Oyun: İlk Buluşma

6. Bölüm: Final

Yalama işine çok özen göstermiyordum ama birkaç sulu dil darbesi bile onu birkaç dakikalığına mutlu etmeye yetmişti. Yatağa çıkıp arkasına geçtim. Bacaklarını bir araya, dizlerini yatağın ortasına getirdim. Çömelip kendi bacaklarımın üzerine oturduktan sonra poposunu kendime doğru çekmeye başladım. Kolayca eğildi ve sikimin üzerine oturmaya çalıştı ama onu kaldırdım.

"Dizlerinin üstünde dur." dedim. Şimdi poposu tam gözlerimin önündeydi ve biraz yaklaşıp onu ısırdım. Çok sert değil ama iz bırakmaya yetecek kadar. Feryat figan bana yüzünü dönmeye çalıştı ama kalçalarını sıkıca tutup aşağı bastırmaya başladım. Direnmedi bu sefer. Tüm ağırlığını bana bırakarak sert sikim ıslak deliğine değene dek onu aşağı çekmeme izin verdi. Tek elimle sikime uzanıp konumunu sürpriz bir şekilde değiştirdikten sonra onu aşağı çekmeye devam ettim.

Sikimin kafası dar ve minik göt deliğini zorlamaya başlayınca yine çığlığı bastı. Ayağa kalkmaya çalıştı ama tüm ağırlığını bana verdiği için kontrol artık bendeydi. Bu pozisyonda kendi ağırlığı onu her saniye daha da aşağı inmeye zorluyordu. Bana tutunup kendini itmeye çalışsa da onu daha aşağı çektim. Bu hamlem karşısında yüzü donakalmıştı. Sonra bana bağırmaya başladı.

"Hayır! Orası olmaz! Bırak lan beni! Aah! Acıdı!"

Duraklayıp onu birazcık kaldırdım. Şimdi aletimin yalnızca ucu küçük deliğinin içindeydi. "Kapa çeneni! Beni nasıl durduracağını gayet iyi biliyorsun ama durdurmuyorsun çünkü sikime daha doymadın. Söyle bakalım şimdi: 'Götümü sik Cem!' de. Hadi söyle!" Bir elim daha olsaydı da bağırırken saçlarını da çekebilseydim keşke. Yine de, gerçekten durmak istiyorsa söyleyebileceği sihirli bir sözcük olduğunu ona hatırlatmış oldum.

"Hayır, istemiyorum!" dedi ama bu sefer daha zayıf bir sesle. Hâlâ üstümden kalkmaya, aletimi götünden çıkarmaya çalışıyordu ama onu sıkıca tutuyordum.

"Söylesene orospu! Şu an bana söyleyebileceğin yalnızca iki şey var: Ya 'Götümü sik' dersin ya da beni durduracak şeyi söylersin. Söyle hadi! Hangisini seçtiysen söyle, sikimin kölesi!" Biraz daha sızlanınca sikimi bir santim daha götüne gömdüm. "Söyle artık!"

"Götümü sik!" diye bağırdı avazı çıktığı kadar ama o lafını bitirene dek ben Hülya'yı tamamen kucağıma oturtmuş, deliğini genişletmiş ve kendimi ona gömmüştüm. Önce yine bir çığlık attı, sonra ben onu hareketsiz bir şekilde tutarken gırtlağından gelen gürültülü ses hafif bir iniltiye dönüştü. Anüsü kalın sikimin etrafında kasılıyor, Hülya irkiliyordu. Bense kollarımla vücudunu sarmış, onu bu oturur pozisyonda sıkıca tutuyordum. Götündeki sikime alışması için ona birkaç saniye verdim ve sonra sikimi birkaç santim dışarı çekip hemen geri soktum. Kayganlaştırıcı işimi kolaylaştırıyordu ama yine de anüsü hâlâ kontrolsüz bir şekilde kasılıyor, iniltisi sanki feryada dönüşüyordu. Kollarımın arasında çırpınıyordu ama faydası olmayacaktı.

Dinlenmesi için ona birkaç saniye daha tanıdıktan sonra kendimi yeniden içine gömdüm. Bu vuruşumu daha zarif bir şekilde kabul etmişti. Peşinden bir vuruş daha, bir daha, bir daha... Nihayet yavaş bir ritim tutturmuştum. Derin ama yavaş hamlelerle götünde gidip geliyordum. İnilti yavaş yavaş daha önce de duyduğum seksi hırıltıya dönüştü ve ellerini kalçalarıma gömdü.

Kocaman göğüslerine dokunmama olanak verdiği için bu pozisyon hoşuma gitmişti. Ateşi biraz daha harlamam gerekiyordu ve fazla dayanacak halim de kalmamıştı. Artık bitirmeye hazırdım.

Onu üzerimden itip köpek pozisyona getirdim ve ben de dizlerimin üzerinde yükseldim. Sikimi götünden çıkarmamaya dikkat ederek ayağa kalktım. Biraz kıvrandı ama umurumda değildi. Şimdi kıçının üzerinde dikilir pozisyondaydım, kalçalarını kavradım ve çok yavaş bir şekilde neredeyse tamamen içinden çıktıktan sonra hızla götüne girdim. Yaşadığı spazm olağan üstüydü. Tüm vücudu elektrik çarpmış gibi sarsıldı. Bağıra çağıra küfretmeye başladığında aynı şeyi tekrarladım. Yavaşça, kafasına kadar geri çıkıyor; sonra çabucak testislerime kadar içine giriyordum. Onu omuzlarından tutup kendime çektim ve kalçalarımı iyice yapıştırdım. İniltileri artmıştı.

Artık dayanamayacaktım. Bu güzel kıza bu kadar uzun süre, dilediğim şekilde sahip olmak insanı tüketiyordu. Artık bitirmeliydim. Arka deliğine sert ve derin vuruşlar yaparak ne zamandır beklediğim orgazma doğru koşmaya başladım. Fazla uzun sürmedi. Bu gece yaşadıklarımı aklımda canlandırmam bile beni zirveye taşımaya yetti ve kaslarım o tanıdık hisle kasıldı. 

Şimdi götünü çılgınca sikiyordum. Testislerim orgazm arzusuyla dolmuştu. Daha sert sikmemi, sikmeye devam etmemi emreden o ilkel dürtü beni ele geçirmişti. Onu kalçalarından tutup neredeyse yatakla teması kesilecek kadar kaldırdım, aletimi girebileceği en derin noktaya gömdüm ve döllerimin şiddetli bir şekilde Hülya'nın içine yayıldığını hissettim. Çığlıklar atıyor, bağırıp çağırıyordu ama onu zorlukla fark edebiliyordum. O an yapabildiğim tek şey sikimi biraz geri çekip daha da derine itmek, aletimin tamamını bu inanılmaz dar deliğe gömmekti. Çek, göm ve bekle; çek, göm ve bekle; çek, göm ve bekle... Ve nihayet, içimdeki hayvanın verdiği son komut, döllerimin son damlası içine boşalana kadar orada kalma komutu beni ele geçirdi ve donup kaldım.

Ardından, ipi kesilmiş bir kukla gibi yatağa düşüverdim. Bu kadının götünü pervasızca sikerken tüm enerjimi tüketmiştim. Sikim kolaylıkla götünden çıktı. Kendimi sırt üstü yatağa bırakırken neredeyse bacaklarını ezecektim. O ise yüz üstü uzandı. Benim kadar bitkin görünüyordu. Yaşadığımız cinsel patlamanın ardından birkaç dakika öylece yatarak nefeslerimizi topladık.

Sonunda iyi olup olmadığını sorma gücünü buldum kendimde. Tükenmiştim ve artık rol yapmaya niyetim yoktu. Onu nazikçe kaldırıp başının altına bir yastık koydum. Darmadağın olmuş saçlarıyla bana baktı. Tatmin edici bir seksten sonra atılan bakışları hemen tanıdım. Bir elini göğsüme koydu, ben de kendi elimi onun karnına.

"Zebra" dedim her şeyin net olması için. "İyi misin?"

Gülümsedi, gözlerini kapattı ve vücudunu bana yaklaştırdı. "İyiden de öte... Resmen hayvan gibi siktin beni." Bana daha da yaklaştı, ben de onu kollarımın arasına aldım. Bacaklarımız birbirine dolandı ve memeleri göğsüme yapıştı. "Böyle sağlam sikilmemiştim hiç. Harikaydı!"

Ona sıkıca sarılıp sırtını okşadım.

"Anal fazla gelmemiştir umarım. Biraz çekindim açıkçası."

"Fazla geldi ama bu gece onu istiyordum zaten. Daha önce denemiştim ama böyle emrivaki değil tabii. Of ya! Düşününce bile tüylerim ürperdi. Bugün kesinlikle bir güzel düzülmem lazımdı, sen de hakkını verdin. Melis doğru söylemiş."

"Öyle mi? Ne demişti ki?" Sevgilim ona ne söylediğini gerçekten merak ediyordum. Uzun zamandır beraber olmamıza rağmen hâlâ benim için gizemini koruyan yanları vardı.

"Doğal yetenek olduğunu söyledi. Her zaman duruma uygun hamleyi yapabiliyormuşsun. Kesinlikle haklıymış. Tam buna böyle bir şeye ihtiyacım vardı."

Yeniden göğsüme yaslandığında kendi kendime gülümsedim. Rahatlamıştım. Bu küçük oyun beni epey germişti, özellikle de yabancı birine bu kadar agresif davranmam gerektiği için. İş ahlakı benim için önemlidir. İş ne olursa olsun, yaptığın her işi iyi bir şekilde tamamlamaya çalışırım. Başarımdan dolayı o gece kendim de tatmin olmuştum.

Bir süre öylece uzandık. Alarmım çalınca anladım ki sarmaş dolaş uyuyakalmışız. Ev arkadaşım gece yarısı dönecekti ve o zamana kadar ortalığı toplamam gerekiyordu. Salonu ve mutfağı temizlememe, dökülen tekilayı silmeme Hülya da yardımcı oldu. Temizlik boyunca ikimiz de çıplaktık. İşimiz uzun sürmedi ama onu etrafta çıplak bir çıplak şekilde koştururken görmek beni yeniden tahrik etmeye yetmişti. Bu gece benimle mi kalacağını yoksa evine mi döneceğini sordum. "Sen hangisini istersin?" diye sordu bana. Açık konuştum: Onu acımasızca sikmekten ne kadar keyif alsam da aslında lüks ve zarif bir seks için yaratıldığını düşünüyordum. Benimle kalırsa öteki yeteneklerimi de gösterebilecektim. Yeniden sertleşen aletime göz atarak gülümsedi. Uzanıp onu tuttu ve beni yatak odasına doğru çekti.

"Yine kirlenmeden önce şunu biraz temizleyelim."