Mafya ve Güçlü Kız

MGK 8

Gökyüzünde ki mavilik deniz de ki mavilikle bir midir? İkisi de aynı tonda mıdır? Kaç renk kaç çeşittir? Denizin mavisi ayrı gökyüzü  ayrı renk ayrı tondadır. Yüce yaradan ayrı güzellikte yaratmıştır.

- Masal yemeğe bitanem. 
- Geliyorum yenge.
3 haftadır buradayım. Yarından sonra ilaçlarımı kullanmayacağım. Bir kaç kere ufak tefek de olsa kriz geçirdim ama ilaç kullanmadan atlattım. Yengem benim için bir psikiyatrist ( böyle mi yazılıyor?) ayarladı ve doktorum eğer kötü derecede kriz geçirirsem ilaç kullanmayı söyledi. Ayrıca her kullanışım da azaltmamı söyledi. Bende dediklerini yaptım. Aşağı inip yemeğe oturdum. Biraz bir şeyler karıştırdıktan sonra odama çıkıp yattım. Ah artık uykunun kollarına güveniyorum. Gel gel bana gel demeye başladı. Lan uykunun içinden Hadise çıktı.
................
2 gün sonrada müstakbel kocamla ! Evleniyoruz . Bugün de düğün alışverişi verişindeyiz. Seksi don! Bakıyoruz.Ezan okunduğu için bir yetkili bulup müziği kapattırdım. Hangi devirde yaşıyoruz abi çarpılmaya niyetin varsa yatakta bisküvi ye.
- Anne beni delirtme! ben kırmızı don GİYMEM!
- Ama oğlum babanda giymişti. Tabi babaannen tarafından.
- anne lacivert mi alıyorsun yoksa siyah mı alırsın bilmem ama kırmızı alma!
- aşkııım yoksa mor mu alalııım. Dedim şımarık kız gibi.
O sırada ezan okunduğu için kapattırdığım müzik çalmaya başladı. Hande yener Mor. Kendimi tutamayıp  kocaman kahkaha attım.
- ahahahahaha Savaş bak senin için müzik bile çalıyor.

########

Alışveriş bitmemiş gelinlik bakıyoruz.
- Hayır bu olmaz. Bunun sırtı açık. Bunun askısı yok nasıl duracak üstümde. Pardon bakar mısınız!? Diye ciyakladım. Bildiğimiz ciyakladım.
- Buyrun ne istemiştiniz.?
- Bunun askısı yok.
- onun modeli öyle Straplez.
- ay pardon bu aralar çok dalgınım.
- önemi yok hanım efendi.
Kadın yanından gidince Savaş kıkırdamaya başladı.
- ama ne yapabilirim Savaş ben hiç görmedim gelinlik. Hem sitroplelez de neymiş. Gelinlik güzelde düşerse götümüz başımız meydanda olacak.
- ahahahahaha Masal bi daha Straplez desene.
- sitroplelez. Aaa sen benimle dalga geliyorsun değil mi? Alacağın olsun.
Yengem araya girip;
- Tamam Masal bunu mu beğendin?
- evet de bu nasıl bi şey.
- tamam bunun 36 bedenini alıyoruz.
- yenge ya bari 34 beden alsak. Üstümden düşer o.
- seni bebişlerimle duymuyorum.

