SEN AŞKSIN

1K 22 10
                                    

bu hikayeyi canım arkadaşım bitanem sümeyyemle yazıyorum ilk hikayemiz umarım beğenirsiniz :)

Her boş vaktimde deniz kenarına gidiyordum.Bu gün yine kendimle bas basa kalmak istemiştim.Her zamanki oturduğum banka oturdum ve denizi izlemeye başladım.Yanağıma doğru sıcak gözyaşlarım akıyordu.İnsanlar neden bu kadar yapmacıktı ki.Sırf ailem zengin diye etrafımdaki bir sürü boş insan.Gittiğim o yapmacık üniversiteyide sevmiyordum.Ordaki herkes çok yapmacıktı.Kimin daha fazla parası varsa o daha popülerdi.Onun yanında daha çok kişi vardı.O üniversitedileri sevmiyordum hiç birini sözleri içten değildi.Orada sözüne değer verdiğim tek insanda Şebnem'di zaten.Evet Şebnem benim en iyi arkadaşım;orta boylu,siyaha vuran kahverengi saçlı,ela gözlü ve güzel bir burna sahipti.Gayet düzgün bir fiziği ve düzgün dudakları vardı.Gülüşü oval yüzüne çok yakışıyordu.Evet güzel bir kızdı.Param olduğu için değil arkadaş olmak için benimleydi.Bankta derin düşüncelere dalmışken telefonumun sesiyle irkildim arayan Şebnem'di.Telefonu açtım:  

-Alo      

-Alo.Nerdesin Su?                          

-Deniz kenarındayım Şebnem bir şey mi oldu?                                  

 -Hayır sadece merak ettim.Annemler şehir dışına çıktı canım sıkılıyor.Bize gelsene.                    

-Tamam.                                        

 -Yaşasın!                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  

Telefonu kapattım ama hala düşümceliydim.Dalgın bir şekilde yürürken fren sesiyle irkildim.Siyah bir spor arabayla karşı karşıyaydım.Şok olmuş bir şekilde arabaya bakakalmıştım.Araba durdu ve kapısı açıldı.İçinden uzun boylu,kaslı,koyu siyah saçları olan kahverengi gözlü esmer bir çocuk sinirle inerken bana "canına mı susadın eğer ölmek istiyorsan farklı yolları var!" dediğini duydum."Şey benn.." derken yine ağlamaya başlamıştım.Kahretsin ağlamıştım!Biraz önceki halinin aksine endişeyle "iyi misin?" diye sordu.Evet derken hala ağlıyordum.Arabadan güzel bir kız "Deemiiiir" diye seslenirken çocuğun adının Demir olduğunu anlamıştım.Arabaya dönüp baktıktan sonra "Bir şey ister misin?" dediğinde "hayır.Sadece arabama gitmek istiyorum." dedim ve arabayı park ettiğim otoparka doğru yürümeye başladım.Kırmızı renk mini cooperıma bindim ve arabayı çalıştırdım.Parktan çıktım arabayı Şebnem'lerin evine doğru sürmeye başladım.Ve bir yandan da biraz önce olanları düşünüyordum.Adının Demir olduğunu anladığım çocuk gerçekten çok yakışıklıydı.Bunları düşünürken vakit geçmiş ve Şebnem'lere gelmiştim.

Arabadan inip kendimi toparladım  ve çantamdan aynamı çıkarıp şişmiş gözlerime baktım.

Allah kahretsin!

Ağladığımın belli olmasını istemiyordum.Hiç bir zaman istememiştim ki!Ne kadar kırılsam da üzülsem de karşımdakine asla bunu belli etmek istemez ,bir kaya gibi sert ve zamanın bana kattığı acılarla beraber resmen yosunlanmış bir kaya gibi olurdum.

Hemen makyaj çantamdan makyaj malzemelerimi çıkarıp ufak bir dokunuş yaptım.Evet artık belli olmuyordu.Üşüdüğümü yeni farkettim.Hızlı adımlarla Şebnem'lerin geniş,rengarenk çiçekler ve çeşit çeşit ağaçlarla süslü bahçesini yarım dakika kadar kısa bir sürede geçmiş ve kapıya gelmiştim.Derin bir nefes alarak kendimi toparladım.Kapıyı çaldım ,Şebnem kapıyı açtı.

-Nerde kaldın kızım?Sana çok önemli şeyler anlatmam lazım.Hadi içeri gel çabuk çabuk.            

 -Tamam geliyorum!        

İçimden kocaman bir "Ohh" çektim.Ağladığımı anlamamıştı.Üzgündüm ama belli etmemeye çalışıyordum.İçime akıyordu gözyaşlarım.Her biri içimi derinden yaraliyor,bana büyük acılar çektiriyordu ama bunu belli edersem etrafımdakileri de üzecek ve düşündürecektim.Hayır hayır ben böyle bi kız değilim en azından bu kadar bencil asla olmayacağım.

-Su,su nerelere daldın?Dikkat et çok açılma.

-Ne?Ne oldu?

-Tabii yaa açsın sen.O yüzden kafanı toparlayamadın.Dur ben şimdi hemen bir yemek söylerim.Güzel bir yemek yeriz.

İtiraz etmedim.Çünkü çok açtım.Hem de kafamı toparlamak için zamana ihtiyacım vardı.Bunu yemek yerken yapabilirdim.Olamaz yaa resmen depresyona girmiştim.Ne hayatımda olanları kafamdan çıkarabiliyordum ne de o bana çarpmak üzereyken duran oldukça yakışıklı çocuğu.. İlk görüşte aşk var mıydı gerçekten?Ahh hayır hayır.Çoğu kez gördüğüm birine aşık olamıyorken kaldıki ilk kez gördüğün biri?Evet saçmaydı..

Yemek gelmişti.Oturduk ve hiç konuşmadan yemeğimizi yedik.Daha sonra Şebnem bu derin sessizliği bozdu.

-Film izleyelim mi?

-Olur.Nasıl bir film?

-Duygusal.Tesadüfen karşılaşan bir çocuk ve kızın acıklı ama bir o kadar da güzel aşklarını anlatıyor.

-Hmm iyiymiş.

Aklıma yine o yakışıklı çocuk "Demir" gelmişti.Yine dalacakken Şebnem buna izin vermeden DVD yi taktı ve film başladı.Tam ortalara gelmiştik ki kapı çaldı.Şebnem "sürpriz!" dedi ve yerinden sıçradı.

-Ne sürprizi?

-Seni Emre'yle tanıştırıcam.

Şebnem'in erkek arkadaşı vardı Emre.Bu kadar yakın olduğumuz halde neden bilmiyorum ama Şebnem'in sevgilisiyle hiç tanışmamıştım.Bir gün tanışacaktık.Şebnem bu akşam çağırmış ve haberim yoktu.Şebnem kapıya doğru giderken:

-Ama oda arkadaşını çağırmış ve bu  gece dördümüz birlikte vakit geçireceğiz.

Ahh kahretsin bir bu eksikti."Hoş geldin hayatım" ddi ve Emre'yi içeri aldı.Emre;Hafif uzun,kumral saçlı,mavi gözlü,uzun boylu,beyaz ten renkli,tatlı bir çocuktu.Şebnem'le birbirlerine gayet yakışıyorlardı.Sonra "sen de hoş geldin Demir."dediğinde şok olmuştum.tesadüşün bu kadarı!

SEN AŞKSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin