1989 yılının ocak ayında bir haber ajansı gazetelere K… in D… Köyünde, köylülerin hava karardıktan sonra "CiN BENZERi" esrarengiz yaratıklar gördükleri için saat beşten sonra korkudan sokağa çıkamadıklarıyla ilgili bir haber geçti. Haber tüm gazetelerde küçük puntolarla önemsiz bir haber olarak yayınlandı.
Aynı günler haber,yeni okul mezunu genç gazeteci H.B nin dikkatini çekti ve olayı yerinde araştırmak için K… in D… köyüne gitti. Köyde konuştuğu ve filme aldığı herkes birtakım yaratıklar gördüğünü iddia ediyor ve akşam saat beşten sonra kesinlikle sokağa çıkmıyorlardı. Herkesin gönülden inanarak korkuyla anlattığı esrarengiz olaylar genç gazeteciyi köyde kalmaya teşvik etti.
Tam on bir gün süreyle köyde kalan gazeteci olağan üstü hiç bir olaya rastlamayınca yanında getirdiği video kamerayı köydeki 14 yaşında bir çocuğa bırakarak köyden ayrılmaya karar verdi. Çocuk, eğer köyde olağandışı bir şey olursa kamerayla kaydedecek, daha sonrada kasetleri gazeteciye verecekti.
Genç gazeteci, köyden dönüşünden üç gün sonra gece yarısı, sivil giyimli dört jandarma tarafından İstanbul daki evinden, köyde kayıt yaptığı kasetleriyle birlikte alındı ve K… in L… ilçesinin jandarma komutanlığına getirilerek bizzat bölgedeki jandarma komutanı kıdemli Yüzbaşı A.S. tarafından sorgulandı. Bu sorgulama kamerayla kayıt edildi… Sorgulamanın sebebi D… köyünde üç hanede, video kamerayı bıraktığı çocuk da dâhil olmak üzere toplam 7 köylü kısmen parçalanarak öldürülmüş, evlerin birinin duvarına ise kan kullanılarak H.B nin ismi Arapça alfabeyle yazılmıştı…
Olay büyüyerek halk arasında korku, kargaşa ve paniğe sebep vermesin diye bir cinnet olayı gibi köylülere anlatıldı ve örtbas edilerek, cenazeler sadece köylülerin ve jandarmanın katılımıyla büyük bir gizlilikle köy mezarlığına defnedildi.
Köylülerin çoğu bu olaydan sonra köyü terk ettiler.
Sorgulandıktan sonra serbest bırakılan H.B.nin üzerindeki tüm giysiler(iç çamaşırları ve çorapları dâhil),botları, çantası ve not defteri 3 Şubat 1989 salı günü , D…lar köyünün arkasındaki ormanda terk edilmiş olarak bulundu.
Gazeteci H.B.nin ismi ise kayıplar listesinde kaldı…Yüzbaşı A.S. olaydan bir sene sonra 1990 yılında psikolojik bir rahatsızlıktan dolayı malulen emekli olarak İstanbul’a yerleşti ve tedavi görmeye başladı.
2006 yılında ise henüz 59 yaşındayken, girdiği bir bunalım sonucu kendisine ait tabanca ile başına bir el ateş ederek intihar etti.
Babasının ölümünden sonra Yüzbaşı A.S.’nın özel kasasını açan kızı S.F, kasada üç adet büyük zarf buldu. Zarfların bir tanesinde siyah beyaz fotoğraflar diğer ikisinde ise kayıp gazeteci H.B.ye ait bir not defteri, 1989 yılına ait gazete kupürleri ve üç adet video kaset vardı…
Kasetlerin üzerinde yazan tek şey “KARADEDELER OLAYI 1989”du.
İlk video kayıtları gazeteci H.B.nin köylüler ile röportajını, ikincisi ise H.B.nin babası tarafından sorgulanmasını içeriyordu…
Üçüncü ve son video ise köylü çocuğun çektiği görüntülerden oluşuyordu… Bu son videoyu seyretmeye başladığı ilk on dakikadan sonra korkudan kanının damarlarından çekildiğini hissetti…
Yirmi ikinci dakikadan sonrasını ise seyredecek cesareti bulamadı kendinde…S.F 'nin şoku atlatması 2008 yılının ortalarına kadar sürdü ve bu arada mali sıkıntıya düşerek daha önce kimseye bahsetmediği kasetleri 2009 yılının mart ayında satmak zorunda kaldı…
Hatta arkadaşlar Babo Films adında bir kanal bu köy hakkında bir video çekmişti. Onu da izlemenizi tavsiye ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Paranormal Bilgiler-
Ngẫu nhiênHayat ile ilgili gerçeğe dayalı bilgiler ve kısa hikayeler, efsaneler.