Artık işe daha istekli ve daha mutlu gidiyorum çünkü her gece Caner'in sesiyle uyuyor her sabah günaydın mesajları ile uyanıyorum ve her iş çıkışı onun yanındayım. Günler onunla o kadar hızlı geçiyor ki bambaşka bir ilişkimiz var. O benim hem sevgilim, hem arkadaşım, sırdaşım, herşeyim, o benim dünyam. Onunlayken sanki dünyada ikimizden başka biri yokmuş gibi tarifi imkansız bir duygu oluşuyor içimde, sürekli benimle ilgilenmesi sürekli beni mutlu edecek bir şeyler bulması yüzümü güldürmek için uğraşması ayaklarımı yerden kesiyor.
19 mart.. Bu gün benim doğum günüm. İşteyim, kasada gelen müşterilere hoşgeldiniz diyordum ki kapıdan çiçekçi girdi. O kadar güzel ki çiçekler acaba kime geldi diye aramızda konuşurken çiçekçi "Burcu Hanım." dedi. Mutluluktan havalara uçuyorum. O çiçekleri o kadar hızlı bir şekilde çekip aldım ki çiçekçi gülmemek için tutamadı kendini ve ardından bi hediye paketi Caner yine yapmıştı yapacağını yine beni şımartmayı ve mutlu etmeyi başarmıştı.
Akşam iş çıkışı beni almaya geldi. O muhteşem çiçeklerimle Caner'e koştum; boynuna, sarıldım ve içimde haykırdığım. O sihirli cümleyi haykırdım; " Seni çok seviyorum sevgilimm..." ve ertesi gün işteyim Caner beni sabah uyandırmadı bende çok yoğunum arayamadım iş yerinden izin aldım ve dışarıya çıktım. Telefon geldi arayan Canerdi ve dediği şey "Miğde kanaması geçirdim beni merak etme." dedi ve telefonu kapattı. hemen telefonu kapattım ve hastaneye koştum. Odaya girdiğimde etrafa bakmadan Canere koştum ve ona sarıldım. "Çok korkuttun beni." dedim ama Caner bi tuhaf anlayamadım ve bana tamam otur istersen dedi. Oturdum ve etrafıma baktım aman Allahım Caner'in bütün ailesi burda. Of Burcu ne yaptın sen!
Caner annesi ile tanıştırdı. Adı Deniz idi. O kadar tatlı ve o kadar güler yüzlü sevimli biri ki benim halime sevimli bi tavırla hepsi güldü ve hepsi beni sanki evlatlarıymışım gibi kucakladılar. O gece Caner'i hastanede annesi bekledi ama aklım onda. Her zamanki gibi sabah uyandım ve işe hazırlanıyorum bu sabah daha da erken uyandım Caner'e gitmeliyim onu görmeden akşam edemem çünkü. Caner bugün dahada iyiydi ve annesi bana biliyorum ondan ayrılmak istemiyorsun dedi eğer istersen bu gece Caner'i sen bekleyebilirsin dedi o kadar sevindim ki ne diyeceğimi bilemedim. çocuk gibi Caner'in yemeğini yedirdim evcilik oynar gibiydi herşey o kadar güzel gidiyor ki. Caner artık hastahaneden ayrılıyor evde dinlenmesi gerekiyor ve ben onu göremiyeceğim. ilk defa bu kadar ayrı kaldık. Her saatim, dakikam, saniyelerim onunla geçsin istiyorum. Ona bir şey olursa sanki ben nefes alamam yaşayamam bazen çok korkuyorum birlikte yaşlanalım aşkımız hiç bitmesin.
