''Sana bir şey olmasına asla izin vermem . Seni kurtardım . ''
Caroline bulduğu kadını hatırladı . Onu burada bırakamazdı .Dudaklarını zorla araladı ve konuştu .
''Klaus , dur . Onu burada bırakamayız . ''
Caroline'ın konuşması üzerine Klaus başını çevirdi ve yerde yatan kadına baktı . Hafifçe güldü .
''Hiç değişmiyorsun Caroline .''
Klaus hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam edince Caroline endişelendi ve bu endişeyi sesine yansıtmaktan çekinmeyerek konuştu .
''Klaus ,onsuz bir yere gitmiyorum ! ''
''Sana gidip gitmeyeceğini sormadım , tatlım . Farkındaysan seni şuan kucağımda taşıyorum .''
Caroline bu kez kendinden emin konmaya çalıştı.Bu yorgunlukla ne kadar emin konuşabilirdi bilmiyordu ama yine de denedi .
''Madem öyle , beni bırak Klaus!!''
Kendi çabalarıyla kurtulamayacaktı . Klaus onu bırakmayacaktı , bıraksa bile kadını alıp burdan gidecek gücü kesinlikle yoktu . Ve şimdi blöf yapıyordu .
''Peki , tamam , seni arabaya bıraktıktan sonra dönüp onu alacağım . Oldu mu ? ''
Caroline yanıt vermedi . Sadece kafasını güçlükle kaldırıp Klaus'un yanağına ufak , masum bir öpücük kondurdu ve kafasını tekrar Klaus'un omzuna gömdü . Nu öpücük konuşmadan edilmiş bir teşekkürdü. Caroline'ın Klaus'a önce onu sonra da o kadını kurtardığı için ettiği bir teşekkür . Ve Klaus bu öpücükle içinde bir yerlerde bir şeylerin koptuğuna en değerli varlığının , tek değerli varlığının , Caroline'ın üzerine yemin edebilirdi .Klaus arbanın kapısını yavaşça açtı ve kucağındaki Caroline'ı incitmemeye özen göstererek bir bebek gibi arabanın arka koltuğuna yatırdı . Kapıyı kapattı ve hızla geldiği yere , Caroline'ın söylediği kadını bulmaya gitti . Kadına zerre acımadığı halde onu kurtarıyordu .Yerde yatan kadını kucağına aldı ve arabada bıraktığı Caroline'ın yanına gitti . Kapıyı açtı ve kadını kendisini görünce zorla da olsa doğrulup oturmayı başaran Caroline'ın yanına bıraktı ve öne geçip arabayı çalıştırdı .
''Peki şimdi onu yapacağız ?''
''Kalacağımız yere götürebiliriz . ''
Caroline bunu Klaus'un kabul etmeyeceğini bildiğinden sevimli olmaya çalışarak yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirmeyi ihmal etmeyerek söylemişti .
''İstersen onu evlat edineyim Caroline , ne dersin ?''
Caroline Klaus'un sözleri üzerine yaaşça güldü ve konuştu .
''Seni özlemişim .''
İşte şimdi Klaus her şeyi unutmuştu . Caroline ona hiç olmadığı kadar iyi hissettiriyor , onu dünyadan soyutluyordu . Ona her şeyi unutturmaya gücü yetiyordu . Kafasını dağıtmak istercesine konuştu Klaus ,
''Sanırım kendine gelmesin bekleyeceğiz .''
''Sen öyle diyorsan .''
Klaus ve Caroline kadının yanmasını beklemiş , onun iyi olduğundan emin olmuşlardı . Şimdi Caroline Klaus'un onu getirdiği New Orleantaki evinde Klaus'un yatağında derin bir biçimde uyuyordu . Ve Klaus alt katta içkisini yudumlarken yine onu çiziyordu . Bu hastalıklı aşkının asla bitmeyeceğini biliyordu . Ve Caroline onu sevmeyecekti . Kesinlikle emin . Peki ne yapacaktı ? Onu asla sevmeyecek bir kadının onu sevmesini mi bekleyecekti ? Bekleyemezdi . Bekleyemezdi . Ama Caroline'ı yüzyıllarca bekleyebilirdi . Onu bekleyebileceğini , bekleyeceğini biliyordu . Onun son aşkı olmaya niyetliydi .Bekleyecekti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALWAYS AND FOREVER
Fiksi PenggemarKlaus ve Caroline Klaus ve Caroline hep eksik kalacak Klaus sonsuza dek Caroline'ı sevecek Ve Caroline Klaus'u hep hatırlayacak ama asla sevemeyecek Ama onlar dost kalacaklar . Her zaman ve sonsuza dek .