2. Bölüm

1.8K 147 119
                                    

Kedi çocuklar hakkında söylemem  gereken bazı şeyler varsa bu da biraz saf olmalarıydı. Şaka ve ironinin zerresini bile bilmeyen bir çocuğun saf aklına sahiplerdi. Onlara bir atasözü söyleyin ve olacakları gözlemleyin, düşünebildiniz mi? Gerçekten görülmeye değer olabilirdi.  Çoğu insan bunu sevimli bulsada Kai delirmek üzere olduğunu hissediyordu. Bunun sevimlilikle yakından uzaktan alakası yoktu tamamen insanı çileden çıkarmak için uğraşıyorlardı. Kai kafasında ki sıcak suların kaynadığını hissediyor, karşısında ki hiç bir laftan anlamaz çocuğu kapı dışarı etmemek için kendiyle çelişiyordu. Sakince nefes aldı.

"Kalabileceğin tek oda bu! Beğenmediysen git, geldiğin sokak aralarında yat!" Kai Sehun'un korkmuş ifadesine doğru sinirle bağırdı. Omzuna çarparak karşı odaya girdiğinde kapıyı gürültülü bir şekilde arkasından kapatmıştı. Sehun sesle yerinde sıçrarken gözleri dolmuştu. O ne demişti ki sanki, kim odada kocaman bir at varken uyuyabilirdi ki? Etraf karanlıktı ve odanın kasvetli havası onu korkutuyordu. Kendini hiç iyi hissetmiyordu. Dışarda şiddetli bir rüzgar estiğinde kedi kulakları sese tepki göstermişti. Odada gözlerini gezdirip en güvenli duran yere dolap ve duvar arasında ki boşluğa girdi.

Şiddetli yağmur damlaları cama vururken kuyruğunu göğsüne çekip top gibi kıvrılmıştı. Buraya gelmeden önce çok daha iyiydi. Bir de kedi evinde hep aynı yemekler çıkıyor diye şikayet ediyordu. En azından orda güvendeydi. Ya kocaman bir kurt, kendini yemek için camdan içeri atlarsa. Sehun korkudan iyice duvar kenarına kıvrıldı.
Ağaç dalları cama vurduğunda yerinden sıçramıştı.

"Kim var orda!" Göğüsü korkuyla hızla inip kalkıyordu. Elleriyle kedi kulaklarını kapadı ama lanet olası gelişmiş ses duyusu yüzünden hiç bir işe yaramıyordu. Etraftaki en ufak sesi bile duyabiliyordu. Dışarda bir kaç köpek uluması duyduğunda buraya kadardı. Çığlık atarak kıvrıldığı yerden kalktı ve bağırmaya devam ederek Kai'nin odasına koşturdu. Kapıyı şiddetle açtığında Kai yataktan kalkar vaziyette şaşkınlıkla kendisine bakıyordu.

"Yiyecek beni!" Sehun kapının önünde çığlık attı.

"Tanrım, ne sikim bağırıp duruyorsun!"

Sehun koşarak Kai'nin kucağına atladı ve kollarını kafasına sıkıca doladı. Kai'nin kafası Sehun'un boyun girintisine sertçe bastırılmıştı. Sehun güçlü kollara sahip olmasa bile korkudan ne yaptığını bilmiyordu ve delicesine bir kuvvetle Kai'yi kendisine bastırarak hıçkırıyordu. Kai burnu Sehun'un teni üzerinde yamulmuş olmasına rağmen düşündüğü şeyin Sehun'un neden çilek gibi koktuğuydu. Boyun girintisinden, çilek bahçesi varmış gibi yoğun bir koku yayılıyordu.

"Kai koru beni, koru beni!!!" Sehun ağlamaya devam ederken Kai sarhoş eden kokudan uzaklaşması gerektiğini anlamıştı. Sehun'un elleri arasından kafasını çektiğinde Sehun Kai'nin göğsüne doğru kıvrılmak için harekette bulundu. Kai şaşırmıştı siktiğimin kedisi baş ağrıtmaktan başka bir işe yaramıyordu.

"Dur bir! Neler oluyor?" Kai, kedi kulaklarını ve saçlarını göğsüne gömen kediye şaşkınlıkla bakarken söyledi.

"Köpek!" Diye mırıldandı Sehun. Zayıf hıçkırıkları göğsünü titretiyordu.

"Ne olmuş köpeklere!"

"Beni yemeye gelecekler" Sehun daha fazla ağlamaya başladığında Kai ağlasamı gülsemi bilememişti. Tamam saf demişti ama bu kadarınıda beklemiyordu.

"Siktiğimin köpekleri buraya adımını bile atamazlar Sehun şimdi kalk üzerimden"

Sehun durdu ve zayıfça iç cekti kafasını kaldırarak yaslı gözlerle Kai'ye baktı.

"Gelemezler mi?" Yumuşak sesiyle sorduğunda Kai karanlık olsa bile yeşil gözlerdeki, kızarıklığı ve ıslaklığı görebiliyordu.

"Gelemezler, şimdi kalk üzerimden" Kai bağırmamaya özen gösterdi. Tekrar korkutup ağlamasına katlanamazdı. Sehun kedi çocuk değilde kedi bebek gibi davranıyordu. Kai başını duvarlara vurma isteğiyle dolup taşıyordu. 'Hay dilimi eşşek arıları soksaydıda annemin teklifini kabul etmeseydim' diye içinden yakınıyordu. Oysa şimdi yatağına uzanmış rahat bir uyku çekmesi gerekirken koca bir kedi çocuğu köpekten korktuğu için rahatlatmaya çalışıyordu. Ekstra bela... Sehun yavaşça dizlerini Kai'nin iki yanından çekip yatağa oturdu. Dışarda hala yağmur yağıyordu ama köpek sesleri artık gitmişti. Elinin tersiyle gözlerinde ki yaşları silip Kai'ye baktı.
Kai şakaklarını ovdu ve telefonla annesini arayıp gelip onu burdan götürmelerini mi istese diye düşünmeye başlamıştı. Kai Sehun'a döndüğünde dizleri üzerinde yatağında oturduğunu gördü. Gözlerini ovalıyordu ve kedi kuyruğu havada salınıyordu. Kai derin bir nefes alıp 1 ay boyunca bu çocukla gerçekten uğraşabilecek mi onu düşünüyordu. Aslında istediğini verse yeterli olabilirdi çünkü pek bulaşan tiplere benzemiyordu. 30 gün dedi Kai içinden, annem için... Kendini ikna etmeye çalışıyordu.

CatBae (KaiHun)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin