MGK 13

458 19 0
                                    


Şavaş'tan


Bizimkilerin yanından ayrılıp babamın şirketine doğru arabayı sürmeyi başladım. bu trafik ne ya?! İstanbul mu burası kardeşim? Muğla hatırlatırım. Kesin birisi kaza yaptı yada yol kontrolü filan var. Sinirlendim şimdi. Neyse en iyisi radyoyu açıp kafa dağıtmak diye düşündüm. Radyoyu açtığımda biraz eski olsa da sevdiğim bir şarkı çalıyordu. Ancak ortalara gelmişti. Olsun kafa dağıtsın yeter. Herkes duysun, ilan ediyorumSeni her şeyden çok seviyorum

İyi günümde, kötü günümde bile yalnız sen ol istiyorum. Şarkının en sevdiğim bölümü. Acaba bir gün Masalda beni sever mi? Eğer sevecekse o gün hemen gelsin. Çünkü onu böyle beklemesi çok zor.

Uzun sürenin ardından gelmiştim şirkete. Giriş yaptığımda ağızlarını eğerek " sovoş beğğyyyy" deyişleri yok mu?  Fırın küreği ile vuracağım görecekler de işte. olmuyor. Babam bu yaşıma kadar kadınlar ne yaparsa yapsın el kaldırmamamı öğretti. Babamın odasının önüne gelince kapıyı tıklattım. "gir" komutunu alınca girdim. Babam her zaman ki neşesi ile sarıldı.

- Hoş geldin oğlum. Geç otur.

- Hoş buldum baba. diyerek oturdum. nasılsın falan faslını geçtikten sonra bir şey içip içmeyeceğimi sordu tam cevap verecekken kendisi dur durdu. Telefonu alıp numara girip aradığı kişi ile konuşmaya başladı.

- Odama sade kahve, çikolatalı süt ve limonlu kek varsa getir.

Ne? Komik mi? Ne kadar karanlık bir kişilik olsam da çikolatalı süt candır can. Çikolatalı süt sevmeyen terk etsin burayı. Şaka şaka terk etmeyin. Muzlu sütte severim. Sonuçta süt. 15 yaşımda ders çalışırken 24 süt bitirmiştim.

- Eee dökül bakalım.

- Ha? efendim?

- Diyorum ki dökül. Masal filan.

- He Masal. Masal iyi. Yürüyebiliyor ama yorulduğu zaman tekerlekli sandalyeyi kullanması gerekiyor. Bebekler yeni yürümeyi öğrenir ya öyle işte baba. Tamam yürümesi beni de mutlu etti ama yürüyemiyorken onunla ilgileniyordum. Ona aşık olduğumu anlamıyordu. Şimdi ilgilensem bi-

- Konuşmayı denedin mi oğlum?

- Denedim baba hem de çok ama bir türlü söyleyemedim.

- Bence o da sana değer veriyor.

- Hayır baba sanmıyorum.  O güvenemiyor. Aşk güven ister ama o güvenmekten korkuyor.

- Ama o artık güveniyor. Bunu ona sen öğrettin.

- Evet ama güveniyor diye değer veriyor seviyor diyemem ki.

- Sevgi bağı böyle bir şey oğlum. Güvenmek değer vermekle başlar. Bak annenle bana nasılda seviyoruz.

- bilmez miyim baba?. Kadın seni sevsin. Bir tek senin olsun diye zorla evlendin.

- Ama sonucunda Tuğra ve Buğra var ve mutluyuz. Hem biz evlenirken o bana aşıktı. Ben ona demiştim beni istemiyorsan nikahta hayır de ben sensizlikle zor olsa da yaşarım diye.

- Annemde evet dedi.

- Çünkü kendime alıştırdım, güvendirdim ve en önemlisi aşık ettim. Peki onu o zaman üzdüm diye pişman mıyım? Belki. Ama gene olsa yine yaparım. Aşk yapmam dediğin her şeyi yaptırır.

- Ya öyle mi Faruk bey?

- Öyle Savaş bey. dediğinde kahkaha attık. babamla dost gibi konuşmak iyi hissettirmişti. Babam ile yeri geldiğinde dost olmak arkadaş olmak, dertlerimi anlatma her zaman bana kendimi iyi hissettirir.

Mafya ve Güçlü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin