(4 ay sonra)
Annemi kaybetimistim. Zaten ben küçükken babamı da kaybetmiştim. Kendi başıma ayakta durmak zorundayım. Hem de hiç yere düşmeden. Tabi benim en büyük destekçim olan ahmet olmalıydı yanımda ama o benim sadece arkadaşım dı. Onun için hic bir anlam ifade etmiyordum. Ama ben onun ilerdeki eşim olsun istiyordum. Onun ismi anıldığında hemn sonra benim ismin anılsın istiyorum. Ama bunu ona anlatamıyorum.AHMETİN DİLİNDEN ZEHRA
O benim hep ilk göz Ağrım olarak kaldı. Zehra, gözlerimin irisini kadar oynatan kadın. Annesini de kaybedince ona en büyük destekçisi olarak ben vardım yaninda evde tek başına kalamazdı, yetimhaneye de gitmek istemeyince bizim evin çatık atını ona verdik. Annemle araları iyidi onların anneme sultan teyze derdi.yaşantısı boyunca ne kadar zorluk çeksede hep dimdik ayakta durmayı başardı zehra. Ona bide benim çalıştığım ofiste iş bulduk her sabah beraber işe gidiyoruz. Ve her sabah güzel görünüyordu gözüme. Onu her seferinde çok seviyordum. Ona son yaşadıkları nı azda olsa unutturmak için bir parti düzenledi arkadaşları ve onun haberi yoktu. O gece beraber yemek yemeye çıkalım diye sordum oda biraz istemese de ısrarlarıma dayanamayıp hazırlanmaya çıktı. Ben çoktan hazır onu bekliyordum. Tam kafamı çevirdim çağıracaktım ki üstünde beyaz bir elbiseyle kırmızı bir ruj hafif bir makyaj bir kuğu gibi iniyordu merdivenden. Ve bir kez daha aşık oldum aşık olduğum kadına. Kolumu onun koluma girmesini ister gibi uzattım ve çıktık evden. Ön koltuğa yanıma oturdu ve parti yerine gidene kadar hiç konuşmadık. Durgunluk vardı üstüne bu kadar güzel bu kadar iyi bir insan durgun olamazdı ve helede benim yanımda ise. Ortamın sessizliğini bozmak için " zehra"dedim"efendim" dedi"yok bisey uykun kaçsın diye seslendim" dedim. Bi tebessüm etti. Devam ettik yolumuza. Parti yerine gittik. O daha inmeden bir atakla arabadan indim ve onun kapısını açtım. İndi arabadan tam içeri girecektikki bir ses engelledi bizi" zehra" dedi. İkimiz merakla döndük bu sesin sahibini öğrenmek için merakla bakıyordu. " ne o taniyamadin demi beni. Taniyamassin tabi unuttunuz bni sen annen babam bni ve annemi unuttunuz. Ben senin terk ettiğin kardesinim zehra, elif hatirladinmi beni." bu sözün üstüne bi müddet baktılar birbirlerine ve zehra bir anda yığıldı kucağıma. Onu kucağıma alır almaz hastaneye gittik kendine geldi ve eve geçtik. Zehra durumu annene anlattı. Annem çok üzgün bir şekilde sarıldı ona. Ve onun gözünden bir damla yas aktığını görünce elif denen o kızı öldüresim geldi.
Hazırladığımız güzel partiyi maf etti.ZEHRANIN DİLİNDEN
Elifin kardeşim olduğunu öğrendiğimde çok mutlu olmuştum aslında, çünkü bende olan kan ondada vardı.Ve tek değildim. İki uç gün sonra aramaya başladım o gece beni durdurup senin kardeşinim diyen kızın kim olduğunu, nerde oturduğunu, kiminle ve nerde yaşadığını öğrenmek istedim. E buna da hakkım vardı tabi. Ahmetle birlikte aramaya ve araştırmaya başladık. Yalan da söylüyor olabilirdi. Ve en sonunda bulduk. Elif annesiyle birlikte bir gece kondu mahallesinde tek başlarına yaşıyorlardı. Kapıyı çalıp içeri girdik. Annesiyle bir müddet oturduk sessiz sesiz. Sessizliği kapının çalması bozdu gelen elifti hem okuyor hemde çalışıyordu. Benden iki yas küçük olmasına rağmen benden büyük duruyordu.sanki o değilde BN onun kardesiymşim gibi. Cok iyi insanlardı. Ve ben yeni bulmusken tekrardan kaybetmek istemedim kardeşimi. Hemen onları bizim eve yerleştirdik ve ayni evde kalıyorduk. Ben elif ve annesi. Anne diyemiyorum selma teyze yetiyordum ona oda hic bisey demiyordu. Aslında ahmet üzülmüştü benim onların evinden ayrılmama ama bi yandanda mutluydu çünkü ben artık yalnız degildim. Ve elifle o kadar mutluydum ki hic engel çıkmayacak hep boyle sürer sandım. Taki telefonuma gelen mesajı okuyana kadar. "Evet güzelim sen mutlu olmayı hak ediyorsun çünkü gülmek sana çok yakışıyor." kim bu ahmet benimle asla boyle konuşmazki."kimsiniz" diye mesaj attım. Ve gelen mesajla bir korku düştü içime "çok yakında taniyacaksin merak etme biliyorum sende sabırsızsiz ama beklmen lazim güzelim." iyide ben neden biriyle tanışmak için sabırsızlanayım ki. Bu konuşmada anladığım bir erkekdi. Ve bir bayanla nasıl konulacağını bilmiyordu.
(2 yıl sonra)
Artık herşey çok değişmişti hayatımda. Elif bir üniversite kazanmış bense kariyerimde yükseldikçe yükseliyordum. Ahmetse yine her zamanki gibi mutlu anımda yanındaydı. Bugün ise ödül törenim vardı. Moda konusunda oldukça iyiye gidiyordum. Çizimlerim çok begeniliyor ve çok satılıyordu. Kırmızı bir elbise dağınık toplu saçlar ve kırmızı rujumu sürdüm. Artık tören için hazırdım. Ahmetle daha aramızda hic birşey başlamamıştı ama elif ahmetin bana hayran hayran baktığını söylediğinden beri bende fark etmiyo değildim. Neyse daha fazla bekletmeden arabaya bindim ve tören için hazırlanmış olan salona geldik selma teyze ve elif daha sonra geleceklerdi. Konuşma yapılmadan önce davetliler için dinlendirici dans müzikleri hakimdi ortama. Ve ahmet önüme dikildi "bu dansı ban lutfedermisiniz" diye onu kırmamak elde değildi "tabi memnuniyetle bayım"diyerek uzattığı eli tutum ve beni benden almasını sağlayan bir hareketle belime sarıldı. Ahmetle ilk defa bu kadar yakındık ve ben çok heyecanlıydım. O heyecenla ahmet e rezil olmakdan çok korkuyordum. Dans bitti ve sıra ödül törenine geldi. ZEHRA KAYNAR bu anonsu duyunca bi duraksadım ve annemle babamın bu başarıma şahit olmalarını çok isterdim. Sahneye çıktım ve ödülü aldım bütün emeklerimin karşılığını alma sevinci ile ağlamaya başladım. Ve ilk defa mutluluktan ağlıyorum. Bu da yetmedi ahmet elinde bir demet gül ile diz çöktü önüme. O beni benden alan yeşil gözlerle bana bakıyor aynı zamanda da " benim adım senin adınla anılsın istiyorum. Bir ile koymak istiyorum isimlerimizin ortasına benimle evlenirmisin Zehra" sözleriyle ne yapacağımı şaşırdım. O sevincle selma teyzeye baktım ve bana kafasını sallayarak evet de kızım dercesine baktı. Ne olduğunu anlamadan yüzüğü bir anda parmağımda buldum. Çok mutluydum yıllar önce hoşlandığım adamla evleniyordum.