New York-Cambridge Kasabası
26 Nisan-1984Mark , Enver Sedat süikastinin ardından Sıradaki ismin oldukça kolay bir hedef olabileceğini düşünüyordu.Nereden baksan yarım senelik bir araştırma ve yakın takip sonucu bu ünlü iş adamını alt etmekte pek zorluk çekmeyeceğini düşünüyordu.
-Paul Wick EDUARDO- 46 Yaşındaki bu Meksikalı iş adamı ticaret dünyasında Ruslar ile olan yakınlığı ile bilinip yaptığı mantar ticareti süslemeli uyuşturucu ve silah kaçakçısı Baronuydu. Aynı zaman da bir İngiliz Kraliyet ailesinden olan ve ABD nin yerel gazetesi olan Comment Time in sahibi olan Eşi Lucy EDUARDO sayesinde Amerikan basınında yerini oldukça rahat koruyordu.
Paul her sabah olduğu gibi bu sabahta Ulusal park semalarında koşu yapmak için dışarıya çıkmıştı . Ve hiç bir zaman es geçmediği seyyar satıcıya uğrayıp koşusunda ter olarak tükettiği vücut sıvısını su olarak geri kazanmak için alış veriş yapıyordu. Seyyar satıcıya yaklaştığında gözünden kaçmayacak bir şey fark etti o her zaman alışveriş yaptığı ihtiyar satıcı yerine 20 li yaşlarda bir delikanlı duruyordu tezgahın başında. Bunu gören Paul kendini tutamayıp;
- Hey ahbap benim o ihtiyar nerede ha ? sende kimsin ?
-Adım Clark bayım ..Babam rahatsız onun yerine ben bakıyorum . Ne istemiştiniz ?
Genç bu konuşmanın ardından Paul un ona dikkatlice baktığını fark etti ve bir elini tezgahın çekmecesinde sakladığı tabancaya götürdü.Göz göze uzun bir bakışmadan sonra ;
- Babana hiç benzemiyorsun evlat . Bana bir su ver al şu 100 doları babana ilaç al onu tekrar görmek isterim Ve o ihtiyara şükranlarımı ilet.
Genç elini çekmeceden çekip Paul a istediği suyu uzatıp parayı aldıktan sonra ;
- Teşekkür ederim bayım . İleteceğim den hiç şüpheniz olmasın. dedi
Suyu alıp koşuya devam eden Paul ilerledikten sonra yanına bir kaç adam çağırıp konuşmaya başladı . Tezgahın arkasında duran genç Mark 'ın ta kendisiydi. Mark Paul u dikkatlice izlerken onun bir şeyler farkettiğini düşünüyordu. Çünkü Paul un oldukça zeki bir adam olduğunu biliyordu yada yaptığı iş açısından öyle olması gerektiğini
Paul ' un yanına çağırdığı adamlar korumalarıydı.Mark ona oldukça yakınlaşmayı başarmışken onun orada yalnız olmadığını uyuşturucu ve aynı zamanda silah baronu olan bir adamın korumasız gezmeyeceğini biliyordu. Korumalarını yanına çağıran Paul sigarasını yakıp onlara;
-Şurada duran seyyar satıcıyı takip edin. Evinde yaşlı bir ihtiyar yoksa kafasına sıkın.Bişey daha gerizekalılar ve bunu siz değil burada olmayan adamlara yönlendirin .Sizi fazlasıyla gördü eğer adam istihbarat tansa sizi iki kez gördüğünde o sizin kafanıza sıkar.
-Anlaşıldı patron. Ama bu çocuk İstihbarattan çok aç karnını doyurmaya çalışan bir öğrenciye benziyor.
Sigarasından derin bir duman alan Paul hafif bir dalga geçici gülümseme ile ;
- Dinle beni ahmak yaptığın iş uluslar arası bir uyuşturucu kaçakçılığı ise istihbarat annene bile kafana sıktırabilir .Sen takip edecek adamları ayarla ve dağılın on dakikaya aracımı parkın girişine hazırlayın.
Bunu duyan korumalar dağılırken Paul hafif tempo koşar adımlar ile parkın girişine doğru yol alırken Mark temkinli olması gerektiğini anlamıştı . Paul ve adamlarının araçlarına binip gittiğini görebiliyordu. Fakat çok geçmeden 20 dakika sonra parkın girişine yanaşan siyah renk bir DODGE marka araç gördü ama içinde kontağı kapatıp araçtan inmeyen iki kişi olduğunu görmüştü ve öğleden sonraya kadar beklemeyi seçmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRININ TETİKÇİSİ
FantasíaMelez bir melek olarak dünyaya gelen Mark tanrının yeryüzündeki pis işleri üzerine görevlendirildi . Ashael diğer bir deyim ile Azrailin çırağı olarak bilinen Mark son görevinde yaptığı bir hata sonrasında tanrı tarafından görevden alınıp melek yi...