Ne büyük acı anlamassın...
Adı Emtydi ve daha gerçek ismini bile bilmediğim birine aşık olmuştum, yaşım tam 17 daha yeni yeni yaralanıyorum hayatın darbeleriyle. Hani düştüğünde annen öperdide geçerdi yaranın sızısı, ama öyle olmadı artik annem bile öpse geçmiyordu. Çünkü baya baya engel olamıyordum sol yanımın sızısına... Tek bildiğim tuhaf bir acı...Ve bu acıyı daha çok alevlendiren şey ise onu herzaman çevremde bir başkasıyla yanyana görmem. Evet o bir başkasıyla çıkıyordu. Ve evide benim evimle yan yanaydı. Odamın perdesini açsam onun odasıyla karşı karşıyaydım. Duvarında indirmedigi bir resim vardı bit türlü anlam veremediğim ama bana hep huzuru mutluluğu anımsatan bir resimdi bu. Bir cin ali ve bir cin ayşe. El ele yanında iki tane ev top oynayan iki tane cin çocuklar da vardı.
Benim annem kanserdi. Ve onun annesiyle çok iyi arkadaşlardır. Annesi bize her geldiğinde oğlunu da yanında getirir ve benim biraz daha heyecanım artırdı. Utancındam mutfaktan çıkamazdım. Bilmiyorum ama onun o yeşil gözlerine bakarken çayı heran üstüne dökerim diye korkuyordum. Yine birgün annesiyle bize geldiler. Hazırladığım çayı servis etmeye gittim. Bana o yeşil gözleriyle bir baktı ki heran bir sakarlık yapacağım diye çok korkmuştum. Ama bu sefer rezil olmaya hic niyetim yoktu. Sağ salim ikramlarımı verdim ve herzamnki gibi mutfağın yolunu tutum. Arkadan ayak selerine aldırış etmeden. Tam masaya oturdum ki o girdi içeri ve "şekeri unutmuşsun" dedi çok müthiş bir ses tonuyla tabi o bni bnden alan gülüşünüde unutmadı.
Misafirlerimizi uğurladıkdan sonra, anneme içimden sessizce "allah sana böyle bir damat nasip etsin" dedim. Ben çok uykuyu seven biri degilimdir. Saat gecenin ikisi oldu ve hala ayaktayım. Fecebookda takılıyordum, bir arkadaşlık isteği geldi ve kabul ettim. Ardından bir mesaj " bize bugün yaptığın misafir perverliginden dolayı teşekkür ederim. Herşey için saol." diye o an bana ne oldu bilmiyorum ama kalbim yerinden fırlıyacak gibi oldum. "Önemli değil yine beklerim" diye bildim sadece. Bana o mesajı empaty atmıştı. Gelmeyen uykum o mesajla iyice kaçtı.
Nihayet uyumuştum ve sabah olmuştu. Hemen okul kıyafetlerimi giydim ve anneme not bırakıp çıktım "canım annem ben okula gidiyorum kahvaltın masanda tek yapman gereken çayını ısıtman" okula geldim bu olanları en yakın arkadaşım olan Zeynep'e anlatmam lazımdı. Biz onunla çocukluktan beri arkadaşız. İlk okulu aynı okulda liseyi de aynı okulda okuyoruz. Olanları bir nefes de anlattım "kızım bunda ne var, nezaketen teşekkür etmiş. Evlenelim dememiş, bu kadar heyecanlanıyon." demezmi duygusuz. Ama bilmez ki BN onun attığı bir tane nokta dahi olsa sevineceğime.
Hep yanında dolanan bir kız var. Oda bizim okuldayı. Empty her okul çıkışı onu almaya gelirdi sarmaş dolaş çıkarlardı okuldan. Sevgilisi olduğu o kadar belliydiki. Gözünüzün içine içine sokuyolardı. Sevgilisi olan birine. Aşık olmak nasıl bir duygu bilmessiniz ama her gece sol yanımın acısıyla uyanmak çok acı.
Hic beklemedigim bir anda mesaj geldi. Telefon numaranı verebilir misin arada lazım olur diye. Bildiniz empty benim numaramı istiyordu buda ikinci bir atak oldu benim için. Verdim hemen tabi. Galiba heyecanım git gide artıyordu. İki ay öyle mesajdan konuştuk sonra ona çok merak ettiğim ama cevabını bildiğim bir soru sordum. Sevgilin varmı sonra benimle konusuyorsun diye kımasın sana dedim. Oda bana kızacak bir sevgilim yok daha dedi. İyice nasıl olur her okul çıkışı bizim okula geliyo ve o tanımadığım kızı sarılarak çıkıyordu okuldan. Bunu ona sordum aldığım cevabı karşılığında beni şok etti. O BENİM KARDEŞİM EVİNE BIRAKIYORUM ONU.demezmi.iyi de kardeşi olsa muhakkak görürüm onu mahallede evde falan. O bana hiç bash etmediği bir konuya değindi. Anne ve babası ayrılarmış. Kız kardeşi babada kendiside annede kalıyormuş. Onu uzmemek için daha fazla soru sormadım. İyi geceler demeden önce yarin bir yerlere gidip yemek falan yiyelimmi diye sordu. Geceye damga vuran son şey bu oldu kabul ettim saat birde bulusucaz yarin hadi olaydan sonra uykum gelsin bklm.
Sabah oldu ben bir heyecanla hazırlandım kırmızı buluzumu,siyah pantolonumu ve siyah aykkabımı unutmadan kırmızı rujumu. Geceden hazırlamıştım. Bu onunla ilk buluşmamızdı. Kapının önünde bni bekliyordu beklettigim için özür dilerim dedim. Yok önemli değil benimde bir tane kardeşim var alışkınım.dedi sempatik bir gülüşle. Beni önce kardeşiyle tanıştırmaya götürdü. Daha sonrada ilk okuldayken gittiğim bir tane köfteci vardı. Ve oraya gittik kendi de gelirmiş önceden bir arkadaşıyla bende bir arkadaşımla gelirsin hem de ilk okul aşkım diye bilirim. Koftemizi yerken eskilerden konu açıldı. Ve benim ahmet diye sevdiğim bir çocuk vardı onunla her zaman buraya geliriz dedim. Oda benimde küçükken etkilendiğim. Bir kız vardı adı zehraydı dedi ne tesadüf ki benimde adım zehra. Nerdeyse onunla küçükken ayni şeyleri yapmışız. Sadece yanımızda ki insanlar farklı. E sekiz yıl oldu koltuk birbirimizden. Kimseyi tanımaz hale gelmistik. Acaba o hangi okulda okuyor diye düşünürken bana okulunu sordu. Adini soyledigimde yüzündeki şaşkınlık ifadesi beni korkutmadı değil. Haklı çünkü o kendi okulunu söylediğinde bende ayni tepkiyi verdim.çünkü aynı okulda ve aynı siniftaydik. O benim ilk okul aşkım ahmet nnde onun ilk okul aşkı zehraydım. Ne o beni nede ben onu hatırlayamadım. Bence bu günlük bu kadar şok yeter herkes evine...