandan tanıştığım  (hatta tanışacağım) Birine nasıl güvenirim kaygısı diğer bir yandan bana zarar vermez diye umarak peşinden ilerledim.
Ama sebepsizce O'na güveniyordum... bana zarar vermeyeceğine.
İkimizde hızlı bir biçimde yan yana yürüyorduk. Açıkçası böyle birinin yanında yürümek... hmmm bilmiyorum kelimeler kifayetsiz kaldı.
Aradaki tüm sessizlik bir anda bozuldu. Bana gülümseyerek:
+Böyle biri derken alınmam gerekiyor mu?
Ben yanaklarımın renk geçişleriyle duraksadım ve şok olmuştum. Nasıl benim düşündüğümü anlayabiliyordu. Ağzımdan tek çıkan kelime "nasıl yani?" Oldu
+istersen sormadım farz et.

Aynı şey tekrar oldu bunu düşündüğümüde biliyordu.
+ Geldik
_nereye?
+geçince görürsün
+önden bayanlar
_(Gülümsedim)

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Kapşonunu çıkarmaya başladı ve az kalsın bir kez daha bayılıyordum.
Neyseki korktuğum başıma gelmedi.
İçine sakladığı tozlu kitabı masanın üzerine koydu. Geniş  Odada başka kimse yoktu. Kitaba dokundum tam konuşmaya başlayacakken başıma tekrar bir ağrı saplandı üstelik kütüphanedeki acıyı hissettiren bir başka acıydı. Yere düştüm yorgundum.

İçimden Gizemli çocuk ne kadar garip bir yüz ifadesine büründü diye düşündüm.
+Diyorum ki artık bana gizemli çocuk demesen de Berk desen
_Adını bilmiyordum
+Artık biliyorsun
_Sende bana Eda de lütfen
+peki ..........Eda
(Dedi ve elini bana doğru uzattı. Bende ona sağ elimi uzattım ve ayağa kalktım.) 
+eline ne oldu?
_ahh ufak bir kesik işte önemli değil
+o kadar ufak olduğuna emin misin?
(Eda gülümser)

Eda'nın iç sesi
Ahh tamam büyük bir kesik haklısın. Deli misin tabii ki öyle söyleyeceğim. Şöyle mi deseydim
Kütüphanede kitabı elimden çekip alırken elimi sen kestin!! ve ben o anki gerginliğim ile acımı bile hissetmedim üstelik bunlar yetmezmiş gibi bir de kafamı çarptım duvara. Tamamen rezalet.

Tam bunları düşünürken Berk cebinden yara bandı çıkardı masada duran  soğuk su şişesini de eline aldı.

+Eda elini ver
_n-neden  ne yapacaksın (yanağı kızarır ve endişeli bir şekilde devam eder)
_ne o-olmuş ki?
Berk Eda'nın elini nazikçe avuçlarının içine alır ve yara bandını yapıştırır.
+Açıkçası benim hatam olduğunu bilmiyordum çok üzgünüm.
Su şişesini kafana koyarsan açınız azaltabilir.
Eda'nın vücut ısısı her geçen saniye artar.

Evet yine Eda'nın iç sesi (ne yapayım yani kız her şeyi anlatamıyor ki)
Bir anda  kütüphanede Berk'in ne kadar yakışıklı olduğunu düşündüğüm aklıma geldi ve gülümsedim. Tam kafamı Berk'e çevirdiğimde bana baktığını gördüm
+ahahah demek öyle saol
_?

(Bu ne demek oluyordu şimdi)
Masanın üstüne oturdu.......

Yaşama SebebimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin