4.BÖLÜM

38 8 1
                                    

Alarmın lanet sesiyle uyandım. Bitkin ve yorgundum. Banyoya gitmek için yataktan kalkıp bir iki adımda banyoya gittim. 10 dakika sonra havluyu saçıma sardım,ve kahvaltı ya indim. Yine kimse yoktu masada sadece bana özel hazırlanmıştı. O gün aklıma geldikçe içim ürperiyordu. 1 hafta geçmişti üzerinden . İzinliydim Nermin teyze benim için okuldan izin almıştı.

     O gün ne olduysa hala etkisinden çıkamamıştım, özellikle de Kuzey'in . O gün yaptığımız gece kahvaltısından sonra onda kalmıştım. Onun yatağında yatmıştım. Sabah olduğunda beni Savaşlar uyandırmıştı. Kuzey haber vermiş olmalıydı. O gün ne kadar kötü olsa da bi bölümüde benim için iyiydi. Hiçbir erkeğin evinde tek başıma kalmamıştım. Kalmazdımda. Ama Kuzey'de  kalmıştım, beni çeken anlayamadığım bi yeri vardı. Evine gitmek istiyordum en kısa sürede , teşekkür etmek için. Ama evini hatırlayamıyordum.Savaş'tan kolayca öğrenebilirdim. Yüzüme buruk bir gülümseme yerleşirken aklıma Dilay'ın gelmesiyle tekrar kızgın surat ifadesine bürünmüştüm. Savaşlara Dilay'ın yaptığını söylediğimde Rüya 'nın  onu okulda sıkıştırdığını öğrendim,tabi Aras'ın da kim olduğunu. Aras ordaki  Rüya'nın yakışıklı dediği ,şarkıcı çocukmuş aynı zamanda da Dilay'ın sevgilisi.Rüya bunu duyduğunda kendisini eve hapsetmişti. Rüya Aras'tan hoşlanıyordu. Dilay'da benim hoşlandığımı sanıp beni dövdürtmüştü. Bunun hesabını çok pis ödetecektim. Ama hala arkamdan kimin vurduğunu bilmiyordum .Bardağıma doldurulan çayla irkildim. Kahvaltımı yaptıktan sonra odama çıkıp hazırlandım. Dışarı çıkıp taksi durdurmak yerine Savaş'ın evine kadar yürümeyi tercih ettim . Yürümeyi severdim. Savaş'ın evinin önüne geldiğimde kapıyı iki kere tıklattım. İki dakika sonra açılan kapıdan kilolu bi kadın "Buyrun ,kime bakmıştınız" dedikten sonra. Arkadan gelen Savaş'a işaret ettim. Savaş bana sarılırken "özlemişim ,kereta " dedi . gülümseyerek "bende ya " dedim. Bir şey diyeceğimi  tahmin etmiş olmalı ki "hayırdır ne istiyon yine " dedi, çünkü kolay kolay evlerine gitmezdim .Kapının ağzında niye bekliyorduk ki. "İçeriye davet etmicekmisiniz Savaş Bey " dedikten sonra onun cevabını beklemeden içeriye doğru yürüdüm, o da arkadan  beni takip etti.Salonlarındaki kırmızı koltuklara otururken,"Şey.... hani o çocuk vardıya .." dikkatli bakışları üzerime yoğunlaşırken bakışları sertleşmişti "Hangi çocuk Arya " dedi. Neden aniden bu kadar sinirlendiğine anlam veremezken "ya bana yardım etti ,ona teşekkür edemedim,simdi teşekkür etmek istiyorum,ve ev adresini almak için geldim buraya ev adresini verirmisin?" sesim gayet yumuşak ve ikna edici çıkarken, Savaş ayağa kalkıp "Arya o sadece sana yardım etti o kadar, kim olsa aynı şeyi yapardı ,bu kadar abartma ve o çocuğun evinede  gidemessin ,gitmede  "dedikten sonra şaşkın bakışlarımı saklayamamıştım. Neden aniden böyle bir çıkış yaptığını anlamaya çalışırken ,bende oturduğum  yerden ayağı kalktım "Savaş ,seni anlayamıyorum bazen neden bu kadar abartıyorsun da sadece teşekkür edip geri geleceğim"dedim .

Uzun çabalarımdan sonra ne kadar zor olsada Savaşı ikna edip adresi almıştım. Hala anlamıyordum. Zaten o vermezse Deniz 'e giderdim. Bunu söylediğim için verdi de zaten . Neyse sonuçta almıştım. Taksi çağırıp yaklaşık yarım saat sonunda eve geldiğimde baya varlıklı aileye benziyordu. Bahçenin kapısını açarak ,ağır adımlarla evin kapısına vardım. Zile basıp iki adım geriye giderek mütevazı duruşumdan  sonra kapıyı,orta yaşlarda siyah etek ve beyaz gömlek giymiş bir kadın açtı. Sanırım evlerinde çalışan biriydi. "Şey ben Kuzey'e bakmıştım" beni baştan aşağıya süzerken "Kuzey bey evde yok isterseniz daha sonra gelin" kadının emir verici ses tonuna sinirlenerek"içeride beklemem  sorun olurmu "diyerek gülümsedim. Kadın beni pek hoş görmemişti.   "Hanfendi ,Kuzey bey evde yok zaten bende iki üç saat sonra çıkacağım ,evde tek başınıza beklemenizi Kuzey bey uygun görmeyebilir. O yüzden lütfen daha sonra uğrarsanız daha iyi olur "ellerimi yumruk yaparak " ya bakın ben onun kaç yıllık arkadaşıyım ,evde bekleyiversem nolcak zaten o dedi bana "kadın bana şaşkın şaşkın bakarken " iyi madem buyrun "dediğinde kadın arkasını dönüp yürüdü ,zafer işaretimi yaparken yalan söylemenin rahatsızlığıyla da kendimi suçlu gibi hissediyordum.

Tam üç saat oldu ,kadın gideli 1buçuk saat aynı koltukta kaç pozisyon değiştirdiğimi  hatırlayamıyorum. Nerdeyse kök salacaktım ,oturduğum  yerde . Kaburgalarımın ağrıdığını hissedince mutfağa doğru ilerledim. Belki içecek birşeyler bulma umuduyla. Buzdolabının kapağını açtığımda kulağımın dibinde gelen nefesle birlikte" ne yaptığını sanıyorsun "sesiyle çığlık atarak yere düştüm. Kuzeyi gördüğümde ne kadar da rahatlamış olsamda onun bana hırsız gözüyle bakmamasını umuyordum. Gözünün altında ki morluk, dudağının altındaki kanı görünce korksamda tepki vermedim. Kahkaha atarak güldüğünde sorhoş olduğunu anladım.Kalbimin dakikada kaç defa attığını şuan sayabilirdim ,kalbim yerinden çıkabilirdi. Korkumu belli etmemeye çalışırken,masaya tutunarak ayağa kalktım. Kuzey 'in  bana boş bakışları karşısında ne yapacağımı  bilmiyordum. Onun yanına gidip tam karşısında durduğumda her an yıkılabileceğimi düşünüyordum . Ama tam tersi Kuzey yere yığılmıştı. Ani bir çığlık basmamla  ne yapacağımı  bilememiştim . Elim ayağım birbirine dolanıyordu. Hadi evdeki çalışanlar benim öldürdüğümü sanarlarsa . Ne saçmalıyorum ben ya sadece içtiği için bayıldı . Ama yüzünün hali . Kavga etmiştir. Bunları düşünürken Kuzey'in baş ucuna geçip ,koltukaltlarına girip çekmeye çalıştım,kaç kiloydu bu .

Büyük çabalarım  sonucu Kuzey'i  salondaki koltuğa yatırdım. Yüzüne pansuman yaptıktan sonra yüzünün ne kadar pürüzsüz ,doğal kaşları adeta kalemle çizilmiş kadar düzgündü . Yüzünü hayranlıkla incelerken,geçen hafta o bana pansuman yapmıştı şimdi ise ben ona yapıyordum. Dudaklarının aralanmasıyla  ayağa kalktım ve onu sallamaya başladım. Gözlerini açtığında "Ne işin var burda" dedi. Biraz duraksadım ve boğazımı temizleyerek"Şey geçen hafta ki olay yüzünden teşekkür etmek için gelmiştim ,ama seni bu halde görünce yardım etmek istedim." Yattığı yerden doğruldu  ve bana uzun uzun baktıktan sonra dudakları kurumuş olmalıydı ki diliyle ıslattıktan sonra"tamam şimdi git" dediğinde koparılmış gül gibi hissettim kendimi. "Senin için birşeyler hazırlamamı istermisin ,ya da yapmamı"dediğimde gözlerini gözlerimde  sabitledi . Beni hiç tınlamadan ayağa kalkıp basamakları çıktı. Yaklaşık on-on beş dakika sonra basamaklardan indi ve mutfağa girdi. Daha sonra yanıma gelip beni bileğimden tutup asılmaya  başladı. İtiraz etmeden onu takip ederken aniden durdu ve bana baktı.

ARKADAŞLAR VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM HER TÜRLÜ YORUMA AÇIĞIMDIR *-*

KARANLIĞIMDAKİ IŞIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin