Başlangıç

19 6 3
                                    

'Kendi karanlığımızdaki ışığı ararken kayboluyoruz. Bir nevi okyanusun içinde su yüzüne çıkmak için daha derine batmak gibi. Ayağımızdaki taşlar bizi daha derin çekiyor ve kafamızda hissettiğimiz basınçla sonsuz bir uykuya dalıyoruz.

Karanlığımızdaki yalnız soğuk odacıklar bizi karşılar hep. Günümüzdeki altın kalpler ve soğuk eller. Yüzümüze gülümseyen sahte yüzler. Aptalı oynayan inekler ve hep kendini üstün çıkarma çabaları. Rekabet , silahlar ,mermiler... Ama en kansız olup canımızı acıtan grup vardır ya . Sözler ve gözler . İşte onlardan her şeyi anlarsın . Sahte -gerçek ayrımının temeli.

Biri size bıçak kadar keskin sözler söyler öbürü bulutlar kadar yumuşak . Biri acıtır kanatır öbürünü tınlamazsınız unutur gidersiniz . Yara izi kalır ama mutluluk izi asla yoktur. Bıçağı keskin tutan unutulmaz ama neden sizi mutlu etmeye çalışanları unuturuz ve ya gözden kaybederiz . Hokus pokus !!! Çünkü zaten etrafımızda bizi hep - bizim yanımızda - dağın en zirvesine oturtanlar var ve bize gerçekten değer verenler sadece bizim gözden çıkarttıklarımızdır. '

Çok net hatırlıyorum son edebiyat sınavımızda bunları yazmıştım. Kompozisyon olarak ve sınavın sonunda rehberlik servisine gönderildim . Nedenini sorduğumda ise karşıma tek verdikleri sebep bilinç altı.Benim bilinç altım benim düşüncelerimden oluşur ve benim düşüncelerim tam olarak bunlar.

Dünyamdaki karanlıkta sadece soğukluğu hissedebiliyorum. Sahte gülüşleri görebiliyorum. Yalnızlığımı görebiliyorum. Arkadaş edinememek değil hepsini yapmacık bulduğum için arkadaş istemediğimi de biliyorum. Çünkü onlar arkamda beraber durmazlar.

Onların bakışlarını gördüm bana dalga geçercesine baktılar. Bıçak kadar keskin sözleri olmasa da bıçak kadar keskin gözleri var hepsinin. Sanki koyunları izlerken çobanın hatasını arayan kurt gibi beni izlediklerini hissedebiliyorum. Tek beni değil herkesi , birbirlerini , arkadaş dedikleri kişileri...

Büyümekle alakalı bir şey bu. Ya ben çok olgunum ya da aşırı düşünüyorum - ikincisi-. Ama diğer taraftan tek kendi yaptıklarım değil diğerlerinin de yaptıklarına bakmaya çalışıyorum. Genelde ilk hep en kötü benimdir içimde . Diğerleri beyaz , ben siyahın en derin en koyu tonuyumdur. Ardından da sağlıklı düşünmeye çalışırım.

Diğerlerine bakınca herkeste bir 'bad girl /boy ' olma çalışmaları. Hadi aynı yaştayız . Ben neden yapmıyorum sorusunu geçtim ; neden hem aynı anda kendine bu sıfatları hem de 'ana kuzusu' sıfatlarını iliştirmek istiyorsun . Kafa karıştırıcı !!

İnsanların , bu denli kendine güvensiz karmaşık yapısı kafamızı çok yorar . Biliyorum herkes düşünüyor. Herkes gecenin 2'si ne kadar günü içinde olanları söylemek istediklerini söylediklerini düşünüyor. Ama insanlığın karmaşık, toplumun ise insanlıktan apayrı bir şey olduğunu göze alırsak. Bir cümleyi söyleyebileceğiniz bir ortamda en basit yapılı cümleyi bile bazen söyleyemezsiniz.Bunun nedeni ise etrafınızdaki gözler.

Şu anda kendime bile inanamıyorum. Sırf içimdeki sıkıntıyı stresi atmak şu edebiyat yazılısındaki olaydan dolayı kendimi bunaltmamak için elektronik günlük tutmaya karar verdim.Ama en önemli şeyler yok :) :D Adım Alya ve 10. sınıf öğrencisiyim ...

GÜNLÜK DERS

Kısacası hayatınızdaki yalanla doğruyu ayırabilin. Size ve sizin fikirlerinize saygı duymayanları eleştirin çünkü siz birer hazinesiniz ya suyun altında gömülü ya kendinizi keşfetmiş. Hangisi olursanız olun kendinizi geliştirin -ve ya keşfedin- ve unutmayın bir fikir aniden oluşmaz zaman gereklidir. Bu yüzden her fikrinizi değerlendirin - makul olanları -

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin