(Hiç bir yerden alıntı yok kendi hayal dünyamda kurguladığım şeyleri yazıyorum)
ÖYKÜ;
Kendime gelip evin kapısını sesizce açtım eve geldiğimde saat geç olmuştu eve geç gelmezdim ama bugün geç gelmiştim canım kardeşim meleğim uyumuştu.Babam hasta olduğu için oda uyumuştu annem annem de çalışıyordu hemde kulupte gece kulubünde aslında eve geç gelirdi ama bugün erken geldiğini sandım fakat ben ondan daha geç gelmiştim buda annemin sinirlenmesine sebep olmuştu.Sesizce ayakkabılarımı çıkartırken açılan ışıkla irkildim.Karşımda annem bana kızgın gözlerle neden geç kaldığımı soruyordu aslında haklıydı.Benden açıklama bekliyordu
-Öykü ne bekliyorsun kızım açıklama yapsana neden geç kaldın?ben anneme çaresiz gözlerle bakarken
-Anne bugün okuldan biraz geç çıktık geç olduğu için otobüs gitmiş.ikinci bir otobüsü beklerken geçiktim anne deyiverdim çaresizce.
-Peki Öykü telefon un telefonunu neden açmadın?seni kaç kere aradım mesaj attım.Kardeşin okuldan geldiğinde ya bir yere gitseydi seni bulamayınca ne kadar meraklandık biliyor musun?
-Annecim tamam söz walla birdaha olmaz özür dilerim.
-Tamam bu seferlik affetildin iz Öykü hanım birdaha ne duymak ne görmek istemiyorumanlaştık mı?
-anlaştık deyip annemib yanın dan ayrılıp kardeşimin ve babam ın yanına gittim ikiside uyuyorlardı uzun süre onlara baktıktan sonra odama giderken annemin sesizyle salon a gittim koltuğa oturmuş yanıma gelmemi bekliyordu yanına gittiğimde bana
-Annecim ben külüpten ayrılıyorum bir şirkette çalışmaya devam edicem dedi.istemsizce yüzümde bir gülümseme olnuştu annemin orda çalışmasını istemiyordum eve geç geliyordu külübün insanlarıyla istemesede istesede konuşuyordu hatta bazen baya yakın oluyordu bana rahatsızlık veriyordu bu külüpte şarkıcı olarak calışıyordu dolayısıyla herkesin gözü annem de oluyordu.
-külübün sahibi Kadir ÇAGLAR ın şirketinde çalışıcam. Deyince birden ağzımdan
-Ne yani külüple hala işin bitmeyecek mi?
-Hayır tatlım artık artık külübe gitmeyeceğim sadece kulübün sahibinin sirketinde asistan olarak çalışacagım
-Tamam anne sevindim kulüpte olmamana ben yatıyorum iyi geceler sana odama gittim ve üzerimi değıştirip ılık duş un ardından kendimi yatağa attım gözlerimi yumdum ve bugün olanları düşündüm ne uzun gündü ama en güzel yeri ise yeni tanıştıgım cocuktu "mert" diye düşünürken gözlerimi açtım ve telefonumun ışıği ile telefonu aldım gelen mesaj ezgiy di "eve gittin mi Öykü yazmış fakat mesajı atalı bayağa olmuştu 21.30 da atmış ben daha otobüs beklerken suan ise saat 02.52 idi ne uzun gün dü yatsam iyi olacak ve yattım uyudum...................................................
Sabah uyandığımda endişeyle saate baktım neyse ki saat 07.00 fi nasıl bu kadar geç yatmama rağmen erken uyandım bilmiyorum ama uyanmıştım.Yatağımı toplayıp elimi yüzümü yıkadım ve giyinmek için gardırop umun önüne dikildim ne giysem diye düşünürken içeriye girdi.
-Ne giyeceksin küçük hanım?
Annem tam bir moda tutkunu hatta küçükken moda ile ilgili yarışmalara katılmış.çok güzel giyinir ve giydirir ve Ezgiyle bize hep yardımcı olur.
-Aslında...hiç bilmiyorum anne.Genelde spor giyinmeyi severim ama annem işe girince farklı oluyor.Üzerime siyah dar bir pantolon, onun üstüne siyah ince askılı kolsuz penye,onun üzerine yine siyah bir kaban ve altına hepsini bütünleştirmiş siyah sitilepto ayakkabı.Saçım da belime kadar geldiği ve düz olduğu için açik bıraktım.Sade günlük bir makyajla bütünleştirdim.Biz bütün bunları yaparken,saat 08.00olmuştu.Annem yanımdan ayrıldı ve mutfağa kahvaltı hazırlamaya gitti.Ben de kardeşimin okul kıyafetlerini giymesine yardımcı oldum.Tam odadan cıkarken kardeşim;
-Abla şaçım?Tabi ya saçın
-Saçını ne yapmamı istersin?
-Sen bilirsin ablacım.
-o zaman saçını yukarıdan aşağıya balık sırtı örelim.Ördk ve kahvaltı yapmak için mutfağa gittik annem ve babam bizi bekliyorlarmış.Anneme döndügümde annem muhteşem görünüyordu ilk iş günüydü herhalde şirkette çalışacağı icin böyle giyinmişti ama zaten hep böyle giyinirdi.Demek hemen başlayacak işe.
-Anne muhteşem görünüyorsun.
-teşekkür ederim canım ee.. ilk iş günü.Çok mutlu görünüyordü annem halbu ki şirkette asistan olarak çalısıcak bütün gün koşturmaca yani,onu işe çeken ne olabilir? Ki. Kahvaltımızı yaptık kardeşimle durağa gittik gelen servise kardeşimim bindirdim.Ve kendi otobüşü beklerken Ezgi geldi yine çok şık görünüyordu.
-ah Öykü canım sana mesaj attım neden cevap vermedin? endişelendiriyorsun beni.
-Geç saatte gördüm mesajı neyse ya boşver simdi mesaji benim sana anlatmam gereken şeyler var.
-Ee hadi ne duruyorsu?anlatsana.
-Otobüs gelene kadar anlatayım o zaman.Şimdi sen dün gittin ben otobüs bekliyordum hani şu bize yol soran çocuk varya adı Mert derken ezgi lafa atladı;
-Adınıda ögrendin yani?
-Ya Ezgi dinle işte sonra bu Mertin yüzünden otobüş kaçtı beni arabasına bindirdi ben istemedim tabi ama bindim beni eve bıraktı ve ne dedi biliyor musun?
-Ohoh ne güzel niye istemedin zorluk çıkarmasaydın.Sonra Ezgicim bana "sıkça görüşecegiz "dedi bilmiyorum neden bu kadar büyüttüm ama daha önce hiç böyle olmamıştım sıkça görüşmek beni sevindirdi.Ezgi yine kaş göz yapmaya başladı sıkça yapar dı ama bu farklı gibiydi sanki.
-Şeyy.....Öykü arkana bi baksan.Ve döndüm arkamda kimi göriyim O Mert evet mert şuan utancımdan yerin dibine girmek isterdim duydumu o benim dediğimi duydu mu hayır olamaz.Titreyen ses tonumla Mert e
-Senin ne işin var?diyebilidim sadece.
-Ezgi-Öykü ben sana kaş göz yaptım anlamadın ki.Dediği gibi gelen otobüse bindi.Beni Mertle bıraktı görüşücez Ezgi beni bırakıp gitmek neymiş.Mert gözümün içine bakarak
-Ee küçük hanım benim dediklerim senin cok mu hoşuna gitti.Utancımdan yüzüne bakamadım keşke demez olaydım tutamadım işte kendimi hemen kafamı eğdim.Ama mert bana
-Sen kızardın mı?ona cevap vermeden hemen arkama döndüm ve okula doğru yürümeye başladım sanki gidebilecek mişim gibi.Arkamdan Öykü diye ne kadar bağırsada arkama dönmedim adımlarından koştuğunu hissettim çaktırmadan arkama döndüğümde yanıma gelmişti.Benim belimden tutup duvara yasladı aramızda adım atacak mesafe yoktu.kızgın gözlerle ona nasıl baksam da o karizmatik gülüşu beni rahatlatıyordu.Sadece gözümün içine bakıyordu ve
-Buradan gideceğin yere gidebileceğini mi sanıyorsun?otobüsle neredeyse bir saatlik yol.Tabi ya haklıydı
-Giderim tabi.Deyiverdim ona fırsat vermezcesine.
-gidersin sabaha anca gidersin.sadece evet anlamında kafamı saladım çünkü haklıydı hemde cok.Ve tam ondan ayrılacakken benim bileğimden tuttu ve sırtına aldı.
-Mert sen ne yapıyorsun? herkes bize bakıyor.
-Ne yapıyormuşum ben seni koşmaktan kurtarıyorum başka ne istiyorsun?
-Birakmanı
-Sence bırakır mıyım?.Bu adam ne dediğim dedik inatçi biri böyle diye sırtında hem söylendim hemde arada tekmeledim sanki hissediyor casına.Arabanın yanına geldik ve beni son model arabasın a bindirdi kendisine binince çalıştırdı arabayı.Ee Öykü nereye gidiyoruz?
-Elinin körüne diye sessizce söyledim fakat duymuş olmalı ki;
-Neresiymiş orası?
-Koşuyolu Üniversitesine gidicem dedim.
-Koşuyolu Üniversitesi mi?Sen sen orada mı okuyorsun? kaçıncı sınıfsın?
-Evet de neden bu kadar şaşırdın üçüncü sınıfım.
-Orası bizim yani sahibi biziz
-Biziz derken?
-Derken babamla benim.
-Baban kim yani babanın adı ne?
-Kadir Çağlar.Kendi kendime bu isim bana tanıdık geliyor ben bu ismi daha önce duymuştum evet eminim duymuştum diye.
-Bana küçük hanım demeyi bırak!
-Tamam Küçü....h... Öykü sakin seninle normal insanlar gibi konuşuyorduk.
-Tamam geldik çok saol ben ineyim.
-peki Öykü in bu arada çok hoş olmuşsun.
-Sırf hoşuma gitdiyor diye söylüyorsun değil mi?
-Hayır ben gerçeği söylerim Öykü.Deyince istemeden de olsa yüzümde ufak bir gülümsemeyle arabadan indim.Hepinize sonuna kadar okuduğunuz için cok teşekkür ediyorum beğenenler beğendiğini belli ederse sevinirim.Iyi veya kötü yorumlarınızı bekliyorum hatalarımi düzeltmek icin.
~keyifli okumalar~