************
Akşama doğru eve gelmiş yemek yedik. çete ve Şulenin arkadaşları ile oturuyorduk. Sonradan aramıza Faruk amca ve yeni yengem katıldı. Biraz havadan sudan konuşuyorduk ki Savaş araya girip
- size bir şey izleteceğim. Dedi telefonunu televizyona bağlayıp videoyu başlattı.
- Buyrun ne istemiştiniz?
- bunun askısı yok!
Lan o benim! Ulan Savaş! Ulan Savaş! Bittin lan sen pislik ya! Herkes kahkaha ile gülerken ben somurtmuş oturuyordum. Video bitince bende telefonumu televizyona bağlayıp bende videoyu açtım.
- Anne beni delirtme! Ben kırmızı don GİYMEM!
Herkes tekrardan kahkaha ile gülmeye başladı. Bu video da bitince. Savaş bana ölümcül bakış atarken bende ona atıyorum. İkimizde aynı anda
- Çirkin!
- Hödük!  Ve tekrar aynı anda
- bana mı dedin?
- bana mı dedin?  Tekrar ve takrardan yine aynı anda
- ne o alındın mı?
- ne o alındın mı? Ortamın gerildiğini anlayan Buket araya girerek
- cidden askısı yok mu dedin?
- he dedim ne var yani hayatında gelinlik görmemiş insanım ya.
- ah oğlumla aynı kaderi paylaşıyoruz. Dedi bu sefer söze Anıl esprisiyle atıldı
- ah baba oğul kader ortağı ne iç açıcı. Dedi kadın taklidi yaparak. Tabi Savaşın delici bakışlarında mağruz kalmadan önce. Aslında çalıştım Savaşa. Onunlayken mutluyum. Eğleniyorum. Tabi gereksiz ailem peşine takılmadığı sürede. Evet ailem peşine adamlarını salmış Muğlada olduğumu tespit etmişler. Bu yüzden düğün günü akşamı ilk uçakla Kıbrıs'a gidiyoruz. Savaş bey Moğolistan'a gitmek istedi ama Şuleden öğrendiğim çok konuşma ve trip atma yöntemi ile istediğimi yaptırdım. Şulenin dediği gibi tarzımda değişiklikler yaptığımda on numara beş yıldızmışım. Acaba ilerde kendi isteğim ile şarkı söyler miyim? Kendi isteğimle Taekwondo öğretmeni olabilir miyim? İlerde sevdiğim biri olabilir mi? Şulenin anlattığım göre aşk güzel bir şeymiş. İnsan aşık olunca gözü hiç bir şey görmemiş. Aşk deyince aklıma Ferhat ile Şirin geldi. Ferhat ile Şirin aşık çiftlerden. Ferhat Şirinine kavuşmak için dağları delip su getirmiş. Tabi bu görevi ona verirken bunu yapamayacağına inandılar. Ferhatın öldüğünü öğrenen Şirin kendini dağlardan atıp oda ölmüş. İşte bu da bir Amasya efsanesi. Amasya şehzadeler şehridir aslında ama ben aşıklar şehride derim. Aslında aşıklar şehri değildir. Dediğim gibi Amasya şehzadeler şehridir. Hele o Amasya geceleri yok mu? Ondan bahsetmiyorum bile. Ya da o elmaları. Okulum da ki bekçi amcaya güvenmezdim ama beni her gördüğünde elmacı güzeli günaydın derdi. Bende sana da günaydın der geçirdim. O da bilirdi benim insanlara güvenemediğimi. Okulun popi erkeği gelip bana asıldığında hastanelik etmştim. Tabi babam! Bunu öğrendiğinde neden yaptın dediğinde dövmüştü. Bende merdivenlerden koşarken sizin yüzünüzden kimseye güvenmiyorum. Ondan oluyor hepsi diye bağırmıştım. Sonra yine dayak. Of of! Ne zor hayat geçirmişim lan ben! Peygamber sabrı var galiba . Yoksa ben hiç dayanamaz intihar ederdim be. Herkes evlerine dağıldıktan sonra odama çıktım. Komodinin üstünden ilacını alıp sonunda senden de kurtuldum diyerek çöpe attım. Şimdi diyeceksiniz ne ara doktora gittin diye. Alışverişe çıkmadan önce doktora gitmiştimde ondan yani. Üstümdekilerden kurtulup üstüme pijamalarımı geçirip yattım. Uykum sen neden böylesin olur olmadık yerde geliyorsun, gelmesi gerekirken gelmiyorsun? Sanırım delirdim. Aksini düşünmedim zaten. Sen sus iç ses. Sin sis iç sis. Lan taklidimi yapma alırım ayağımın altına. He he ondan ondan sizin köyde de eşekler dans ediyordu. Bi kere o sizin köyde inekler uçuyordu. Salak iç ses biricik aşkım uykum geldi şimdi sana siktir  go demek kaldı. İyi uykular. Hah! Adam oluyorsun lan.  Aferin bana. Tamam lafımı geri alıyorum. İç sesi susturduğuma göre hoş geldin uykum.