Yalan - Bölüm1

200 21 45
                                    

Hayat zordur zor olması yetmezmiş gibi birde daha zorları eklenir hayata...  Bazı zorluklar vardır kabul edemediğiniz sizi yıpratan sizi adeta yok eden sizi çaresizleştiren.
Bende şuan o kadar çaresizim ki sanki olabilirmiş gibi birinin karşıma geçip hepsi bir şakaydı demesini bekliyorum. Sonuçta hayat her zaman bir umut ister.

"Lütfen bana şaka olduğunu söyle. "dedim. Ağlamaktan bezmiş bir şekilde

"Şaka falan değil sen bizim kızımız değilsin ve birazdan seni buradan alırlar burada bekle! " diyip gitti babam sandığım adam.

Bana gerçek ailem olmayışı değilde böyle çekip gitmesiydi koyan. Her ne kadar gerçek ailem olmasalarda onları fazlasıyla sevmiştim gerçi hâlâ seviyorum babam bildiğim adam her ne kadar çekip gitmiş annem bildiğim kadın her ne kadar buraya kadar gelmemiş olsada bana 17 sene baktılar haklarını ödeyemem. Sonuçta gerçek çocukları değilmişim.
Yorulduğumu hissedince kaldırım taşının üzerine oturdum. Yağmur başlamıştı. Yağmuru severim. Ağladığımı belli etmezdi. Ayağı kalkıp saçlarımı açtım. Kulaklığımı takip müzik dinlemeye başladım. Aradan fazla geçmeden bi araba önümde durdu ve içinden güzel bir kadın indi. Gülümseyerek yanıma geldi.

Kadın "Ağlama, haklısın her konuda ama her şeyin bi açıklaması var. Baban her şeyi anlatacak. Hadi eve gidip babanla konuşalım." dedi göz yaşlarımı silerken

Hiç bişey diyemedim ne diyebilirim ki. Arabaya bindik ve yola çıktık. Çaktırmadan kadına baktım da ne kadar da ona benziyordum. Ailem yani eski ailem hep ölen anneanneme benzetirlerdi bende saf gibi inanırdım. Oysaki bu kadınla o kadar çok benziyoruz ki sanki babamdan hiçbir özelliğimi almamışım gibi hafif bir şekilde sırıttım. İçimden bi ses hayatımın umudunu orada bulacağımı söylüyodu. Araba bi anda durunca geldiğimiz yere baktım. Fazlasıyla büyük bi kapı açılmaya başladı. Kapı açıldığında ise koca bir havuz karşıladı bizi.

Kadın" Geldik hadi inelim "dedi ve kendiside indi.

Arabadan inince ileride duran villaya baktım. Hadi ama madem bu kadar zengindiniz neden bıraktınız beni diye sordum kendi kendime. Kadın bana bakıp yürümeye başladı. Bende peşinden ilerledim. Kapıya vurdu. Hizmetlilerden biri kapıyı açtı ve geri çekildi. İçerisi o kadar güzel döşenmiştiki sanırım dünyada gördüğüm en mükemmel yerdi burası. Kadın elimden tutup beni bi odaya götürdü.

Kadın yani gerçek annem" Şimdi baban gelicek ve her şeyi anlatıcak nolur affet bizi "dedi

Gerçek anneme baktım. Konuşmak için azımı tam açtığımda merdivenden bi ses geldi.

"hoşgeldin kızım "

Kafamı o tarafa çevirdim. Bu adam çok tanındıktı tabi ya magazin programlarından bi ünlü markanın sahibiydi. Gözlerimi halıya çevirdim hayal kırıklığından ve utançtan. Hayal kırıklığım adamı gördüğüm için değil yıllarca yalan hayatı yaşamama.

Adam yani gerçek babam karşıma oturdu ve " Otur bakalım. Şimdi nerden başlasam" dedi

En sonunda kendimi tutamayıp " Mesala bu kadar zenginken beni niye terk ettiğinizden başlayabilirsin bakamayacak paranız olmasa anlıycam ama öle bi neden gözükmüyo "

Gerçek babam sırıtmaya başladı bi ara içimden delirdi mi demedim değil.

" İşte benim kızım. Hiç kimseye kendimi ezdirme. Her neyse sana her şeyi anlatıcam merak etme. Öncelikle seni deden yüzüne başka bi aileye bıraktık " dedi

" Bi insan torununu neden istemez ve şimdi niye ister" dedim.

Babam " Tahmin ettiğimden de çok hırçınsın. Bu hırçınlıklar bana olmasın."

"Asıl konuya dönsek "dedim

Babam koltuğa yaslandı ve" Deden öldü ve seni istememesinin nedeni de erkek torun meselesi kız olursa öldürücem diyip duruyodu. Şimdi diceksin yapamaz kıyamaz falan filan ama eğer dedeni tanısaydın yapacağından emin olurdun bizde seni güvende ol diye o aileye emanet ettik " dedi sert bi tonla.

Gerçek babam anlatırken sinirlenmişti. Aslında soru soracaktım ama daha çok sinirlenir diye sormadım.

Annem hizmetlilerden birini çağırdı ve beni odama götürmesini istedi. Kadın bana gülümsedi ve benimle birlikte merdivenlere doğru yöneldi. Bi kapıyı açtı ve ben içeri girince gitti. Önce kapıyı kapattım. Sonra odaya göz atmaya başladım. Odada 2 kapı vardı. Biri banyo öteki giyinme odası. Odada da büyük bi dolap vardı. Yatak da baya büyüktü. Perdeler e bakarken birden gözüm cama gitti yani benim camımdan karşıki cama hatta ve hatta karşı komşumun kaslarına desek daha doğru olur. Hadi ama bi kas seven kız ben değilimdir herhalde. Gerçi sevmeyen biri bile bu kasları görse muhtemelen severdi. Bi dk napıyorum ben çocuk bana dönüktü yani beni görüyodur. Yavaş yavaş kafamı kaslarından yüzüne çevirdim. Hay aksi çocuk bana bakıp sırıtıyodu. Hele hele şu yüzün muhteşemliğine bak. Ne diyorum lan ben iyice kafayı yedim. Çocuk sırıtırken birde cool bi şekilde göz kırptı. Napıcağımı bilemeyip perdeyi kapattım. Ne kızardım ama gerçi bende malım mal mal bakılır mı o kaslara yani bakılır ama çaktırmadan. Rezil olmaktan nefret ediyorum. Gerçi daha büyük bişey var. Yalan olan hayatım belki bi umut vardır.

Gerçek Aile Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin