3. Bölüm

56 13 6
                                    

Dilay'ın "senin partiye gelmemen gerektiğini söylemiştim" dediğinde sinirlenerek kızın saçlarına yapıştım. Dilay ne kadar bağırsada bardakilerin duyabileceğini sanmıyordum ,gecenin bu vaktinde ise kimsenin buradan geçmeyeceğini düşünürsek Dilay'ı rahatlıkla döverbilirdim . Saçlarına daha sıkı sarıldığımda ense köküme gelen darbe nedeniyle Dilay'ın saçlarıdaki elimi  gevşetmis ve yere yığılmıştım.Gözlerimi kapatmamak için dirensemde Dilay'ın güldüğünü gördüm ve daha fazla direnemeyerekten  gözlerimi kapatmıştım.

  
Ayıldığımda, sırtımın ağrıdığını hissedebiliyordum. Damağım kurumuştu. Konuşacak mecalim yoktu. Aniden saçımın kökünden tutularak sallandığımda , "Aras'ın olduğu yere gitmiyeceksin Arya " diye bağırdığında elindeki saçlarımı  bıraktığında kafamı sertçe yere çarpmıştım, Dilay giderken belime  ayağıyla vurduğunda ,ölüyorum demiştim. Canım hiç bu kadar acımamıştı.

Uyandığımda  bir  yatağa koyulmamla, gözlerimi açmakta zorladım.Üzerindeki siyah tişört , yeni çıkmaya başlamış sakallarının sert hatlı çenesi gölgelendirdiğini fark ettim. Koyu kahverengi gözlerini çevreleyen sık siyah kirpikleri ,dudaklarının dolgunluğu  saçlarının uzunluğu ortaydı  ve oldukça kaslı biri beni yatağa koyuyordu. Kalbim hafif çırpınsa da bu acılarımın yanında hiç hissettirmiyordu  kendini. " Ara sokakta baygın yatıyordun ben de getirdim " dedi sesinin güzelliği beni etkilerken doğrulmaya çalıştım. Sanki her tarafım  benden ayrıymış gibi hareket ediyorlardı . Kalkmam da yardım etmek yerine beni tekrar yatırdı . Kendimi konuşamayacak kadar bitkin hissediyordum . Sadece "Su " diyebilmiştim. Odadan ayrıldığında su getireceğini anlamıştım. Ben neden bu haldeydim  başımın arkasına kim vurmuştu ?Aras kimdi? Savaş ya da Deniz beni aramaya çıkmamışmıydı. Rüya'dan umudum yoktu sahnede o çocuk şarkı söylerken beni düşünmezdi. Saat kaçtı? Belki de parti çoktan bitmişti. Odadan bir bardak suyla girince düşüncelerim benden uzaklaşırken , kolumu  kaldırmak istedim fakat başaramadım. Elini enseme götürdüğünde kalbimde ki atışlar hızlanırken acıyla  bitti ,inlediğimde  elimi çektim ve kafamın arkasında kan olduğunu görünce kafamı bir yere çarptığımı  anladım ve  doğrulmaya çalıştım ve başarmıştım.Bardağı alarak suyumu yudumladıktan sonra bana bakan koyu kahverengi  gözleriyle beni benden alırken aklıma takılan soruyu sormak istedim. Ona bakarken model falan olduğunu düşünmüştüm, gerçekten vücuda kusursuzdu. Biran ona daldığımı farkedince gözlerimi ondan kaçırdım.Biran sormak istedigim soru aklima geldi.

–Neden bana yardım ettin?

Ne sorduğumu umursamadan  siyah kapılı bir yere girdi ,banyo olmaliydi. Biraz sonra çıktıktan sonra elindeki pamuk tentürdiyot vb. şeyleri görmüştüm. Seslenmedim. Çünkü şuan ondan başka kimse yardım edemezdi bana. Elindeki pamukla yanıma otururken kafam hala önüme dönüktü . ikimizde  konuşmuyorduk. Eliyle hafifçe kafamı çevirip "Sakin ol, sadece biraz yakar " dedi . Kafamı sallarken ,pamuğu dudağımın altına değdirdiginde gözlerimi çok sıkı kapatmıştım ,ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Pamuğu çektiğinde gözlerimi yavaşça açtım. İkimizde  susarken birbirimize bakıyorduk. "Saat kaç " dedim. Biraz geç cevap versede "üç " dedi . Saat ne ara üç olmuştu . Kesin parti bitmiştir . Denizgil kesin aramaya çıkmıştır elbette. Bunları düşünürken adını bilmediğim şahıs ayağa kalkıp banyoya girdi tekrardan . Belki de kötü biriydi .ama kötü biri olsa neden bana yardım etsin. Biraz acılarımın azalmasıyla odaya göz gezdirdim. Gri çogunlukluydu ,hic iç açıcı değildi . siyah duvar kâğıtları odayı daha kasvetli hale getiriyordu. Odanın tam ortasına koyulan çift kisilik yatak ise onlar karşı bembeyaz ortulerle  örtülmüş ve başlık kısmı ışıklandırılmıştı . Biraz sonra banyodan çıkan adını bilmediğim şahıs ise bu sefer elinde sargı beziyle geliyordu basımı saracak olmalıydı ama hayatta olmazdı, kafamın top gibi çıkmasından nefret ederdim . "Saçlarını toplarmısın" dedi o güzel sesi beni benden alırken . "hayır " dedim. Yanıma oturduğunda "kapatmazsan  kan kaybından ölürsün ,ölmek istiyorsan kendin bilirsin hiç umrumda olmaz" dedi gayet umursamaz bir sekilde .Kafamı ona çevirip baktığımda bana bakmıyordu.Ölmek bana cazip gelebilirdi ama daha vedalaşmak istediğim insanlar vardı.Simdi inadın zamanı olmadığını düşünerek saclarimi  tepede topuz yaptim . Tamamen açıkta kalan omuzlarim ise üşümeme sebep oldu. "Sargı bezine gerek yok sadece pansuman yapman yeterli " dediğimde sesim boğuk çıkmıştı. Sesini çıkartmadiginda ise üstelememek için sargı bezini elime aldım. Hafifçe sirtimi  ona döndüm. Ense kısmıma  dokunan elleri içime işlerken ,acıyı hissedebiliyordum.O sırada da sıcak nefesi tenime değiyordu. Ellerini ensemde hissetmedigimi anladım ,bitirmiş olmalıydı ve bitirmişti. Doktor olduğunu düşünmeye başlamıştım.Ama bu serseri tipin altından doktor çıkacağını sanmıyordum. Tekrar banyoya gittiğinde ,ayağa kalktim sanki günlerce yürümüyormuş gibiydim . ardından aynanın karşısına geçtiğimde  siyah eteğimin  toz toprak içinde olduğunu gördüm. Banyonun kapısının açıldığını görünce bedenimle o yöne döndüm. "Şey teşekkür ederim " diyerek elimi  önümde bağladım. Cevap vermediği gibi beni tınlamayarak gardırobunun önüne geçerek siyah tişört ve gri eşofman çıkarttı. Bana uzatarak "Giy ve aşağıya gel " dedi. Cevap vermemi beklemeden odadan çıkmıştı. Verdiklerini giyerek kapıya yöneldim. Adını bilmediğim birinin evinde ,bilmediğim biyerde ,bilmediğim bir kişiyle yanlızdım. Neden bilmiyordum ama içimde kötü bir his yoktu. Kapıdan çıktığımda önümde kalan merdivenlerden inip adını bilmediğim sahısı aradım  .Salonda olmadığını görünce mutfak sandığım yere doğru yürüdüm. İçeriye girdiğimde onun masanın başında oturmuş meyve suyundan yudumlarken buldum. Bir süre ayakta dikilmiş olmalıyımkı gözüyle sandalyeyi işaret etti.  kaç saattir yemek yemediğimi düşünürsek aç olduğumu hissedebiliyordum. İtiraz etmeden sandalyeye geçip oturdum. Önümde duran tosta ve portakal suyuna bakarken "Adın ne ?" diye sordum .Bana bakmadan umursamaz şekilde "Adım Kuzey".   

ARKADAŞLAR VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM .

KARANLIĞIMDAKİ IŞIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin